Page 162 - 6-8
P. 162

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Ba’dehû Amasya’ya avdetle Garibî Dede’nin irtihaline bina’en Amasya Mevlevi-hânesi
               şeyhi oldu. Ancak Amasya’da hâdis olan Hüftadî vak’asında takibata düçar olduğundan dolayı
               1037’de tegayyüb etdi. 1039’da Bursa’da olduğu anlaşıldı.
                      1041’de Bursa’da kâin Ali Paşa Tekkesi Şeyhi olduğundan 1044 senesi rebiülevvelinde
               vekâletle idare etdiği Amasya Mevlevihanesi meşihâtı uhdesinden ref’ edilip vekili olan Sâlih
               Dede Efendi’ye verildi. Yıllarca Ali Paşa Tekkesi’nde meşîhat edib 1057’de vefât etdi. Tekke
               derûnunda medfûndur.
                      Âlim, edebiyat-ı Arabiyye ve Farisiyye’de mâhir, müteşerri’, şâir, edîb bir şeyh olup
               “Kelimî Ahmed Efendi” demekle [510] meşhûr olup bakıyye-yi ahvâl ve âsârı aşağıda “kef”
               harfinde gelir.

                     Ahmed Efendi-Evliyazâde
                     Amasyalıdır. İmâm-ı Sultânî Amasyalı Babazâde Evliya Mehmed Efendi bin Ca’fer bin
               İlyas bin Baba Mehmed Çelebi mahdûmudur. Amasya’da doğup pederiyle beraber İstanbul’a
               gitdi. Orada pederinden ve İstanbul ulemâsından ahz-ı ulûm edib ders-i ‘âm oldu.
                     Pederinin irtihâlinde kürsî meşâyihi silkine girip sırasıyla cevâmi-i selâtîni devrederek
               Sultân Selîm Hân-ı Evvel câmii şerîfi kürsî şeyhi oldu. Burada vâ’iz iken 1058’de vefât etdi.
               Pederi gibi âlim, gayet sâlih, hâfız-ı Kur’ân bir vâ’iz-i meşhûr idi. Birâderi Abdullah Efendi
               mevâlîdendir.

                     Ahmed Efendi-Hocazâde
                     Amasya fuzalâsından “Küçük Hâce” demekle meşhûr Kadızâde Mehmed İlmî Efendi’nin
               büyük oğludur. Pederinden ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve müderris-i benâm olup Amasya
               medreselerini devrederek Kameriyye-i Tokat müderrisi oldu.
                     Ba’dehû silk-i kazâya girip kasâbâta kadı ve mükerreren Amasya nâibi olup 1058’de vefât
               etdi. Meşâhîr-i ulemâdan edîb, şâir olup mahlâsı “Rahmî” olduğu sonradan anlaşıldı. Bunun
               mahdûmu hâcegân-ı divân-ı hümâyûndan Lütfullah Efendi’dir.

                     Ahmed Bey-Kazzâzzâde
                     Amasyalıdır. Hâtunîye Mahallesi’nde mukîm Kazzâz Abdulbaki Çelebi mahdûmudur.
               Buna târîhen “Kazzâz Ahmed Bey” dendi. Sipâhi meşâhîrinden olup Amasya kethüdâyeri oldu.
               [511] Ba’dehû Bayram Paşa’ya intisâb ederek onun sâye-i ikbâlinde kapıcıbaşı, mîr-livâ olup
               Bilecik Sancağından ma’zûl olduğu esnâda Evkâf-ı sultâniyye mütevellîsi olarak Amasya’ya
               geldi.
                     1057’de Akşehir Sancağı beyi olup usât-ı meşhûreden Gürcü Nebi’ye uyduğundan ve
               isyankârâne harekâtından dolayı 1059 şa’bânında i’dâm ve emvâl ü emlâki müsâdere edildi.
               Mahdûmu  Abdulbaki  Bey’dir.  Birâderi  Sipâhi  Mehmed  Ağa  da  bunun  yüzünden  bî-günâh
               olarak boğuldu. Diğer birâderi Ali Ağazâde Hasan Ağa’dır.

                     Ahmed Efendi-Şeyhzâde
                     Amasya’da  Çilehâne  Şeyhi  eş-Şeyh  Hüsameddîn  Hüseyin  Efendi  bin  eş-Şeyh
               Abdurrahman  Efendi  bin  Pîr  Mehmed  Çelebi  mahdûmudur.  Pederinin  kaydı  üzerine  997
               saferinin on beşinde doğdu. Amcası eş-Şeyh İzzeddîn Hasan Efendi’nin himâyesinde tahsîl-i
               ilm ve mârifet etdi.
                     1045’de amcasının vefâtı üzerine Çilehâne şeyhi ve mütevellîsi oldu. 1047’de Çilehâne
               medrese i’tibâr [512] edildiğinden Gülabî Paşa tekkesi şeyhi oldu. Burada zikr ü ibâdetle iştigâl
               edib 1060 senesi cumâdelâhiresinde dâr-ı bekâya rihlet etdi. Sulehâdan bir zât idi.

                     Ahmed Efendi-Şeyh Muharremzâde
                     Amasya meşâyih-i kirâmından Lâdikli Şeyh Muharrem Efendi’nin mahdûmudur. Bade’t-



                                                           157
                                                           161
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167