Page 171 - 6-8
P. 171
Amasya Tarihi Cilt: 6
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
ederek Bâb-ı âlîye girdi.
Riyâset kaleminden tefeyyüz ederek hulefâdan oldu. Pederinin Köprülü Mehmed Paşa ile
hukûk-ı sâbıkası olduğundan müşârün-ileyhin sadâretinde mektûbî-i sadr-ı âlî oldu.
Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın zaman-ı sadâretinde re’isül-küttâb olup 1079
cumâdelahiresinin altıncı günü vefât etdi. [542]
Umûr-ı âşinâ, halîm, ilm ü ma’rifetten behredâr idi. Mahdûmları Ali, Mehmed Beylerdir.
Kerîmesi de Ayşe Hanım olup konağı Ayasofya civârında Üskûbî Mahallesi’nde olduğu
tedâvül defterinde görüldü.
Ahmed Efendi-Zileli Muharremzâde
Amasyalıdır. Gümüşlüzâde Câmii kürsî şeyhi olan Zileli Muharrem Efendizâde eş-Şeyh
Abdurrauf Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da doğdu. Pederinden ve Sultân Bâyezîd imâmı
Gürcü el-Hâc Hasan Efendi’den tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu.
Ba’dehû hemşîresi Fatma Molla’nın Gümüşlüzâde Câmii ittisâlinde binâ eylediği
medreseye müderris oldu. Pederinin vefâtından sonra bir meseleden gücenip müderrisliği ve
Amasya’yı terk ederek cânib-i Hicâz’a gitdi. Ba’de’l-hâc Medine-i münevverede mücâvir oldu.
Harem-i şerîf-i Nebevî’de tedrîs-i ulûm ve nakl-i hadîs ederek marufiyyet kazandığından
1072’de Medrese-i Murâdiyye müderrisi oldu. Yıllarca tedrîse ve ibâdete muvâzabet [543]
ederek 1080 senesi rebîülevvelinde dâr-ı naîme irtihâl etdi. Cennetü’l-bakî’de medfûndur.
Kibâr-ı ulemâdan, fâzıl, muhaddis, zâhid, müttakî’ bir zât idi.
Ahmed Efendi-Molla Şeyh
Merzifonludur. Orada tekke şeyhi olan Ali Sırrı Efendi’nin mahdûmudur. Pederi
İstanbul’da iken ulemâdan tahsîl-i ulûm edib 1058’de silk-i müderrisîne girdi. Mu’ahharan
Merzifon’a gelip 1062’de pederinin irtihâlinde yaptırdığı Sırrı Dede tekkesi şeyhi oldu.
Diğer taraftan İstanbul’da silsile yürüdükçe medâris-i mu’tadeyi devredib 1066 saferinde
Tokat, 1071 şevvâlinde Mar’aş mollası oldu. 1072’de vazife-i tekâ’üd verilip müreffeh bir hayat
içinde imrâr-ı evkât ederek 1080 senesi rebiülahirinde vefât etdi.
“Zeyl-i zeyl-i Şakâyık”da Mehmed Şeyhî Efendi bu tercemeyi yazdıktan sonra “âlim,
sâlih, afîf idi.” diyor. Mahdûmu kudât ve meşâyîhten Sun’ullah Efendi ve bunun mahdûmu
İbrâhim Efendi marûf olup bunlara “Molla Şeyh oğulları” [544]denirdi.
Ahmed Efendi-Hacı Kurrâ
Amasya ulemâsından el-Hâc Ali Efendi’nin mahdûmudur. “Ders-i âm Efendi” demekle
meşhûr Şeyhü’l-kurra Hâfız el-Hâc Mehmed Efendi bin Ali Efendi’den vücûh-ı kıra’atı ahz ü
ikmâl etdikten sonra “Uzun Müderris” demekle meşhûr Fâzıl Mehmed Efendi bin Sinan’dan
tahsîl-i ulûm ederek her iki cihetden me’zûn oldu. 1052 muhareminde vefât eden Sultân
Bâyezîd Câmi-i şerîfi birinci imâmı Hâfız Abdurrahman Efendi’nin yerine birinci imâm oldu.
Talebe-i ulûma ta’lîm ve vücûh-ı Kurân ve tedrîs-i fıkıh edib 1082 senesi rebîülevvelinin on
beşinde dâr-ı na’îme irtihâl etdi.
Âlim, fakîh, müteşerri’, kıraat-ı seb’a ve aşere ve takrîbe âşinâ, savt ü edâsı güzel, kıra’atı
mükemmel bir şeyhü’l-kurra idi. Hacı Kurra Efendi, “Sultân Bülbülü” demekle meşhûr idi.
Mü’ezzin Bülbül Hâfız Ahmed Çelebi ile bunun nevbetinde saflarda yer [545] bulunmazdı. Bu
zâtın yerine Hâcezâde Hâfız Halîl Efendi imâm-ı evvel oldu.
Ahmed Efendi- Alevîzâde es-Seyyid eş-Şeyh
Yukarıda tercemesi geçen nakîbü’l-eşrâf kâim-makâmı Alevî köylü es-Seyyid eş-Şeyh
Ahmed Efendizâde es-Seyyid Mustafa Efendi’nin mahdûmudur. Bade’t-tahsîl Hakala’da
Muhyiddîn Mehmed Bey Medresesi müderrisi ve ceddînin vakfına mütevellî olarak iştihâr etdi.
1066’da nakîbü’l-eşrâf kâim-makâmı ve 1069’da ma’zûl ve 1072 saferinde sânîyen nakîb
166
170