Page 544 - 1-4_2
P. 544

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                       Kadızâde Ali Paşa, Kuyucu Murat Paşa’nın damâdı idi. Nasûh Paşa, Murat Paşa’nın ve
               akrabasıyla etbâ‘ının hasm-ı bî-emânı olduğundan Murad Paşa’nın kethüdâsı Bîçâre Mustafa
               Ağa  ile  hazînedârı  Hüseyin  Ağa’yı  yok  yere  öldürmüş,  diğer  kethüdâsı  Ömer  Paşa’yı
               Mar’aş’tan, Ali Paşa’yı da Bağdat’tan azlederek her ikisini de ikâmete me’mûr etmişdi.
                       Ali Paşa, Eskişehir’e vusûlünde Nasûh Paşa’dan gelen üçüncü ikâmet emrine rağmen
               ağırlığını ve tevâbı‘ını orada kethüdâsı Ahmed Ağa’ya bırakıp kendisi Üsküdar’a gitdi. Bunu
               haber alan Nasûh Paşa vezîr-i müşârün-ileyhin katlini telhîs etdiği halde Birinci Sultân Ahmed,
               muvâfakat etmediğinden Ali Paşa İstanbul’a yerleşdi.
                       Sivas Vâlisi Ca’fer Paşa, Sivas a‘yânının pek ağır görünen şikâyetlerini bi’t-tedkîk pek
               çok mübâlağa ile i‘zâm ve Mehmed Paşa’nın şiddet-i şekîmesinden tahlis-i girîbâne ihtimâm
               edilmesinden ileri geldiğini anlamakla Sivas a‘yânından ba’zılarını i’dâm  ve ba’zılarını  da
               nefyederek meseleyi halletmiş, bu suretle Mehmed Paşa da kurtulmuş oldu.
                       Rebîülâhirde  Amasya  Mutasarrıfı  Canikli  Osmân  Paşa,  Erzurum  [22]  beylerbeyi
               olduğundan  Amasya  sancağı  Vâlî  Ca’fer  Paşa’nın  inhâsıyla  Sivas  defterdârı  Hasan  Bey’e
               tevcîh edildi.

                       Hasan Bey
                     Amasyalıdır. Yörgüç Paşa ahfâdından evkâfı mütevellîsi Mehmed Bey’in oğludur. 1021
               senesi rebîülâhirinin on birinci günü Amasya sancağı beyi olup Sivas defterdârlığı uhdesinde
               kaldığından birâderi Hakâlacı Mustafa Bey Amasya mütesellimi oldu.
                       Şevvâlinde  Amasya  aynü’l-a‘yânı  Çelebi  Mehmed  Efendi  vefât  etdiğinden  a‘yân
               arasında  uygunsuzluklar  çıktı.  Şehir  kethüdâsı  Hacı  Mansur  Ağa  ile  Hacı  Pîrî  Ağa  nüfûz
               yarışına  kalkışdılar.  Mütesellim  Mustafa  Bey,  Hacı  Pîrî  Ağa’ya  mu‘în  olduğundan  Hacı
               Mansûr Ağa mevkiini kaybetdi. Zilka’desinde Hacı Pîrî Ağa şehir kethüdâsı oldu.
                       Mütesellim  Mustafa  Bey’in  tarafgirâne  harekâtı  yüzünden  sipâhilerle  yeniçeriler  de
               birbirine  karşı  vaziyet  alarak  ba’zı  vekâyı‘ın  zuhûrundan  endişe  edildiği  esnada  Kadı
               Abdülkerim Efendi’nin müdahalesiyle tarafeyn barışdırıldı. Serdâr Mehmed Ağa’nın ref‘iyle
               Üçüncü Hüseyin Ağa yeniçeri zâbıtı oldu.
                       1022  senesi  muharreminde  İn’âm  Beyzâde  es-Seyyid  Ali  Ağa  kethüdâyeri  oldu.
               İstanbul’da  Sadr-ı  a’zam  Nasûh  Paşa,  Kadızâde  Ali  Paşa’yı  ifnâ  edecek  çareler  taharrî  ve
               kendisiyle kethüdâsı Ahmed Ağa’nın aleyhinde Bağdat çavuşlar kethüdâsı Mahmûd Ağa’yı
               celb ve itmâ’ [23] ederek şikâyetler icâd ve her ikisini de Dîvân-ı Hümâyûn’a ihzâr etdirmişdi.
                       Rumeli Kazaskeri Amasyalı Muhaşşî Sinan Efendizâde Kethüdâ Mustafa Efendi’nin
               fazlı  ve  metâneti,  Bağdatlı  Mahmûd  Ağa’nın  Dîvân-ı  Hümâyûn’da  tahvîl-i  kelâm  ederek
               hakîkat hâle şehâdeti sâyesinde Nasûh Paşa’nın tezvîrâtı anlaşıldığından Ali Paşa kethüdâsıyla
               beraber  tebri’e-i  zimmet  etdi.  Nasûh  Paşa’nın  gazabına  uğrayan  Bağdatlı  Mahmûd  Ağa
               Amasya’ya nefyedildi. Bu suretle her üçü de Nasûh Paşa’nın hançer-i siyasetinden kurtarıldı. 624
                       Fakat bundan münfail olan Nasûh Paşa’nın kin ve adâveti feverân edib saferde Rumeli
               Kazaskeri’nin azliyle Ali Paşa’nın katlini arz ve telhîs etdi. Birinci Sultân Ahmed, kazaskerin
               azlini tasvîp edib  Ali Paşa’nın katline rızâ vermedi. Ali Paşa’ya Vize sancağını ber-vech-i
               tekâ‘üd verip paşayı oraya gönderdi.
                       Rebîülevvelde  Bağdatlı  Mahmûd  Ağa,  sipâhilikle  Amasya’ya  gelip  yerleşdi. 625   Bu
               esnada  Musullu  Hüseyin  Ağa  da  Amasya  sipâhilerinden  idi.  Buna  Arab  Hüseyin  Ağa
               denirdi. 626  Nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı es-Seyyid Ahmed Efendi kadı-i Tokat olup selefi es-
               Seyyid eş-Şeyh Celâleddîn Efendi nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı oldu. [24]




               624  Bu ma‘lûmât, evkâf mahzeninde mahfûz Ahkâm Defterinde görülüp kaydedildi.
               625  Bağdatlı Mahmud Ağa, Amasya’da Bağdatlıoğulları demekle meşhûr olan hânedânın cedd-i âlâsıdır.
               626  Arap Hüseyin Ağa da Amasya hânedân ve a‘yânından Arap Hüseyinoğullarının cedd-i âlâsıdır.
                                                           841
                                                           543
   539   540   541   542   543   544   545   546   547   548   549