Page 168 - 6-8
P. 168
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
himmet, vatanına pek merbut, bâb-ı keremî, herkese ve hassaten fukara ve muhtâcîne açık bir
hânedân idi. Müsâderesi [531] ve sonra vefâtı halkı için bir musibet oldu.
İçerişehirde konağı önünde mükemmel bir çeşme binâ ve birkaç mescidi tamir edib
Sarachâne Câmii ittisâlinde kâin Şâdgeldi Paşa’nın “Dâru’l-ilm” nâmıyla yaptırdığı medrese
harâb olduğundan bunu müceddeden ihya etdi. Sultân Bâyezîd imâreti ittisâlinde biri hattât-ı
meşhûr Fazlullah Efendi için diğeri Koca Müneccim Ahmed Efendi için muvakkıt-hane olmak
üzere fevkânî iki hücre-i zîbâ yaptırdı.
Bunların mesâlihi için Sarachâne Câmii kıblesinde kâin sıra dükkânlarını ve İbadullah
çarşısında ve bedestân içinde kâin dükkânlarını vakf ve vâridâtından Sarachâne Câmiine minber
ve kürsî vaz’ ederek hatîb ve vâ’ize vazifeler verdi. Hayfâ ki bunların hepsi de zayi’oldu.
Çeşmesiyle muvakkıthânesi ve hattât odası bâkidir. Bunlar 1233 harîkında yandı.
56
Mahdûmları Abdurrahman Paşa ile Mustafa, Dede Ali, İbrâhim Beylerdir.
Abdurrahman Paşazâde Ahmed, Ömer Beyler, Mustafa Beyzâde Gâzi İbrâhim Bey, Dede Ali
Beyzâde Ömer Bey bunun [532] mahdûmları el-Hâc İbrâhim, Mustafa Paşalar, “Gâzi
Beyzâde” Ömer Paşa “Hoca Paşazâde” demekle meşhûr idiler.
Katib Çelebi “Fezleke”sinde buna “Hoca Paşa” ve Naima Efendi Târîhi’nde bazan
“Pehleli” ve bazen de “Kehleli” denmişdir. Zaman-ı uzleti uzayıp dûçâr-ı ihtiyaç olacak
dereceye geldiğinden kinâyeten “Kehleli” lakâbı ba’zı rukabâsı tarafından verilmişdir.
Ahmed Necmi Efendi-Koca Müneccim
Amasyalıdır. Abdullah oğlu olup tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu. İlm-i nücûma gâyet
meraklı olduğundan “Müneccim” ünvânını aldı. 1049 şa’bânının onaltısında Sultân Bâyezîd
Câmii muvakkiti olup Hâce Ahmed Paşa’nın yaptırdığı muvakkit-hânede oturdu.
Orada usturlab isti’mâlini ve irtifa ahzini taliplere ta’lim eder, her yıl bir takvim yazar,
zenginlere hediye ile onlardan câ’izeler alırdı. Herkesin yıldızına bakar halk için bâdi’-i tesliyet
olurdu. [533]
Odası ve muvakkıt-hânesi mecma’-ı yârân idi. Cum’a günlerinde ulemâ ve şu’arâ burada
ictima ederek musâhabât-ı ilmiyye ve edebiyye olurdu. Bir taraftan da tedrîs-i ulûm ederek
neşr-i maârife himmet ederdi. Seksenlik bir pîr olduğu halde 1070 senesi cumâdelûlâsının yirmi
sekizinci günü vefât etdi.
Âlim, fünûn-ı garîbeye âşinâ, ilm-î nücumda mâhir, edebiyat-ı Arabîyye ve Fârisiyye’ye
vâkıf, şâir, edîb, letâ’ife mâ’il bir zât idi. “Abdî Efendi Tezkîresi”nde tercemesi ve cihât-ı
vakfiye defterinde târîhi bu sûretle mezkûrdur. Mahdûmu Mehmed Mâhir Efendi yerine
muvakkit olup 1076 şa’bânında vefâtıyla Kadızâde Abdurrahman Efendi muvakkit oldu.
Ahmed Efendi-Bafralı Şeyh
Amasya’da Gürcü İmâm el-Hâc Hasan Efendi’den ve Kadızâde Küçük Mehmed
Efendi’den tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu. Medâris-i mu’tâdeyi devredib elli akçe ile
Hüseyin Ağa müderrisi, ba’dehû Halvetîye Şeyhi Îcâdîzâde eş-Şeyh Hızır Efendi’nin Halvet-
hânesinde [534] tasfiye-i derûn edib hilâfet-nâme aldı.
Ba’dehû Müftüzâde Tekkesi şeyhi ve Sarachâne Câmii vâ’izi olduğu halde 1071 senesi
ramazânında vefât etdi. Ulûm-i şer’iyyede mâhir, gâyet müteşerri’, zâhid, vâ’iz bir şeyh-i
muhterem idi. Meşâhîr-i sulehâdandır.
Ahmed Ağa-Hacı Nebîzâde
Amasyalıdır. Esbak Amasya mütesellimi el-Hâc Abdunnebî Ağa bin el-Hâc Ahmed
Ağa’nın mahdûmudur. Küçük yaşında Enderun Sarayı’na girip orada ta’lîm ve terbiyye gördü.
Tefeyyüz ederek kilercibaşı olup 1058’de tebeddül-i saltanat üzerine kapıcıbaşı olarak taşra
56 Abdurrahman Paşazâde Ahmed Bey’in mâhdumu Sofi Abdurrahman Paşa olduğu mu’ahharan anlaşıldı.
163
167