Page 80 - 1-4_2
P. 80
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
eser-i Fransevî'de Hitit hükümdârlarının tesâvîr-i mahkûkesi ve ma'lûmât-ı târîhiyyesi mütâla'a
ve tedkîk olunduğu sûretde şu istidlâlin derece-i sıhhati takdîr olunabilir.
Ba'zılarının iddi'âsına göre "Amasya" Mısır hükümdârlarından "Amasîs" nâmıyla
meşhûr bir zât tarafından binâ ve tesmiye edilmişdir. "Dâ'iretü'l-Ma'ârif"de Amasya'nın
tercemesi bu zâtın tercemesinden sonra tahrîr edilmesi bu iddi'âyı tevlîd etmişdir. Halbuki bu
iddi'â tevârîh-i umûmiyyeye muvâfık değildir.
Çünkü: "Amasîs" hicret-i Nebeviyyeden 1191 sene mukaddem Mısır tahtına cülûs
ederek 44 sene hükûmet etdiği hâlde Pont kıt'asını istîlâ ve işgâl etdiğine dâ'ir kayd-ı târîhî
yokdur. Olsa bile kable'l-hicre 1650 senelerinde mevcûd olan Amasya şehri ve nâmı
kable'l-hicre 1191 [19] senelerinde binâ ve tesmiye edilmesi, hâsılı tahsîl kabîlinden olur.
"Câmiu'd-Düvel"de Dervîş Ahmed Efendi, Ermeniler'den naklen "Amasya şehri Heykâniye
krallarından Amasyus bin Armayus bin Arminak bin Hâ'ik ibni Tucrem bin Cevmer bin Yâfes
bin Nûh (aleyhi's-selâm) tarafından binâ ve tesmiye edildiğini" yazıyor ise de "Mir'âtü'l-İber"
buna efsâne diyor.
Çünkü: "Amasyus" cebel-i Ararat civârında "Hayka Amar" beldesinde hükûmet ve
kable'l-hicre 2502 senesinde vefât etdiği tahrîr edildiği gibi bu târîhlerde Pont kıt'asında "Hitit"
nâm Türk hükûmeti mevcûd olduğu isbât olunur. Tûfân, hicretden 3970 sene mukaddem
olduğu ve Amasyus altıncı batında Yâfes bin Nûh'a erişdiği tedkîk olunursa her batnın 241
senede bir doğduğu efsânesini dinlemek lâzım gelir.
Zâten bu kralların bu târîhlerde mevcûd olduğunu isbât edecek delâ'il-i târîhiyye
olmadığı cihetle umûm Avrupa müverrihleri bu gibi kurûn-ı ûlâ akvâline "hurâfât-ı kadîme"
nâmını vermekdedir. Binâ'en-aleyh Amasya'nın binâsı Mısır hükümdârı Amasîs'e yâhud
Ermeni krallarından Amasyus'a nisbet edilmesi bir münâsebet-i ismiyyeden ibâretdir. İkinci
mısrâ'ın kâfiyesi olan "enîsdir" ta'bîri bu münâsebet-i ismiyyeye işâretdir.
Şu münâsebet, diğer kavl-i avâmı tevlîd etmişdir. Gûyâ vaktiyle [20] Amasya'da elmâs
taşları çıkdığı münâsebetle "Elmâsiye" denmiş, ba'dehû kesret-i isti'mâline binâ'en lâm'ı hazf
olunarak elsine-i âmmede "Amasya" kalmışdır. Şâ'ir-i meşhûr "Firdevsî-i Rûmî", "Şehnâme-i
Osmânî"de şu beyitleriyle 128 bu tesmiye ve tahfîfe îmâ etmekdedir:
اشداپ ۀداتسرف ىا تفگب
ادج مشابن مهاكياج نيزا
كنسب دشاب ساملا هكايساما
كنرد لاجم ىورد تسينارم
Diğer bir rivâyet-i âmmede "Amasya'nın ilk fâtihi Melik Dânişmend Ahmed Gâzi
halîlesi "Ümm-i Âsiye" Amasya'da ikâmet eylediği münâsebetle şehre "Ümm-i Asiye", ba'dehû
tahfîf olunarak "Amasya" denmişdir. Nâm-ı kadîmi Harşene'dir.” denilmekdedir.
"Târîh-i Âl-i Dânişmend"de fâtih-i müşârün-ileyhin halîlesi "Gülnûş Bânû" Amasya'da
ikâmet eylediği mezkûr ise de "Ümm-i Asiye"ye dâ'ir bir sarâhat yokdur. Olsa bile bunlar
vech-i tesmiye olamaz. Çünkü: Amasya nâmı kurûn-ı ûlâdan i'tibâren meşhûr ve ma'lûmdur,
sonradan tesmiye edilmiş değildir. [21]
Bu gibi esâmî-i kadîmenin telaffuzu mütekellimlerin lehcesine ve tasarrufât-ı
lugaviyyesine tâbi' ve mütegayyir olduğu târîhen meşhûrdur. "Hâfız Ebû Bekir el-Birzâlî",
târîhinde ve "Abdulkâdir el-Kureşî", "el-Gurefü'l-Aliyye"sinde "Şemseddîn Muhammed el-
Amâsî" ve "Şerîfeddîn el-‘Amâsî" tercemelerinde Amasya'yı "Amasya" ve "Amâsıyye
(هيصامع)" nâmlarıyla kayd ve zabt ediyorlar.
128 965’de Kütahya'dan Amasya vâlîliğine ta'yîn buyurulduğuna i'tirâz eden "Şehzâde Sultân Bâyezîd"in i'tizârını
hâkî olmak üzere tanzîm etmişdir.
67
79