Page 158 - 6-8
P. 158
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Kethüdâlıktan azlini müte’âkip Seydî Beyzâde Mustafa Bey bin Ahmed Bey,
mahkemeye müraca’atla kendisinin Mehmed Paşa evlâd-ı inâsından olduğunu isbat etdikten
tevliyet de uhdesinden refedildi. Tımarıyla iştigal etdi.
Ba’dehû İran ve Bağdâd muhârebâtına iştirak ederek Hüsrev Paşa’nın sadaretinde
müşârün-ileyhe kendisini bildirip 1038’de mirlivâ oldu. Çünkü Hüsrev Paşa, amcası Hızır
Paşa’nın dâmâdı idi. Sadr-ı müşârün-ileyhin azlinde menkûb ve 1042 senesi evâilinde merhûm
oldu. Mahdûmu Murâd Bey’dir.
Ahmed Paşa -Çayırköylü
Merzifon kazâsı dâhilinde Çayır Köyünde Câmii olan Hakalalı Mirzâ Beyzâde Mustafa
Bey evlâdından ve sipahi meşâhîrinden Mehmed Ağa bin Mustafa Bey’in mahdûmudur. Bu da
sipahî olup “Çayır Köylü Ahmed Ağa” demekle iştihâr etdi. Amasya Kethüdâyeri ve Merzifon
Voyvodası oldu.
Celâlî eşkıyâsının harbinde can-siperâne hizmet ederek [496] Sadr-ı a’zam Kuyucu
Murâd Paşa’nın takdirini celbetmekle 1017’de mîr-livâ oldu. Ba’dehû Irak muhârebâtına iştirâk
edib şecâ’atıyla kazandığı şöhret sayesinde 1031’de Musul Beylerbeyi oldu.
1033 senesi zilhiccesinde Amasya Mutasarrıfı, 1034 senesi cumâdelâhiresinde Şehr-i
Zor beylerbeyi olarak Bağdâd seferine me’mûr oldu. 1038’de Kayseriye mutasarrıfı, 1040
senesi evâilinde Kastamonu Beylerbeyi oldu. Burada mezâlimden şikâyet olunmakla sene-i
mezbûre zilka’desinde ma’zûlen Amasya’da me’mûr-ı ikâmet olup hakkında tahkîkâta
başlandı.
Kastamonu Defterdârı Gedüklü Kara Mehmed Ağa ile müştereken icrâ-yı mezâlim
etdikleri anlaşılmakla her ikisi de 1042 senesi zilka’desinde Amasya’da i’dâm edildi. Şecî’,
cesûr bir pehlivân-ı meşhûr idi. Gençliğinde Çayır Köylü pehlivan demekle fevkalâde iştihâr
etmiş idi. Mahdûmları Mehmed, Ebû Bekir Beylere müsâdere edilen emvâl ve emlâkinden
nesne kalmadı. Bunlara da ze’âmet verildi. [497]
Ahmed Efendi-Alevîköylü es-Seyyid
Lâdik’de medfûn sâhibü’l-hâl es-Seyyid Ahmed Kebîr er-Rifâî evlâd-ı kirâmından
Alevî Köyünde Alevî Câmii imâmı es-Seyyid Mustafa Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da
Alevî Köylü el-Hâc Bayram Efendi’den tahsîl-i ulûm edib Kutbü’ş-şeyh Ahmed Efendi’nin
sohbetinden istifâzâ etdi.
Bir müddet Pervâne Bey Câmii Kürsü Şeyhi olup kutb-ı müşârün-ileyhden ahz-ı
hilâfetle Âhi Darbhâneci Tekkesi şeyhi, mükerreren Amasya nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı
oldu. 1037’de Üftâdi Bey’in vak’asında Amasya a’yânıyla beraber İstanbul’a i’zâm ve Yedi
Kule’de hapsedildi.
1038’de Hüsrev Paşa’nın himmetiyle afv u ıtlâk edilerek Amasya’ya geldi. 1043’de yine
nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı olup 1044 senesi ramazânında dâr-ı na’îme irtihâl etdi. Âlim,
sâlih, sâhib-i hayr ve hasenât, şerîf-i sâdât bir pîr-i muhterem idi.
Uzun Mustafa Mahallesi’nde Pervâne Bey Câmii civârında bir çeşme ve Alevî
Köyündeki câmi-i şerîfin ittisâlinde bir [498] mektep yaptırdı. Bunların mesâlihine Alevî
Köyündeki emlâk ve arazisini vakfetdi. Mahdûmları es-Seyyid Mustafa, Ali Efendilerdir. Es-
Seyyid Mustafa Efendizâde es-Seyyid Ali, Ahmed Efendiler ve es-Seyyid Ali Efendizâde es-
seyyid Mustafa Paşazâde vüzerâdandır.
Ahmed Ağa-Keklik el-Hâc
Amasya’nın Küpceğiz Mahallesi’nde Sipahi İbrâhim Ağa’nın oğludur. Ticâretle kesb-i
yesâr edib a’yân sırasına girdi. Pederinin vefâtında Kara Senir Mâlikânesi Mutasarrıfı olarak
teneffüz etdi.
153
157