Page 164 - 6-8
P. 164

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Hâtuniyye-i Tokat müderrisi ve buradan kadı oldu.  [516]
                     1056’da mülâzımı olduğu Mihekzâde’nin himmetiyle ber-veçh-i mevleviyyet Antalya,
               1059’da Sivas, 1062’de Canik kadısı ve 1064’de Mehmed Paşa Medresesiyle mütekâ’id olup
               Kurşunlu Mahallesi’nde ikâmet ve tedrîs ü ibâdetle iştigâl etdi.
                       1068’de  Hicâz’a  gidip  edâ-yı  hâc  etdikten  sonra  avdet  ederken  yolda  1069  senesi
               evâ’ilinde dârı-bekâya irtihâl etdi. Fâzıl, afîf, kâmil bir zât idi. Mahdûmu Abdulbaki Efendi ve
               Hafîdi Ahmed Efendi de kibâr-ı kudâtdan idiler. Bunlara “Hâfız Ahmed Efendizâdeler” dendi.

                     Ahmed Paşa-Tayyar Paşazâde
                     Lâdiklidir.  Sadr-ı  esbak  Tayyar  Mehmed  Paşa  bin  Mustafa  Paşa  bin  Hüseyin  Bey’in
               mahdûmudur. Pederinin vezâretinde züamâdan olup Anadolu valiliğinde Canik Sancağı beyi
               olarak ümerâdan ve şehâdetinde 1048 senesi recebinde Kars Beylerbeyi oldu.
                     1051’de  Karahisar-ı  Şarkî  mutasarrıfı  olup  1052’de  [517]  ma’zûlen  vatanına  gelip
               menkûbâne ikâmet etdi. 1057’de Urfa Sancağı mutasarrıfı olup 1058 senesi recebinde Sultân
               Mehmed-i Râbi’nin cülûsunda Musûl Beylerbeyi oldu. Fakat 1059 senesi evâ’ilinde azl edilip
               Lâdik’e geldi.
                     Burada mensî bir halde kalıp Köprü’de ikâmet eden Abaza Hasan Ağa ile çok görüşürdü.
               Bu yüzden Köprülü Mehmed Paşa ile araları açıktı. İbşir Mustafa Paşa sadr-ı a’zam oldukta
               1065  senesi  muharreminde  vezâretle  Halep  ve  1066’da  Diyârbekir  vâlîsi  olup  sene-i
               mezbûrenin recebinde azledildi.
                     1067 senesi  rebîülevvelinde sabıka-ı  ma’rifete binâ’en ve pederinin  kendisine yaptığı
               lutfa  mükâfâten  Sadr-ı  a’zam  Köprülü  Mehmed  Paşa  tarafından  ikinci  defa  Diyârbekir  ve
               1068’de  Şam  vâlîsi  olup  1069  senesi  saferinde  Macaristan  Harbine  me’muren  ma’iyyet-i
               mevcûdesiyle ordu-yı hümâyûna iltihâk etmesi emr ü da’vet edildi.
                     Köprülü Mehmed Paşa’nın kendisine karşı adâvetinden ve tîg-i siyâsetinden korkardı.
               Gidip orduya iltihâk [518]  etdiği anda kendisini i’dâm edeceğini kurardı. Abaza Hasan Paşa
               da aynı vaziyetde idi. Bu yüzden her ikisi de Köprülü Mehmed Paşa sadâretde oldukça harbe
               gidemeyeceklerini bildirmişler, Köprülü Mehmed Paşa’yı azletdirmek için kıyâm etmişlerdi.
                     Köprülü Mehmed Paşa da bunların aleyhine serdâr tayin etdiği Zileli Murteza Paşa’ya
               lâzım gelen ta’lîmâtı verip gönderdi. Murteza Paşa’nın letâ’ifü’l-hiyel tertibâtına aldanıp fırka-
               i âsiye ile birlikte Haleb’e geldiği akşam 1069 senesi cumâdelahiresi evâ’ilinde rüfekâsıyla
               birlikte i’dâm edildi.
                     Gâyet  asîl,  cesûr,  müteharrik,  mağrûr  bir  vezîr  idi.  Lâdik’de  mahallesi  olan  Mes’ûd
               Bey’in ahfâdından olduğu münâsebetle Selçuk hânedânına nisbeti vardı. Abaza Hasan’a uyması
               can korkusundan neş’et etmişdi.

                     Ahmed Paşa-Hacı Eyvâd Paşazâde
                     Amasya’nın Fîrûz köyünden Tura bin Hacı Eyvâd Süleyman Paşa’nın mahdûmu olup
               pederinin yeniçeri ağalığında [519] Seydişehir dâhilinde yirmi bir bin akçe ze’âmete na’il oldu.
               1043  senesi  cumâdelûlâsında  pederi  maktûl  oldukta  ze’âmeti  alınıp  Amasya’da  birkaç  yıl
               menkûbâne oturdu.
                     1046’de sadârete gelen Bayram Paşa’nın sâye-i ikbâlinde ze’âmeti kendisine i’âde edilip
               1048’de Bağdâd Harbinde yararlığı görüldüğünden mîr-livâ ve sadr-ı maktûl Kara Mustafa
               Paşa’nın himmetiyle Batum beylerbeyi, 1053’de Teke Sancağı mutasarrıfı oldu.
                     Ba’dehû ba’zı eyâlât-ı sağîrede beylerbeyi ve İçel, Eskişehir gibi sancaklara mutasarrıf
               olup  1065’de  menkûbâne  Amasya’da  ikâmet  etmekte  iken  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın
               sadâretinde bir mansıb ümid ederdi. Buna da muvaffak olamadığından Abaza Hasan’a uydu.
               1069 senesi hengâmesinde i’dâm edildi.





                                                           159
                                                           163
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169