Page 190 - 6-8
P. 190

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                     Ahmed Efendi-Mütevellîzâde el-Hâc
                     Amasya’da  Çerîbaşı  Câmii  vakfının  mütevellîsi  Çerîbaşı  evlâdından  ve  Çerîbaşı
               Mahallesi eşrâfından olup 1081 hudûdunda vefât eden el-Hâc İlyas Ağa bin Ahmed Çelebi bin
               Îsa bin Ali bin İlyas mahdûmudur. “Mütevellîzâde” demekle meşhûrdur.
                     Amasya  müftüsü  müfessir  Hızır,  Pîrîzâde  el-Hâc  Hüseyin,  Dursunzâde  Pîrî  Mehmed
               Efendilerden ahz-ı ulûm etdikten sonra Sivas Müftüsü Antabî Mehmed Tefsîrî Efendiden ve
               Hâtuniyye-i  Tokat  müderrisi  olup  1111’de  Amasya’da  vefât  eden  el-Hâc  İlyas  Efendi’den
               ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm-ı meşhûr oldu.
                     Kibâr-ı kudâtdan el-Hâc Abdülbaki Efendiye dâmâd olup tedrîs-i ulûma koyuldu. Fazîlet-
               i ilmiyyesi her tarafa şâyî olarak iştihâr etdi. Mükerreren pek çok talebeye icâzet verip 1114’de
               Amasya Sultâniyyesi müderrisi oldu. [606] 1119’da ittifâk-ı umûmî üzere baş-a’yân olup 1123
               senesi îd-i adhânın birinci günü vefât eden müftü İsmâil Efendi’nin yerine Amasya müftüsü
               oldu. İki yıldan ziyâde makâm-ı fetvâda kalıb 1226 senesi saferinin evâ’ilinde dâr-ı na’îme
               irtihâl etdi. Medresesi bahçesinde medfûndur.
                     Fâzıl, ulûm-ı şer’iyye ve akliyyede mâhir, usûlî, halûk, edîb, nüktedân, elsine-i selâseye
               vâkıf, vecîh bir zât idi. Çerîbaşı Mahallesi şarkında Çorum mezârlığının altında el-yevm arsa-i
               hâliye şeklinde duran yerde medrese yaptırdı. Seng-i mezârı kırılıp gâ’îb olmuşdur.
                     Ceddînin vakfına mütevellî ve âbâ ü ecdâdından mevrûs olan servet ü yesârı mükemmel
               ve hânedân idi. Mahdûmu mevâlîden Abdülbâkî Efendi ve hafîdi Şemseddîn Ahmed Efendi bin
               Abdülbaki  Efendi  meşhûrdur.  Bunun  evlâdından  Şemseddîn  adlı  bir  kimse  sabâvetim
               zamanında ber-hayat idi. Bunun hânesi Çerîbaşı Câmii şerîfi’nin kıble tarafında olup oldukça
               şâyân-ı dikkatdi.

                     Ahmed Paşa-Kirli el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Tercemesi  yukarıda  geçen  Kapıcızâde  Ahmed  [607]Efendi’nin  birâderi
               Mehmed Ağa bin Receb Ağa’nın mahdûmudur. Gençliğinde Enderûn-ı Hümâyûn’a kabûl ve
               bostancı ocağına kaydedildi. Orada ilm ü kitâbet öğrendi Tedrîcen tefeyyüz ederek Kozbekçiler
               halifesi oldu.
                      1111’de Amasyalı Sefer Ağazâde el-Hâc Mehmed Paşa emîrü’l-Hac oldukta me’zûnen
               beraber Hicâz’a gidip avdetde eski vazifesini aldı. Hayli müddet halifelikde kaldığından “Eski
               Ahmed Ağa” lakâbını aldı. Dârüssa’âde ağası Uzun Süleyman Ağaya çatdı.
                     1116 senesi cumadelûlâsının yirmi sekizinci günü sadr-ı a’zam olan Kalaylı Koz Ahmed
               Paşa’nın sadâretinde hizmet-i mühimmesi sebk eylediğinden cumâdelâhirenin yedinci günü
               Haseki Mustafa Ağa bostancıbaşı oldukta hamelecibaşıya takaddüm ederek haseki oldu.
                     1118 senesi şevvâlinin on yedinci günü bostancıbaşı Mustafa Ağa tekâ’üde sevk edildikte
               yoluyla  bostancıbaşı  oldu.  Tedbîr  ü  sadâkati  Sultân  Ahmed-i  Sâlisin  itimâd  ve  emniyetini
               kazanıb 1123 senesi zilka’desinin [608]on dördüncü günü vezâretle kapudân-ı deryâ oldu.
                     1124  senesi  zilhiccesinin  on  sekizinci  günü  İstanbul  kâ’im-i  makâmı  olup  teveccüh-i
               şâhâneye fevkalâde mazhar olarak erkân-ı devletin hased ü istirkâbını celb edecek bir nüfûz ve
               mevki kazandı.
                     1125 rebîülahirinde sadr-ı a’zam olan Pazârköylü Dâmâd Ali Paşa’nın istirkâbına binâ’en
               Ruslara  zahîre  satmak  iftirası  ile  sene-i  mezbûre  zilhiccesi  evâ’ilinde  Musûl  valiliğiyle
               İstanbul’dan  atıldı.  Yolda  iken  azli  ile  vatanı  olan  Amasya’ya  gönderildi.  1126  senesi
               rebîülâhirinde vezâreti de ref edildi.
                     1126 senesi ramazânında ba’zı kuranâ şefâ’atiyle nâ’il-i afv-ı pâdişâhî olarak vezâreti
               ibkâ ve Rodos eyâleti tevcih edilmesi sadr-ı a’zamı kuşkulandırdığından Ruslara zahîre satmak
               bühtânına bir tezvîrât ilâvesiyle pâdişâhı fevkalâde kızdırdı.
                     Bî-çâre Ahmed Paşa Rodos’a vüsûlünde 1127 senesi saferinde sadr-ı esbak Süleyman
               Paşa ve aşçı vezîr [609] Abdurrahman Paşalarla beraber yok yere i’dâm edildi. Dâmâd Ali Paşa



                                                           185
                                                           189
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195