Page 170 - 6-8
P. 170
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
57
Hânımdır.
Ahmed Ağa-Sefer Ağazâde
Amasyalıdır. Ayandan Hakalalı Uzun Sefer Ağa’nın mahdûmu olup pederinin hayatında
bevvâb-ı sultânî olarak hizmetlerde bulundu. Ba’dehû kapıcıbaşı olup, devr-i bilâd etdi. 1075
sâlinde vefât eyledi. Mahdûmları Ali, Ömer Ağalardır. Bunlara “Uzun Seferoğulları” denir idi.
Ali Ağa’nın mahdûmu Mustafa Efendi ricâldendir.
Ahmed Paşa-Sinan Paşazâde
Amasyalıdır. Selağzı’nda Hamamı olan Yularkısdı Sinan Paşa evlâdından Sinan Paşa ve
Hâtunîye Evkâfına mütevellî ve Hüseyin Abâd mâlikânesine mutasarrıf olan Yûsuf Paşa bin
İskender Bey bin Ahmed Paşa bin İskender Bey bin Mustafa Paşa [539] bin Sinan Paşa
mahdûmudur.
Müşârün-ileyhin terceme-i hâline muttali’ olamadım. Ancak 1076 senesi evâhirinde vefât
etdiği evlâd-ı zükûru olmayıp Münevvere, Fatıma adlı iki kerîmesi kaldığı ve halk arasında
“Yularkısdıoğlu” demekle meşhûr olduğu Amasya sicillâtından anlaşıldı.
Târîh-i vefâtına bakılırsa 1066 gurre-i recebinde Silâhdâr-ı Şehriyârî iken vezâretle
Diyârbekir vâlîsi, bir gün sonra kubbenişin 1069’da İzmit muhâfızı, oraya vusûlünde
mütekâ’id, 1076 zilka’desinde ibkâ-yı vezâretle Musûl vâlîsi ve zilhiccesinde merhûm olan Çil
Ahmed Paşa olmalıdır. el-ilmü indallah.
Dâmâdı, ya’nî Fatıma Hânım’ın zevci Amasya a’yânından Küçük Ali Beyzâde el-Hâc
Ahmed Bey’dir. Bunun oğulları Mehmed, Yeğen Ali Beyler Hâtunîye ve Sinan Paşa ve
Hüseyin Abâd evkâfına mütevellî olmuşlardı. Bu tevliyet el-yevm Yeğenzâdelerin
uhdesindedir.
Ahmed Efendi-Müftüzâde
[540] Merzifonludur. Oranın müftüsü Mehmed Efendi’nin mahdûmudur. Tahsîl-i ulûm
ederek Merzifon’da ders-i âm, Sultânîye müderrisi ve birkaç defa müftü olup 1077 senesi
rebîülevvelinde vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan idi. Mahdûmu Mehmed Efendi’dir.
Ahmed Efendi-Bafralı Muharremzâde
Amasyalıdır. 1028 şevvâlinde Halep’te vefât eden Bağdâd mollası Bafralı Muharrem
Efendi’nin mahdûmudur. Pederi Amasya’da tedrîs-i ulûm etdiği esnâda 998 senesi saferinde
doğdu. 1008’de pederiyle beraber İstanbul’a gitdi.
İstanbul ulemâsından tahsîl-i ulûm edib Şeyhülislâm Hocazâde Mehmed Efendi’den
mülâzım ve ders-i âm olarak 1031 senesi zilka’desinde silk-i müderrisîne girdi. Usûlü üzere
medâris-i mu’tadeyi devrederek 1054 saferinde Yenişehir mollası oldu.
Dört yıl kadar uzlet çekip 1059 recebinde Şam, 1063 zilhiccesinde Edirne pâyesiyle
Galata mollası ve 1067 [541] şevvâlinde İstanbul kadısı oldu.
Üç ay kadar devam eden kazâsında halkı memnûn edemediğinden 1068 senesi
muharreminde Güzel Hisar Aydın kazâsı arpalığıyla azl ve tekâ’üde sevk edildi. On yıl kadar
zikr ve ibâdetle meşgûl olduğu halde 1077 senesi cumâdelâhiresinde dâr-ı bekâya rihlet etdi.
Âlim, kâmil olup yaşı seksene ermişdi.
Ahmed Efendi-Sıdkı Paşazâde
Amasyalıdır. Vüzerâdan Amasyalı Kadızâde Sıdkı Mustafa Paşa bin Ahmed Efendi’nin
mahdûmudur. Fethiyye Mahallesi’nde doğdu. Pederiyle İstanbul’a gidip tahsîl-i ilim ve marifet
57 Dâmâdı, Gümüşlüzâde hanedanından olan kethüdâsı el-Hâc İsmâil Ağa’dır. Bunun mahdûmu vüzeradan Çelebi
İbrâhîm Paşa meşhurdur.
165
169