Page 147 - 6-8
P. 147
Amasya Tarihi Cilt: 6
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Muharebelerde yararlığı görüldüğünden ümerâdan olup Çorum Sancağı beyi iken
978’de muhârebe-i bahriyyede şehîden vefât etdi. Amasya’da İçeri Şehirde pederinin namına
binâ etdiği zâviyenin evkâfını tanzîm eyledi. Mahdûmları Gülâbî, Mehmed Bey’lerdir. Vakfı
mütevellisi Gülâbî Beyzâde Ahmed Bey de ma’rûfdur.
Ahmed Çelebi-Seydî Alizâde el-Hâc
Amasyalıdır. Pirinçci Mahallesinin cihet-i şarkıyyesinde dere önünde kâin Dâru’l-
hadîsin bânîsi meşâhîr-i kudâttan el-Hâc Osmân Çelebi bin Seydî Çelebi bin el-Hâc İlyas Çelebi
bin Receb Çelebi bin Hasan Bey bin Hâbil Bey bin Tâceddîn İbrâhim Bey bin Amasya emîr-i
kebîri Zeyneddîn Tûlî Hân’ın mahdûmudur. Amasya’da ulemâdan tahsîl-i ulûm edib ders-i âm
ve [457] pederi Dâru’l-hadîsine müderris ve vakfına mütevellî oldu. Sonra kadı olup devr-i
bilâd etdi. 981’de Dâru’l-hadîsin evkâfını tevsi’ edib sonra vefât eyledi. Kerîmesi Ayşe Hâtun
vakfına mütevellî olmuşdu.
Ahmed Efendi-Şeyh Üveys Oğlu eş-Şeyh el-Hâc
Amasya meşâyıh-ı kirâmından ve Gümüşlüzâde hânedânından Abdurrahman Çelebi bin
Sofu Üveys Çelebi bin Pîr Celâleddîn Abdurrahmân Çelebi bin Pîr Hüsâmeddîn Hüseyin Çelebi
bin Hazret-i Pîr İlyâs Halvetî mahdûm-ı güzînidir.
Molla Bahşî Çelebi telâmizesinden ve hulefâ-yı Halvetiyyeden Hakalalı es-Seyyid eş-
Şeyh Muhyiddîn Mehmed Çelebi hizmetinde tahsîl-i ilm ü marifet ve ondan ihrâz-ı hilâfet edib,
ceddînin türbesi ve vakfına mütevellî ve türbedârı ve Gümüşlü Zâviyesi Şeyhi olduğu halde
983 senesi hudûdunda vefât etdi. Meşâyıh-ı sûfiyyeden âlim, müttakî’ bir pîr-i sâlih idi.
Mahdûmu eş-Şeyh İzzeddîn Hasan Efendi meşhûrdur.
Ahmed Efendi -Müfessir el-Hâc
Amasyalıdır. Hızır bin Abdullah’ın mahdûmudur. Amasya [458] fuzalâsından Molla
Bahşi ve Karabâğî Muhyiddîn Efendilerden ve ba’dehû İstanbul’a gidip Şeyhülislam Kemal
Paşazâde Ahmed Şâh ve Muhaşşi-i Beyzâvî Sa’dî Efendilerden ulûm-ı akliyye ve nakliyyeyi
ahz u ikmâl edib avdetle Amasya’da ders-i âm oldu.
Sultân Bâyezîd Câmii’nde yıllarca tedrîs-i ulûma himmet edib pek çok talebeye icâzet
verdi. Ba’dehû Halfet Gâzi, Atabeg, Hüseyniyye, Mehmed Paşa Medreselerine müderris ve
975’de Yörgüç Paşa Medresesiyle mütekâid olup kendisine teklif edilen iftâ ve kazâdan ictinâb
etdi.
Bu esnada Sultân Bâyezîd Câmii kürsü şeyhliğini kabûl ve Tefsîr-i Beyzâvî tedrîsine
hasr-ı himmet edib sâhib-i Keşşâf ile Beyzâvî arasında münâza’un fîh olan mesâ’ilin hal ve
îzâhına çalıştı. Tefsîr okuturken câmi-i şerîf dolardı.
Bir taraftan vaz ve nasihati, diğer tarafdan tedrîs-i hadîs ve tefsîre himmet edib bütün
halkı müstefîd ederek 985 senesi rebîulevvelinde seksen yaşını mütecâviz [459] bir halde dâr-ı
na’îme irtihal etdi.
Gayet fâzıl, muhakkik, ulûm-ı şer’iyye ve usûlde mütebahhir, tefsîr ve hadîste mâhir,
müteşerri, âbid, müttakî’ bir zât-ı sütude-sîmât idi. Avâm ve havâs arasında “Müfessir Ahmed
Efendi” demekle meşhûr idi. Te’lîfâtından “Hayru’n-nühâ fî Tefsîr-i sûret-i Tâhâ” adlı bir eseri
vardır. Sâhib-i “Tebyînü’l-mehârim” Amasyalı Sinan Efendi’nin üstâdıdır. Mahdûmu
Fahreddîn Mehmed Efendi de fuzalâdandır.
Ahmed Efendi-Mazlûm Melîkzâde es-Seyyid el-Hâc
Amasyalıdır. Sâhibü’t-terceme es-Seyyid Abdâl Mehmed Çelebi mahdûmudur.
Amasya’da “Mazlûm Melîkzâde” ve İstanbul’da “Mazlûm Melîk” demekle meşhûrdur. 925’de
Dâru’s-selâm Mahallesi’nde doğdu. Yörgüç Paşa Medresesi Müderrisi İskilipli Ca’fer,
142
146