Page 152 - 6-8
P. 152

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Mukaddemen mühr-i hümâyunun tekrar Hasan Paşa’ya i’âde edilmesi için ayak basıb
               sarây-ı hümâyûna hücum eden Yeniçerileri tedâbîr-i âkılâne ve nasâyıh-ı mü’esirânesiyle itâat
               ve inkıyâd etdirip Yemişci Hasan’ın katl ve i’dâmını teshîl etdi.
                      Bundan  dolayı  a’yân-ı  devlet  ve  halk  arasında  fevkalâde  bir  şöhret  kazandı.  Sene-i
               mezbûrenin  recebinde  Üçüncü  Sultân  Mehmed’in  vefâtıyla  şehzâdesi  Sultân  Ahmed  Hân-ı
               Evvel cülûs edib Sadr-ı a’zam Yavuz Ali Paşa sadâretde ibkâ ve istiklâli te’yîd edildiğinden
                                                                                        54
               zilka’denin altıncı günü Yeniçeri Ağalığından azledildi. Ba’dehû vefât etdi.  [474]
                      Âkil,  cesûr,  sâdık  idi.  Koca  Ahmed  Ağa  demekle  de  meşhûr  idi.  Herhalde  Sivas,
               Diyârbekir, Anadolu Beylerbeyi olduğu ahkâm-ı dîvâniyye defterlerinde görülen Ahmed Paşa
               bu olmalıdır. Lâkin kestirilemedi.
                      Diğer sipahi kethüdâlarının müteneffizânından olan Amasyalı Kara Kethüdâ Ahmed
               Ağa Amasya Kethüdâyeri olup bu esnalarda vefât etdi. Diğeri Küçük Ahmed Ağa da sipâhî
               müteneffizânından  olup  1014  hudûdunda  vefât  etdi.  Diğer  dergâh-ı  âlî  çavuşânından  Sarı
               Ahmed Ağa da cizye muhassılı, defterdâr kethüdâsı oldu. Bu da 1015 hengâmesinde bulundu.
               Ba’dehû vefât etdi.

                      Ahmed Efendi-Küçük Tâceddînzâde
                      Amasya Müftülüğünden ma’zûlen İstanbul’da 973 senesi rebîülevvelinde vefât eden
               Hamidli  Küçük  Tâceddîn  Efendi’nin  mahdûmudur.  Ulemâdan  tahsîl-i  ulûm  edib  sudûrdan
               Çivizâde Mehmed Efendi’den mülâzım ve nice müddet bilâd-ı Mısriyye’de kadı ve hâkim oldu.
                      Hângâh kazâsından munfasıl iken 1011 senesi zilka’desinde [475] Balıkesir’de müderris
               ve müftü olup 1014 cumâdelâhiresinde Şücâ’ Efendi yerine Amasya Müftüsü ve sultâniyye
               müderrisi olarak Amasya’ya geldi. İki yıldan ziyâde tedrîs ve iftâ ile meşgûl iken 1016 senesi
               zilka’desinde  eşkıyâ-yı  celâliyye  hücûmunda  zehre-çâk  olarak  vefât  etdi.  Âlim,  fakîh,  afîf,
               muhibb-i sûfiyye idi.

                      Ahmed Paşa-Yaramaz
                      Köprülüdür. Ahkâm-ı dîvâniyye defterlerinde mezkûr olduğu üzere Köprülü Debbağ
               Mehmet Ağa’nın oğludur. Amasya’da Debbağ-hâne ustalarından olup hayli servet ü sâmân
               edindi. Ba’dehû mukâta’ât mültezimi olup gayr-ı Türklerin tehakküm ve istibdâdından bîzâr
               olarak arkadaşı Deli Mustafa Ağa ile 1001’de gayr-ı Türklerin aleyhine açtığı ihtilâl bayrağının
               altına canı yanmışlardan hayli adamları toplayıp kıyâm etdi. Yıllarca Amasya Beylerini yordu.
                      Amasyalı  Hüseyin  Paşa  Amasya  sancağıyla  Anadolu  Müfettişi  ve  eşkıyâyı  te’dîbe
               me’mûr oldukta bunun şecâ’at ve cesâretini takdîr ederek 1006 senesi şevvâlinde Kara [476]
               Hisâr-ı Şarkî mirlivâlığına nasb etdirdi. Bu suretle başında toplanan eşkıyâyı Kapıkulu şeklinde
               tedâbîr-i hakîmâne ile inkıyâd etdirip düşman aleyhine kullandı.
                      1008 senesi muharreminde ihtilâl fırkası kumandanı olup Amasya Sancağı Beyi olarak
               ilân-ı  saltanat  ve  istiklâl  eden  Urfalı  Karayazıcı  Abdülhalîm  Bey’in  ref’ıne  me’mûr  oldu.
               Ma’iyyetinde rüfekâ-yı ma’hûdesiyle gelip Amasya’yı erbâb-ı şekâvet elinden kurtardı. Hayli
               yüz aklığı gösterdi.
                      Celâlî  eşkıyâsı  buna  hasm-ı  bî-emân  olup  üç  yıl  kadar  onlarla  mücâdele  ederek
               mutasarrıfı olduğu Amasya Sancağı’nı eşkıyâdan kurutdu. Lâkin 1010 senesinde Serdâr Hasan
               Paşa’yı Tokat’da muhâsara ve şehîd eden eşkıyâ olanca kuvvetleriyle 1011 senesi recebinde
               Amasya üzerine yüklendikleri esnâda Amasya’dan çekildi.
                      Bâb-ı âlî, Hasan Paşa’nın şehâdetini ve Sivas, Tokat, Amasya, Karahisâr-ı Şarkî erbâb-
               ı ihtilâlin eline geçtiğini haber aldıkta sâhib-i tercemeyi eşkiyâya iltihâk eder korkusuyla 1011
               senesi  zilka’desinde  Demir  [477]  Kapı  Eyâleti  Beylerbeyi  nasb  etdiğinden  ma’iyyet-i

               54  “Târih-i Nâ’imâ”da ağalıktan azlinden sonraki hali yazılmamıştır. Ancak ahkam defterlerinde 1018 senesinde
               Anadolu beylerbeyi Ahmed Paşa ve Eşkiya harbi esnasında 1014’te Sivas beylerbeyi Ahmed Paşa görüldü. Bunun
               Türk Ahmed Paşa olması pek muhtemeldir.

                                                           147
                                                           151
   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157