Page 82 - 1-4_2
P. 82
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Osmâniye'den pek çok zevât-ı izâmın kusûr-ı âliyesiyle muhteşem olduğu münâsebetle bu
unvânı kazanmışdır.
Meşâhîr-i fuzalâdan "Iydîzâde Âkif Mustafa Efendi", ekser münşe'âtında Amasya'yı
"Selîmiyye" nâmı ile tesmiye ve izhâr-ı teceddüd eylediği hâlde iştihâr edememişdir.
Sâhib-kırân-ı zamân "Sultân Selîm Hân-ı Evvel" hazretleri gibi cihângîr bir pâdişâhın
Amasya'da şeref-bahş-ı mehd-i vücûd olduğu bu teceddüde bâ'is olmuşdur.
Cennet gibidir sûy-ı cenûbunda Çakallar
Gûyâ ki beşikdir yed-i Kudret onu sallar
Meşşâta-i eyyâm-ı bahâr vechini allar
Bir la'le döner nâzıra ruhsâr-ı Amasya
Bu murabba', Amasya'nın etrâf-ı erba'asından bir tarafını ya'nî kıble [25] tarafını irâ'e
eder. Amasya'nın Yukarı Pazar tarafında cenûb (kıble) tarafı "Çakallar" demekle meşhûr bir
gülşen-i letâfetdir ki sath-ı zemînden takrîben iki yüz metre kadar mürtefi', zirvesi müstevî bir
cebeldir. Bu cebel, meşhûr "Fon (Pont)" silsile-i cibâlinin eteğinde vâki'dir. Hey'et-i
umûmiyyesi şimâlden cenûb-ı şarkîye doğru uzun, iki tarafı yüksek, ortası düz, şeklen müstatîl
olduğu münâsebetle âdetâ uzun bir beşiğe benzer. Düz yerine "Hamza Düzü" denir. Havası
gâyet sağlam, her tarafı bâğ-ı latîfdir.
Çakallar, sun'-ı Hudâ gibi gayr-i müretteb, fakat nazar-rübâ; taksîmât-ı dâhiliyyesi
gayr-i müsâvî, fakat manzarası dil-firîb; her bâğının içinde bir kasr-ı âlî, bir veyâ iki yerinde
gâyet gür mâ-i cârî, her suyun kenârında bir çemenzâr-ı latîf, her kasrın önünde bir gülistân-ı
şerîf olduğu münâsebetle "Cennâtin tecrî min tahtihe'l-enhâr" vasf-ı Celîline lâyık bir hadîka-i
dilârâdır.
Çakallar, eyyâm-ı bahârın letâfet-i fevkalâdesiyle tecellî, kırmızı gülleri, siyâh benli
lâleleri âdetâ ruhsâr-ı hûbânı tanzîr eder. Güllerinin manzara-i ibtisâmını, lâlelerinin mübhice-i
intizâmını temâşâ eden erbâb-ı safânın nazarında Çakallar, la'l-i gül-fâma bürünmüş bir arûs-ı
nevbahâra benzer. Çakallar'ın vech-i tesmiyesi karîben zikr olunacakdır. [26]
Sağında bunun Karakaya cennet-i diğer
Bir hûb ferîdin iki ruhsârına benzer
Yıldız gibi ezhâr ile mestûr serâser
Bunlardan alır hep suyu gülzâr-ı Amasya
Çakallar'ın sağ ya'nî garb tarafında kâ'in "Karakaya" demekle meşhûr bir daha ravza-i
behcet vardır ki Amasya'nın "Yukarıpazarı-Simre" kısmında tamâmiyle kıble tarafını ihâta
eden yekpâre dağın bir parçası ve Çakallar'ın bir tetimmesidir. Bu cebel de
"Ferhâd - Fon - Pont" dağının eteğinde olup, "Gökmedrese Mahallesi" üstünde "Zencîrli Kaya"
kurbunda vâki' "Söngütlü Kaya"ya kadar garbdan şark-ı cenûbîye doğru takrîben dört kilometre
tûlundadır.
Bu yekpâre dağ, ikiye münkasim olduğu münâsebetle "Dârü's-Selâm Mahallesi"
üstünde vâki' "Hoca Sultân" önündeki yolun hizâsından i'tibâren şark taraflarına tesâdüf eden
kısmına "Çakallar" ve garb taraflarına gelen kısmına "Karakaya" nâmı verilir. "Köşk Kayası"
altında vâki' "İplik Çözen" mesîre-i meşhûresi "Çakallar" kısmından ve "Kurd İni" altında vâki'
"Çanaklar" ve "Küpceğiz" mahallesi üstünde vâki' "Kaşık Pınarı" mesîreleri de "Karakaya"
kısmından sayılır.
"Pîr Sinan", nâm-ı diğer "Şehre Küsdü" mahallesinin [27] üstünde vâki' şehre doğru
çıkmış olan siyâh kayaya "Karakaya" denir ki bu nâm, mezkûr siyâh kayanın üstünde bulunan
bâğlara alem-i mahsûs olmuşdur. Şu çıkıntı kayaya "Burun" denir. Bunun iki tarafları da
"Karakaya"dan ma'dûd olduğu hâlde letâfet ve tarâvetde iki vech-i tâbdâra benzer.
69
81