Page 153 - 6-8
P. 153
Amasya Tarihi Cilt: 6
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
mevcûdesiyle eyâlet-i mezkûranın merkezi olan Bakü’ye gitdi. İranlılarla hayli çarpışıp Kafkas
ilini idâre ve müdâfaa etdi.
1012’de Revan vâlîsi Şerîf Mehmed Paşa’nın İranîlere karşı mağlup ve esir olduğuna
binâ’en Revan Beylerbeyi olup İranîleri oradan tard ve def’e me’mûr oldu. Fakat Şirvân halkı
ve rü’esâsının İran Şâhına tebeiyyet etmeleri üzerine 1014’de Şirvân Muhâfızı oldu.
Bu esnada Anadolu, ihtilalcilerin teğallüb ve istîlâsı elinde bulunduğundan ve devletce
kendisine yardım edilemediğinden, gâh İranîlerle ve gâh Şirvânîlerle çarpışa çarpışa 1016 sâline
doğru ma’iyyet-i mevcûdesiyle mahvolup gitdi. Gayet şeci’, kahramân-sîret, evâsıt-ı hâlinde
âsî olduğu halde, sonra fevkalâde sâdık idi. “Deli Ahmed Paşa” da denirdi.
Ahmed Efendi-Mâverâünnehirli el-Hâc
Amasya’nın cenûbunda kâin eskiden kazâ merkezi olan Varay Kasabasından Ali
oğludur. “Varaylı Hacı Ahmed Efendi” demekle de meşhûr olmuşdur. Amasya’da Bahşîzâde
[478] Fâzıl Yahyâ ve Amasya Müftüsü Tâceddîn Efendilerden tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm
oldu.
İçeri şehirde Hâtuniyye Câmii şerîfinde tedrîs-i ulûm ve Hatûniyye Mahallesi’nde
ikâmet eylediğinden “Mâverâünnehirli” dendi. Çünkü Amasya ulemâsı arasında İçeri şehre
ırmağın arka tarafında olduğu münasebetle mâverâünnehir denmişdi.
55
Bir müddet müderris ve kadı olarak kendisini tanıtdı. Sonra ber-vech-i te’bîd Halfet
Gâzi Medresesiyle mütekâ’id olduğu halde 1021 sâline doğru vefât etdi. Âlim, fâzıl, ulûm-ı
şer’iyye ve usûliyyede kâmil, Buhârî-sîret bir zât idi.
Hâtuniyye ve Enderûn Câmilerinde halka, va’az u nasîhat, selef-i sâlihîn mesleği üzere
hareket ederdi. Kitaplarının zahrına yazdığı imzâlarında “Ebû Abdillah Ahmed bin Ali el-
Varâyî” diye yazardı. Sâlih, dindâr, afîf idi. Mahdûmu Abdullah Efendi’dir.
Ahmed Efendi-Atâzâde es-Seyyid
Amasyalıdır. Seydî Hüsâm evlâdından ve kibâr-ı kudâtdan es-Seyyid Atâ’ullah Efendi
bin es-Seyyid Mehmed Çelebi bin Emîr Şerefeddîn [479] Hamza Çelebi bin Emîr Şemseddîn
Ahmed bin Abdülkerim bin Abdülkadir Çelebi bin Seydî Hüsâm demekle meşhûr es-Seyyid
Hüsameddîn Hüseyin el-Kubâ’î bin ferzend-i âbid demekle meşhûr es-Seyyid Ferîdüddîn
Mehmed bin Hüseyin bin Hasan bin Mehmed bin Lâçîn bin Mehmed bin Ebi’l-menâkıb Ahmed
bin emîrü’l-müminîn Mehmed bin Abdü’lazîm bin Celâleddîn Ali bin Tâceddîn Mehmed bin
Ebi’l-fütûh Ali bin Fahreddîn Hasan bin Ebi’l-berekât Sa’d bin Hüseyin et-Takî bin Hasan en-
Nakî bin Ahmed el-Asgar bin Mûsâ el-A’rac bin İbrâhim bin Mûsâ el-Kâzım bin Ca’fer es-
Sâdık bin Mehmed el-Bâkır bin Zeynel’âbidîn Ali bin Hüseyin eş-şehîd bin emîru’l-mü’minîn
Ali bin Ebî Tâlib bin AbdülmutTâlib el-Alevî el-Hüseynî mahdûmudur.
Badet-tahsîl bir müddet ders okutdu. Ba’dehû kasabâta kadı olup birkaç defa Merzifon
kadısı, sonra Amasya nakîbu’l-eşrâf kâ’im makâmı oldu. Zile kazâsından ma’zûl olduğu halde
1024 hudûdunda vefât etdi. Ulemâ-yı sâdâtdan kâmil bir zât idi.
Ahmed Paşa-Mü’ezzinzâde
Köprülüdür. Orta Câmii demekle meşhûr Yörgüç Paşa [480] Câmii Mü’ezzini Mehmed
Çelebi mahdûmudur. Evâ’il-i hâlinde biraderleri Ali Bâlî, Hasan Ağalarla sipahî olup 1008’de
erbâb-ı ihtilâle iltihâk ederek iştihar etdi. Fakat ulemânın ve hâssaten Köprü’nün kutbu sayılan
eş-Şeyh Mehmed Çelebi’nin nasâyihi, hükûmetin mevâ’idi ile şekâvetden vazgeçip kardeşleri
ve rüfekâsıyla beraber eşkıyâ aleyhine döndü.
55 Zamanımızda mahalle-i mezbûrede ikâmet eden evkâf kâtibi Hacı Kadîrzâde el-Hâc Mehmed Nuri Efendiye
de Maveraünnehr âlimi deniyordu.
148
152