Page 157 - 6-8
P. 157

Amasya Tarihi Cilt: 6
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               olarak tarîk-ı kazâya girdi. Ba’dehû devr-i kasabât ve bilâd edib Çankırı kadılığından ma’zûlen
               1038’de Köprü’de vefât etdi.
                      Âlim, fakîh, usûlî, müteşerri’ bir zât idi. Mahdûmları Mehmed, Şa’bân Efendilerle âilesi
               Köprü’de kaldı. Köprü’nün kutbu eş-Şeyh Mehmed Efendi’nin dâmâdı idi. Şa’bân Efendi’nin
               oğulları Köse Ahmed, Abdurrahman [492] Efendilerdir. Köse Ahmed Efendi, reîsü’l-küttâb
               olup Abdurrahman Efendi de hattât idi. Bunun mahdûmu Ali Efendi Amca Hasan Ağa’nın
               dâmâdı olduğundan “enişte” lakabıyla meşhûr oldu. Amcazâde Hüseyin Paşa’nın eniştesidir.

                      Ahmed Efendi-Kutb-ı Halvetî
                      Amasyalıdır. Yörgüç Paşa Câmii İmamı Ali Efendi’nin mahdûmudur. Sultân Bâyezîd
               kürsî şeyhi Îcâdîzâde eş-Şeyh Muhyiddîn Mehmed Efendi’nin halka-i tedrîs ve sohbetinde ulûm
               ve kemâlâtı sûriyye ve maneviyyeyi ahz ve telakkî ederek müşârün-ileyhden me’zûn oldu.
                      Kezâlik “Memi Dede” demekle meşhûr eş-Şeyh Muhyiddîn Mehmed bin İbrâhim el-
               Halvetî’den ahz u füyûzât ederek her ikisinden de hilâfet-nâme aldı. Fazîlet-i ilmiyyesi, zühd
               ve takvası ile temayüz edib Sultân Bâyezîd kürsî şeyhi olarak ahlâk-ı umûmiyyenin tehzîbine
               çalıştı.
                      Muğnîzâde Ahmed Efendi, kendisinden inâbe ederek imâret arkasında kâin Hacı İlyas
               Mescidi ittisâlinde bir zâviye-i Halvetiyye yaptırdı. Oranın meşîhatını da sâhib-i tercemeye
               verdi. [493]  Ba’dehû kürsü şeyhliğinden isti’fâ  ederek zâviyede ihtiyâr-ı  tekâ’üd ve zikr u
               ibâdete teveccüh-i tâm etdi. Ulemâ ve halk arasında “kutub” ve “Kutbeddîn” dendi.
                      Bu halde eyyâm-ı hayâtını ikmâl ederek 1039 senesi ramazânının on beşinci günü dâr-ı
               kudse irtihâl etdi.  Âlim, zâhid, gayet müttakî, âbid, müteşerri’, mazınne-i kerâmet, sâhib-i
               velâyet bir zât-ı sütûde-simâd idi. Cenazesi Yörgüç Paşa imâreti ittisâlinde kâin mezarlığın
               cenûb-ı garbî köşesinde pederinin yanına defnedildi.
                      Şeyh-i müşârün-ileyhin mezarı, ziyâretgâh-ı ulemâ ve meşâyih olup halk kendisinden
               istişfâ ederdi. Yanında hayli ulemâ ve meşâyih medfûndur. Bunlardan biri de Hacı Abdullah
               oğlu  eş-Şeyh  Mustafa  Efendi’dir.  Yakın  zamanlarda  meşâyih-i  Nakşibendiyyeden  eş-Şeyh
               Süleyman  Efendi  de  kendi  vasiyeti  ile  oraya  defnedildi.  Hulefâsından  eş-şeyh  Ali,  Hızır,
               İbrâhim Efendiler meşhûrdur.

                      Ahmed Bey-Çolak
                      Amasya eşrâfından Abdî Beyzâde Mehmed Bey’in mahdûmudur. [494] Züamâdan olup
               Estergon  ve  Rumeli  muhârebelerinde,  sonra  eşkiyâ  musâdemelerinde  hayli  yararlıkları
               görüldüğünden mükerreren Amasya Alaybeyi, ba’dehû Mîr-livâ oldu.
                      Lehistan  muharebesinde  Sinop  Sancağı  Beyi  olarak  hizmet  ve  Bağdâd  ve  İran
               muhârebâtında ibrâz-ı şecâ’at etdi. Ancak Hâfız Paşa ma’iyyetinde yaralandığından tekâ’üde
               sevkedildi. 1041’de Sevâdiye Mahallesi’nde vefât etdi. Şecî’, cesûr idi. Mahdûmları Mehmed,
               İbrâhim Beyler de züamâdandır. Bunlara “Abdî Beyzâdeler” denir.

                      Ahmed Bey-Gonca Beyzâde
                      Amasyalıdır.  Hızır  Paşa’nın  utekâsından  Keyvan  Bey’in  ahfâdından  olup  Şehzâde
               Sultân Mustafa’nın Amasya Valiliğinde Gonca Bey demekle meşhûr olan Keyvan Bey bin
               Mustafa  Bey  bin  Uzun  Rüstem  Bey  bin  Keyvan  Beyzâde  Hüsrev  Bey’in  mahdûmudur.
               Amcaları Hızır Paşa ve Rüstem Bey’dir.
                      Beşinci bölükte mukayyed sipâhi olup amcası Hızır Paşa yanında vekîl-i harcı olarak
               iştihâr etdi. Amcasının vefâtında Amasya’ya gelip 1024’de kethüdâyeri ve Amasya mütesellimi
               [495] kâ’im-makâmı oldu. Bu nüfuzundan istifade ederek Hızır ve Mehmed Paşaların evkâfı
               tevliyetine kondu.






                                                           152
                                                           156
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162