Page 156 - 6-8
P. 156
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
1014’de sadr-ı müşârün-ileyh ile Estergon Harbine ordu-yı hümâyûn kadısı olduğu
halde gidip Estergon’un fethinden sonra ikinci defa İstanbul’a geldi. Mekke-i mükerreme
pâyesiyle taltîf edildi. Fakat sadr-ı müşârün-ileyhin [488] 1015 muharreminde vefâtı üzerine
Sofya ve Ordu kazâsından ma’zûl oldu.
Sene-i mezbûre saferinde Diyârbekir Mollası ve cumâdelulâ gurresinde Ankara Kadısı
olup 1016 rebîulevvelinde azledildi. 1017 muharreminde sâniyen Sofya Mollası olup 1021
saferinde azlolundu. 1023 şa’bânında sâlisen Sofya Mollası oldu.
1024 senesi ramazânında ba’zı şikâyetler üzerine azlolunup hayli müddet ma’zûl bir
halde Sofya’da kaldı. 1032 senesi evâhirinde Şehir Köy kazası arpalık vechile uhdesine verildi.
1033 senesi evâ’ilinde bu arpalığı da refedildi. 1034 senesi evâilinde vefât etdi.
Atâyî Efendi “Zeyl-i Şakâyık”da bu tercemeyi yazdıktan sonra âlim, kâmil, tevârîh ve
muhâzarâta vâkıf, hânesi mecma-ı yârân, gayet halûk, kerîm, misâfirperver, sofra-yı güşâde,
beşûş, hoş sohbet, gayet mizâc-gir bir zât olduğunu beyân ediyor.
Sofya’da mescid ve mekteb binâ edib 1024’de [489] emlâkını bu hayrâtının mesâlihine
vakfetdi. Vakfiyesi kuyûd-ı idâresinde müseccel olup “Çakalzâde” diye mestûrdur. Pederi
Vildân Efendi de ulemâdandır.
Ahmed Efendi-Kadızâde
Amasya kadısı Mustafa Efendi’nin büyük mahdûmudur. Amasya fuzalâsından
Şeyhzâde Veliyyüddîn Efendi’den tahsîl-i ulûm edib ders-i âm, ba’dehû Atabeg Gâzi Müderrisi
oldu. Sonra tarîk-ı kazâya girip Zile, Çorum gibi bilâda kadı oldu. 1035 sâlinden sonra vefât
etdi. Ulemâdandır. Mahdûmu vüzerâdan Nişancı Sıdkı Mustafa Paşa’dır. Biraderleri Abdullah,
Abdülkerîm, Mehmed Efendilerdir.
Ahmed Efendi-Müftüzâde
Amasya Müftüsü iken 1009’da vefât eden Tâceddîn Efendi’nin mahdûmudur. Amasya
ulemâsından tahsîl-i ulûm edib ders-i âm oldu. Ba’dehû Amasya medreselerine müderris, sonra
kadı olup terfî’en Amasya, Karahisâr-ı Şarkî, Sivas gibi bilâda kadı ve bu esnada İstanbul
müderrisiliği rü’ûsünü alıp silsile-i ulemâya dâhil oldu. [490]
Hâce-i sultânî Amasyalı Ömer Efendi’nin sâye-i ikbâlinde Erzurûm kadısı olup 1031
senesi evâhirinde ma’zûlen Amasya’ya geldi. Sene-i mezbûre zilhiccesinde Mehmed Paşa
Medresesiyle mütekâ’id olup 1035 senesi zilka’desinde vefât etdi. Zâviyesinde medfûndur.
Âlim, şâir, edîb, derviş meşreb, muhibb-i sûfiyye idi. Amasya’da bir zâviye yaptırıp
emlâkini bu hayrâtına vakfetdi. Bu zâviye “Müftüzâde Tekkesi” demekle meşhûr oldu.
Ahmed Ağa-Çavuşzâde
Amasyalıdır. Înepazar nâhiyesinde hân ve hamâmı olan Mehmed Çavuş’un
mahdûmudur. Pederinin vefâtında ze’âmetine mutasarrıf olup dergâh-ı âlî çavuşları silkine
girdi. Hidemât ile devr-i bilâd ederek müteferrika başı, ba’dehû tersâne emîni oldu.
1031 senesi recebinde hâdis olan İkinci Sultân Osmân’ın hal’ ve şehâdetinde münzevî
olup 1032’de evkâf-ı Sultâniyye tevliyetiyle Amasya’ya gönderildi. 1036’da vefât [491] etdi.
Oğulları Sun’ullah, Abdüllatîf Ağalar olup kerîmesi Emîne Hanım’dır. Dâmâdı Bâkî Paşazâde
Rıdvân Paşa’dır.
Ahmed Efendi-Gedüzlüzâde el-Hâc
Amasyalıdır. Pederi Köprü kazâsı dâhilinde Gedüz, Gedüs köyünden ve Amasya
müderrislerinden el-Hâc Mehmed Efendi’dir. Buna Gedüzlü ve Gedûsî dendiğinden sâhib-i
tercemeye Gedüzlüzâde ve Gedûsîzâde dendi.
Amasya’da doğdu. Pederinden ve Hacı Bayramzâde Şa’bân Efendi’den ve sâir
ulemâdan ahz u ulûm edib ders-i âm-ı meşhûr oldu. Yörgüç Paşa Müderrisi iken Köprü kadısı
151
155