Page 77 - 1-4_2
P. 77

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


               görülen, bi't-tesâdüf yer altından zuhûr eden âsâr-ı kadîme harâbeleri, a'sâr-ı sâlifede pek ziyâde
               ma'mûriyet  ve  ihtişâma,  pek  büyük  refâhiyyet  ve  intizâma  nâ'il  olduğunu  isbât  ve  irâ'e
               etmekdedir. Bu âsâr-ı kadîme ileride keşf ve tedkîk olundukça Amasya'nın kıymet-i târîhiyyesi
               pek ziyâde kesb-i ehemmiyet edecekdir. "Takvîmü'l-Buldân"da "Sipâhîzâde Mehmed Efendi"
               Amasya'yı şöyle ta'rîf ediyor:
                      "Amasya,  iklîm-i  sâdisdendir  ve  Rûm'dan  büyük  bir  şehirdir.  Sûru  ve  kalesi  ve
               bostanları ve büyük ırmağı ve dolabları vardır. Buna "Medînetü'l-Hükemâ" derler. Ve bunda
               gümüş ma'deni vardır. Sinop'un şark-ı cenûbîsindedir. İkisinin mâ-beyni altı günlükdür. Tûlu
               elli yedi derece otuz dakîkadır. Arzı kırk beş derecedir."
                      Şu    ta'rîf   "Merâsıdu'l-Ittılâ',   Ikdü'l-Cümân,   Tarîku'r-Reşâd,   Lübâbü'l-İnsân,
               Lübbü'l-Lübâb ve Evzahü'l-Mesâlik" kitaplarının ta'rîfâtına muvâfık ve cümlesi yek-diğerine
               karîb  olduğu  cihetle  bunların  kuyûd  ve  ta'rîfâtını  nakl  ve  terkîmden  sarf-ı  nazar  edilerek
               "Dâ'iretü'l-Ma'ârif" nâm eserin ta'rîfi bi't-tercüme nakl edildi:
                      "Amâsya" (هيساما)  yâhud "Amâsyâ" (ايساما) yâhud "Amâsya" (هيصاما) Küçük Asya'da bir
               medînedir.  Sivas  vilâyeti  dâhilinde  ismiyle  müsemmâ,  merkez-i  livâ  bir  kasabadır.  "Canik
               Dağları" eteğinde güzel bir vâdîde "İris" nâmıyla müsemmâ olan Yeşilırmak’ın iki sâhilindedir.
               [11] Samsun'dan cenûb-ı garbînin semt-i cenûbîsine doğru elli mil uzakdır. Sükkânı yirmi beş
               yâhud otuz beş bin nüfûsdur. Şimâlen dört derece elli dakîka arzda ve şarkan otuz üç derece
               dört dakîka tûldedir.
                      Etrâfı cânibleri kâ'im yüksek kayalar ihâta eder. Bunlardan solda kâ'in bir kayada kale
               âsârı ve iki burc-ı Yunânî vardır. Sultân Alâ'eddîn Selçûkî bu kaleyi ta'mîr etmişdir. Bu şehrin
               binâsı güzeldir. Çok bâğları vardır. Irmak ve dolab ile iskâ olunur. Pek çok âsâr-ı kadîmeyi
               hâvîdir. Ancak şimdiye kadar keşf olunamamışdır. 121
                      "Küçük  Asya  Âsâr-ı  Kadîmesi  Târîh  ve  Coğrafyası"  nâm  eserinde  Fransız
               müverrihlerinden  "Charles  Texier"  Amasya'ya  dâ'ir  verdiği  ma'lûmât-ı  târîhiyye  "Birinci
               Bâb"da nakl olunmakla beraber Amasya'yı şöyle tavsîf ediyor: "Amasya, iklîmi latîf ve sıhhî,
               mevki'i  gâyet  müstahkem  olup  kadîmen  vâsıta-i  münâkılât-ı  ticâriyye  olduğu  münâsebetle
               refâh  ve  intizâm-ı  kadîmini  muhâfaza  etmekdedir.  Halbuki  diğer  mevâki'-i  müstahkeme-i
               kadîme, metrûk ve mensî bir hâlde kalmışdır."
                      "Nüzhetü'l-Kulûb"da  "Ebû  Bekir  el-Müstevfî"  şöyle  tavsîf  ediyor:  "Amasya,  büyük
               şehirdir. "Sultân Alâ'eddîn Selçûkî" kalesini tecdîd etmişdir. Hâsılâtı her türlü şeydendir. Suyu,
               havası [12] güzeldir.122 "Hamdullâh el-Müstevfî", târîh-i güzîdesinde Amasya'yı bu me'âle
               karîb elfâz ile tavsîf etmekdedir.
                      "Şark  Hâtırâtı"  nâm  eserinde  Almanya  mareşallarından  meşhûr  "Moltke" 1254'te
               Amasya'yı  ziyâret  ve  şâyân-ı  temâşâ  olan  yerlerini  tedkîk  ederek  "Amasya,  Anadolu
               şehirlerinin en güzellerindendir" demişdir.
                      Şâ'ir-i  meşhûr  "Ebu't-Tayyib el-Mütenebbî",  memdûhu  olan  Haleb  hükümdârı
               "Seyfü'd-Devle-i Hamdânî" ile 342'de Amasya'yı ziyâret ve etrâf ve riyâzını seyr ü temâşâ
               etdiği zamân fethinden dolayı müşârün-ileyh Seyfü'd-Devle'yi medh ederken Amasya'yı şöyle
               medh ve ta'rîf ediyor.

                                                      رطو اهب داترمل توفي امف / ةجهبم لك نم تعمج ٍةدلبو
                                                     رمق اه قفأ نم فرتشم لكو / قفأ اهعبر نم فرتشم لكل


                      Şu iki beytin tercümesi şudur: "Amasya, insânı temâşâsıyla şâd ve mesrûr edecek her
               hüsn ü letâfeti nefsinde cem' etmiş bir belde-i azîmedir ki burada nâ'il-i matlab olmak için


               121  Diğer cihât-ı târîhiyyesi "Birinci Bâb"da nakl olunacakdır.
               122  Bu eser Fârisiyyü'l-ibâre olduğu cihetle tercümesi nakl edilmiştir.
                                                           64
                                                           76
   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82