Page 165 - 6-8
P. 165

Amasya Tarihi Cilt: 6
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Ahmed Paşa-Sarhoş Paşazâde
                     Amasyalıdır. Beylerbeyilerden Amasyalı Sarhoş Mehmed Paşa’nın mahdûmudur. Bu da
               züamâ-i  meşâhîrinden  olup  Amasya  Alaybeyi,  Civan  Mehmed  Paşa’nın  sadâretinde  [520]
               Niğde Sancağı Beyi, 1057 senesi evâ’ilinde Karaman Beylerbeyi oldu. Senesi zilka’desinde
               ma’zûl olup sonra Hamit Sancağı mutasarrıfı olarak Abaza Hasan’la uyuştu.
                     Bu yüzden yıllarca ma’zûl kaldı. 1064 senesi zilka’desinde İbşir Paşa’nın sadâretinde
               sânîyen Hamit Sancağı Mutasarrıfı olup 1066 recebinde ma’zûlen Amasya’ya geldi. 1068’de
               Abaza Hasan Paşa’ya uyup isyâna iştirâk eylediğinden 1069 senesi hengâmesinde maktûl oldu.
               Oğulları Mehmed, Hüseyin Beyler de Amasya’da müsâdere edildi. Evlâdına “Sarhoş Oğulları”
               dendi. Elyevm vardır.

                     Ahmed Bey-Gürcüzâde
                     Amasyalıdır.  Amasya  eşrâfından  Gürcü  Ali  Beyzâde  Mîr-livâ  Mustafa  Bey’in
               mahdûmudur. Züamâdan iken pederinin vefâtında terakkî gördü. Ba’dehû İbşir Paşa’ya intisâb
               edib sadâretinde Eskişehir Sancağı Beyi oldu.
                     İbşir  Paşa’nın  1066  senesi  recebinde  ifnâsı  üzerine  ma’zûlen  Amasya’ya  gelip
               menkûbâne oturdu. Bu yüzden 1068’de Abaza Hasan Paşa’ya uyup birçok [521]  rüfekâsıyla
               beraber Halep hengâmesinde i’dâm ve emvâl ve emlâkı müsâdere edildi.

                     Ahmed Bey-Gazanferzâde
                      Amasya’da sipâhi meşâhirinden Amasya Kethüdâyeri Alevî köylü Gazanfer Ağa’nın
               mahdûmudur.  Züamâdan  olup  hayli  muhârebâta  ve  hâssaten  Girit  Muhârebelerine  iştirâk
               ederek yararlık ve şecâ’at gösterdiğinden mîr-livâ oldu.
                     Bozok  Sancağından  ma’zûlen  Amasya’da  mukîm  iken  Abaza  Hasan  Paşa’ya  uyup
               Amasya kadısına istinâd-gâh olmuş, Köprülü Mehmed Paşa’nın taraftarlarını te’dibe kıyâm
               etmişdi.  1069  senesi  cumâdelahiresi  sonlarında  gelen  ferman-ı  Padişâhî  üzerine  birâderi
               Mehmed  Bey’le  beraber  i’dâm  edildi.  Mahdûmu  Mustafa  Bey’dir.  Bunlar  da  müsâdereden
               geçti.

                     Ahmed Efendi-Celâlî Birâderi
                     Tokatlıdır.  Sipâhi  meşâhîrinden  Kâsım  Ağa’nın  oğlu  ve  Celalî  Hüseyin  Ağa’nın
               birâderidir.  Tokat  ve  Amasya’da  tahsîl-i  ulûm  edib  ders-i  âm  ve  Hâtuniyye-i  Tokat  [522]
               müderrisi ve buradan Niksar Kadısı oldu.
                     Kasâbâtı  devrederek  İbşir  ve  Abaza  Hasan  Paşaların  sâye-i  ikbâlinde  livâ  kadılığına
               terakkî edib 1069 senesi gurre-i muharreminde Amasya Kadısı ve Tokatlı Osmân Efendi de
               nâibi olarak geldi.
                     Abaza  Hasan  Paşa’nın  taraftarlarıyla  birleşip  bir  takım  nâ-münâsip  ahvâle  cür’et  ve
               Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  aleyhinde  hareket  eylediğinden  sene-i  mezbûre  gurre-i
               cumâdelâhiresinden  itibâren  azl  ve  teftîş  ve  mâh-ı  mezkûrun  sonlarında  gelen  fermân-ı  âlî
               üzerine  nâibiyle  beraber  i’dâm  ve  altmış  bir  bin  akçesi  müsâdere  edildi.  Âlim,  natûk,
               muhâzarâta vâkıf idi. Hattât olduğu yazısından anlaşıldı.

                     Ahmed Ağa-Serdârzâde
                     Amasyalıdır. Gümüş Kasabası’nda medresesi olan sadr-ı esbak Halîl Paşa ahfâdından
               Amasya serdârı Mehmed Ağa bin Hızır Çelebi bin İskender Çelebi bin Sülûkî Mehmed Çelebi
               bin Hamza Çelebi bin Abdullah Çelebi bin Muhyiddîn Mehmed Çelebi bin İskender Bey bin
               Halîl Paşa’nın oğludur. [523]
                     Küçük  yaşında  İstanbul’a  gidip  Enderûn  sarayına  girdi.  Orada  baltacılar  ocağına
               kaydedilerek iyi terbiye gördü. Okuyup yazma öğrendi. Tahsil-i meârif ve tefeyyüz ederek
               1053’de baltacılar kethüdâsı oldu.



                                                           160
                                                           164
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170