Page 603 - 1-4_2
P. 603
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 4
Sadâretten azlini müteâkip Köprülü taraftarı olan Mumcuzâde Seyyid Ahmed Ağa,
Köprülü muhibbi olan a‘yân ve sâdâtın başına geçti. Kara İbrâhim Paşalılara karşı bir vaziyet
aldı. Kara İbrâhim Paşalılar da Ilgın’dan Yeğen Osmân Bey’in başına üşüşüp tahazzüb
etmişlerdi. Amasya’da Alaybeyi Veliyyüddîn Bey de bunların başı idi. Bunlara Amasya’da
“Yeğenli” dendi.
Yeğen Osmân Bey’in başına toplanan ma‘zuller, sipâhiler, leventler, Kara İbrâhim
Paşa’yı sadârete tekrar getirmek hevâsını tutturmuşlardı. Mumcuzâde Seyyid Ahmed Ağa,
Amasya Mutasarrıfı Yûsuf Paşa’yı â‘mâline muvâfık göremediğinden Yeğenliler’in hevâsında
olduğunu makâm-ı şikâyette dermeyân ederek bîçâreyi şâibedâr etmişdi.
Yeğen Osmân Bey, Kara İbrâhim Paşa’nın birâderzâdesi idi. 674 Bunun birâderi Yeğen
Mehmed Bey idi. Yeğenliler’in davası, Sadr-ı a’zam Hersekli Süleyman Paşa’yı fena halde
kuşkulandırdı.
Rebîülâhirde Amasya Mutasarrıfı Yûsuf Paşa’nın azli ve rütbesinin ref‘iyle Amasya
sancağı, Tekfûr Dağı’nda mukîm olan sâbık Şam Vâlisi Vezîr Çelebi İbrâhim Paşa’ya ber-
vech-i hâss tevcîh edildi.
Çelebi İbrâhim Paşa
Amasyalıdır. Amasya’da türbesi ziyâretgâh-ı enâm olan Hazreti [181] Pir İlyâs’ın ahfâd-
ı kirâmından Gümüşlüzâde Çelebioğlu İsmâil Çelebi mahdûmudur. 1097 senesi rebîülâhirinin
yirmi altıncı günü Kars, Mar’aş sancağıyla Amasya sancağı mutasarrıfı ve İstanköy muhâfızı
oldu.
Kendisi İstanköy’e gidip kethüdâsı Nasûhzâde Nasûh Ağa Amasya mütesellimi olup
geldi. Cumâdelûlâda Yeğenliler’in davası, tehlikeli bir surette Dördüncü Sultân Mehmed’e arz
edildiğinden Kara İbrâhim Paşa’nın emvâl ü emlâki müsâdere edildi. Müteâkiben Rodos’a
gönderildi.
Amasya Alaybeyi Veli Bey, ber-mûceb-i fermân-ı âlî sadr-ı müşârün-ileyhin Amasya’da
Atâbey, Akdağ, Harmanlı çiftliklerini bütün müştemilatıyla satıp esmân-ı hâsılasını İstanbul’a
takdîm etdi.
Cumâdelâhire gurresinde Amasya Müftüsü es-Seyyid Mustafa Efendi’nin azliyle müftü-
i sâbık Bayram Îydî Efendi dördüncü defa Amasya müftüsü oldu. On üçüncü günü kethüdâyeri
Küçük Mehmed Ağa, Kılçaklı Ömer Ağa’yı Hüseyin Ağa Vakfı tevliyetinden azl etdirip
kendisi mütevellî oldu.
Ancak azl-i müftü, sâdâtı ve hâssaten Mumcuzâde Seyyid Ahmed Ağa’yı pek ziyade
müteessir etdiğinden Âl-i Rasûl’e ihânet, yezîdâne hareket şekline konarak sâdât araulemâsında
bir fitne kundağı olmuş, a‘yân ve halk arasında fena dedikodulara yol vermişdi.
Receb-i Şerîfin birinci Cuma gecesi olan Leyle-i Regâib’de Sultân Bâyezîd [182] Câmii
Vâizi İnepazarlı Cuma Efendi esnâ-yı va’zında muhabbet-i âl-i âbâdan dem vurup sâdâtı
açıktan iltizâm ve bunların seyyiâtı “hasenâtü’l-ebrâr(!)” kabîlinden demeye kadar kıyâm
etdiğinden iki taraftan acı sözler söylendi.
Va’zın hitâmını müteâkip yoktan köpüren sâdât, manasız nümâyişlere cür’et ederek
unutulmuş eski yaraları tazelediler. Büyük bir fitne vukûunun endişeleri baş gösterdiğinden
derhal Cuma Efendi azl ve İnepazar’a nefyedilerek meşâyih-i ulemâdan İbrâhim Efendi Sultân
Bâyezîd Câmii kürsü şeyhi oldu.
Şa’bânda sâbık Amasya Serdârı Amasyalı Çuçu Mustafa Ağa yeniçeri ocağında
kethüdâyeri olduğundan vekîli olan Apardı İbrâhim Ağa Amasya serdârı oldu. Yeniçerilerin
zabt u rabtına dikkat etmesine dair ağa mektubunu aldı.
674 Yeğen Osmân Bey, bütün defâtir-i mâliyyede ve matbah-ı âmire defterlerinde “Birâderzâde-i sâdr-ı âlî Yeğen
sâdr-ı âlî” diye yazılmış gördüm.
900
602