Page 188 - 6-8
P. 188
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Ahmed Paşa-Sührablı
Amasyalıdır. Hâce Ahmed Paşa’nın kölesi iken i’tâk edib Hacızâde Sarı Mehmed
Ağa’nın kerîmesi Havva Hânım ile tezvîc eylediği Rus Rıdvân Ağa’nın mahdûmudur. Havva
Hanımdan 1060’da Amasya’nın Hâtunîye Mahallesi’nde doğdu.
1069’da maktûl olan pederi 1058’de i’tâk ve tezvîc [599] edildiği Amasya sicilâtında
mestûr iken Sivas vâlîsi Sührab Mehmed Paşa bunu hüsn ü cemâline binâ’en köle şeklinde
kendi dâ’iresine alıp 1075’de Silahdâr Hüseyin Paşa’ya takdîm etmesi, sâhib-i terceme
hakkında bir ni’met-i mahz olup 1076’da Hüseyin Paşa tarafından enderûn-ı hümâyûna takdîm
ü çerâğ edildi. Orada “Sührablı” dendi.
Enderûnda terbiye görüp tefeyyüz ederek hâs odabaşı, ser-kâtibi, güğümbaşı oldu. 1090
cumâdelûlâsının on altıncı günü hazîne-i hümâyûn kethüdâsı olarak enderûnda büyük bir nüfûz
ve ikbâle erdi. 1099 senesi muharreminde Sultân Süleyman Hân-ı Sânî cülûsunda vezâretle
Basra ve müte’âkiben Musûl vâlîsi olarak İstanbul’dan uzaklaşdırıldı.
Fakat Amcazâde Hüseyin Paşa’nın dâmâdı olduğu münâsebetle Köprülülere intisâbı
vardı. 1101’de, Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa’nın sadâretinde celb edilip Boğaz Muhâfızı ve
Halep vâlîsi, 1102’de Sakız Muhâfızı oldu. [600]
1103 senesi rebîülahirinde kayınpederinin kâ’im-makâmlıkdan azlini müte’âkib Sayda
valiliğine gönderildi. 1105’de Bozcaada muhâfızı ve senesi âhirinde Diyârbekir vâlîsi olup
1106 senesi evâhirinde isnâd-ı rehâvetle azledilerek vezâreti ref’ ve yevmî 300 akçe tekâ’üd
ulûfesi i’tâ edildi.
1109 senesi rebîülevvelinin ikinci günü sadr-ı a’zam olan kayınpederi Amcazâde Hüseyin
Paşa’nın sâye-i ikbâlinde ibkâ-yı vezâretle Hânya muhâfızı, 1110 senesi evâ’ilinde nişâncı
olarak İstanbul’a geldi. 1114 rebîülahirinde kayınpederinin sadâretden isti’fâ etmesi üzerine bir
mâh sonra sânîyen tekâ’üde sevk edilip Kadıköyü’nde sakin oldu. 1115 senesi rebîülevvelinde
Şeyhülislâm es-Seyyid Feyzullah Efendi’nin aleyhinde kıyâm eden cemiyyet-i askeriyyenin
talebiyle İstanbul’da sadâret kâ’im-makâmı ve Feyzullah Efendi’nin şehâdeti ve Sultân Ahmed
Hân-ı Sâlisin cülûsu üzerine rebîülahirin dokuzuncu günü sadr-ı a’zam oldu.
Tam üç ay makâm-ı sadâreti işgâl edib, sene-i mezbûre recebinin [601] dokuzuncu günü
azl ve Sakız’a nefy edilip 1116’da İnebahtı muhâfızı oldu. Orada bir buçuk yıl kadar ifâ-yı
vazife edib 1117 senesi cumâdelahiresinin dokuzuncu günü vefât etdi.
Müdebbir, metîn bir zât-ı behîn idi. Biraz da tok sözlü, hodkâm idi. Boyu kısa ve şişmanca
olduğundan “Kavanoz” lakâbını almıştı. Halîlesi Ayşe Hânım binti Amcazâde Hüseyin
Paşa’dır. Vefâtıyla beraber mâl ü menâli müsâdere edildi.
Ahmed Ağa-Eyüp Paşazâde el-Hâc
Amasya eşrâfından Mustafa Bey bin Abdurrahman Bey bin Eyüp Paşa’nın mahdûmudur.
Torumtay evlâdından Fatıma Hânım binti Ahmed Bey’den doğdu. Vâlidesinin vefâtıyla
Torumtay vakfının nısf-ı tevliyetine mutasarrıf oldu.
Esasen sipâhi olup, ba’zı vüzerânın dâ’ire-i kethüdâlığında bulundu. 1115
rebîülevvelinde Nişâncı Ahmed Paşa’ya intisâb ederek sadâretinde kapıcılar kethüdâsı
olmuşdu. Senesi recebinde [602] sadr-ı müşârün-ileyhin azl ve habsinde firâr ve ihtifâ ederek
Amasya’ya geldi. 1118 senesi cumâdelâhiresinin dokuzuncu günü vefât etdi. Mahdûmları
Mustafa, Abdurrahman Ağalardır.
Hâfız Ahmed Efendi-Yûsuf Efendizâde
Amasyalıdır. Şeyhü’l-kurra Yûsuf Efendi bin Abdullatîf bin İsmâil mahdûmudur.
Pederinden ahz-ı kırâ’at ve tahsîl-i vücûh edib, sâir ulemâdan da ulûm-ı Arabîye ahz ü tahsîl
ederek, pederiyle beraber 1099’da İstanbul’a gitdi. Orada savt ü edâsıyla ve ilm ü ahlâkıyla
kesb-i ma’rûfiyyet edib Ayasofya câmiînde ders-i âm ve Timurkapu’da Daye Hâtun mescidine
imâm ve nakîbü’l-eşrâf Seyrekzâde es-Seyyid Yunus Efendi’nin vakfından vazife almak üzere
183
187