Page 87 - 1-4_2
P. 87

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


               hâlde, bu su yolları, hicretden yedi yüz sene evvel mevcûd idi. Şu hâlde bu kayaya "Ferhâd
               Kayası" denmesinin sebebi nedir?
                      Mü'ellifi, târîh-i te'lîfi ma'lûm olamayan bir mecmû'a-i târîhiyyede 130  mezkûr olduğu
               üzere; "Îrân şâhı "Husrev-i Pervîz", "Küçük Asya"yı istîlâ ve Amasya'yı işgâl etdiği zamân
               ümerâsından "Ferhâd bin Efrûhte"yi Amasya ve havâlîsi vâlîliğine nasb etmiş ve mezkûr su
               yollarını Amasya vâlîsi "Ferhâd" i'mâr eylemiş olduğu münâsebetle "Ferhâd Kayası" dendiği
               rivâyet edilmekdedir."
                      "Mir'âtü'l-İber"de  beyân  olunduğu  üzere  "Husrev-i  Pervîz  bin  Hürmüz-i  Tâcdâr  bin
               Nûşîrevân-ı Âdil", hicret-i Nebeviyye'den otuz bir [40] sene mukaddem taht-ı Îrân'a câlis olup,
               hicretin yedinci senesinde maktûl olmuş ve kayınpederi bulunan Bizans imparatoru "Moris"i
               Rûmlar'ın hal' ve i'dâm etmelerine hiddet ederek Îrân ordusuyla İstanbul'a kadar hücûm ve
               Küçük Asya'yı işgâl etmiş ve yedi sekiz sene kadar "Pont eyâleti" Îrân hükûmeti idâresinde
               kalmışdır.
                      Şu istîlânın sıhhati, iddi'â edilen ta'mîr ve tesmiyenin ma'kûl olmasını îcâb ederse de
               "Ferhâd bin Efrûhte"nin Amasya vâlîsi olduğu ve bunun da mezkûr su yollarını ta'mîr eylediği
               târîhen meşkûkdur. Sahîh olsa bile bu istîlâdan sonra Amasya, Rûmlar'ın tekrâr idâresine rücû'
               ederek dört yüz yetmiş sene kadar bunların idâresinde bulunduğu zamân, Rûmlar'ın hasm-ı cânı
               olan Îrânlı bir kumandânın ismi feth-i celîl-i İslâma kadar nasıl muhâfaza ve nakl ü îsâl eylediği
               şâyân-ı tedkîkdir.
                      "Târîh-i Âl-i Dânişmend"de mezkûr olduğu üzere "Melik Ahmed Dânişmend Gâzi",
               467 hudûdunda "Harcene (Amasya)"yi muhâsara eylediği esnâda ümerâdan "Ferhâd Gâzi",
               "Helvâcı Pınarı" önünden hareketle "Fon (Pont)" dağını aşıp, kıble tarafından Amasya üzerine
               inmesi tensîb edilmiş olduğundan, emîr-i mûmâ-ileyh "Ferhâd Gâzi" dilâverân-ı İslâm ile "Fon
               Dağı"na çıkdıysa da bi'l-muhârebe şehîd olarak oraya defn edilmişdir.
                      Şu  kayda  nazaran  bu  dağın  üzerinde  görülen  mezâr-ı  acîb,  [41]  ümerâ-yı
               Dânişmendiye'den  olan  bu  "Ferhâd  Gâzi"  Bey'in  mezârı  olduğu  ve  mu'ahharan  emîr-i
               müşârün-ileyhin nâmı bu dağa alem-i mahsûs olarak kaldığı anlaşılır. Yalnız mezârı sonradan
               büyük yapdıkları ve Âşık Ferhâd’a nisbet etdikleri tahmîn olunabilir. Her hâlde bu su yolları,
               iki bin sene mukaddem inşâ edildiği ve pek çok seneler cereyân etdiği şübhesizdir. Bu "Ferhâd
               Kayası"nın cenûb etekleri "Helvâcı Pınarı" ve şimâl etekleri "Veng" demekle meşhûr olup, her
               ikisi de şose yolu üzerinde kâ'indir.
                      "Helvâcı  Pınarı",  boğazın  müntehâ-yı  şarkiyyesindedir.  1064'de  vefât  eden  esbak
               Amasya mütesellimi "Helvâcı Mehmed Ağa" tarafından oraya bir çeşme binâ edilmiş olduğu
               münâsebetle "Helvâcı Pınarı" denmişdir. Ba'dehû Amasya a'yânından "el-Hâc İbrâhim Ağa"
               1210'da bu pınarı ta'mîr ve mecrâsını tathîr ederek suyunu icrâ ve birkaç dükkân vakf ve ihyâ
               etmişdir. Bu çeşme ile Ferhâd Arası’nda "Bey Pınarı" nâmıyla diğer bir çeşme olup, 1164'de
               esbak mîrlivâ-yı Mısır "el-Hâc Osmân Bey" inşâ ve suyunu icrâ ve evkâfını tanzîm etmişdir.
               El-yevm her ikisi de harâbdır.
                      "Veng", "deng" vezninde ism-i alemdir. Tokat'a giden şose yolunun sol tarafında "Memi
               Dede Önü Mezârlığı"nın sonunda "Hacılar Meydânı" üstünde kâ'in bir sırtın ismidir. İki tarafı
               da Rûm ve Ermenî Hristiyanlarının kabristânıdır. Orada iki çatı ve ağdırma [42] olup, ikisinin
               arası açık bir yoldur. Bu yolun müntehâsında kis topraklardan müteşekkil kaya şeklinde bir
               kütle-i türâbiye vardır ki menfezlerden bilâ-inkitâ' sular damlar. Etrâfı çorakdır.
                      Damlaların cem'ine mahsûs olarak kayanın altında siyâh taşdan ma'mûl ufak bir havuz
               vardır. Damlayan sular bu havuzda toplanır. Suyu gâyet parlak ise de tatsız ve ağırdır. Burası
               bütün  Hristiyanlar  arasında  muhterem  bir  mevki'dir.  Her  pazar  günleri  Hristiyanlar  burada



               130   Bu mecmû'a-i târîhiyye esbak Çorum müftüsü meşâhir-i nüvvâbdan "el-Hâc Ahmed Efendi" yedinde olduğunu
               ve Çorum'da binâ eylediği kütübhânesine vaz' eylediğini muharrir-i âcize bu mecmû'anın münderecâtıyla beraber
               mecâlis-i adîdede beyân etmişdir.
                                                           74
                                                           86
   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92