Page 216 - 6-8
P. 216
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
“dib karpuzu” denildi. Mahdûmları es-Seyyid el-Hâc Abdullah, Mustafa Efendilerdir.
Es-Seyyid el-Hâc Abdullah Efendizâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed [689]Efendi de
marûftur. Bunun oğulları es-Seyyid Ahmed, Mehmed Efendilerdir. Es-Seyyid Ahmed bin es-
Seyyid Ahmed Efendi’nin oğulları es-Seyyid Mehmed Arif, İbrâhim ve Mehmed Arif
Efendi’nin oğulları da Mehmed Ali, Osmân’dır.
Es-Seyyid el-Hâc Mustafa Efendi bin es-Seyyid el-Hâc Ahmed Efendi’nin oğulları es-
Seyyid Ahmed, Mehmed Efendilerdir. Es-Seyyid el-Hâc Efendi’nin mahdûmu es-Seyyid el-
Hâc Mahmûd Efendi, Adil Bey’in tevliyet davasını ederken 1324 senesi evâ’ilinde vefât etdi.
Bunlara “Hacı Ahmed Efendizâdeler” dendiği gibi avâm arasında “Dip karpuzunun oğulları”
da denirdi.
Ahmed Efendi-Esnâf Şeyhi
Amasya’da tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu. Sonra Mahmûd Çelebi tekkesi şeyhi el-
Hâc Mustafa Efendi’ye intisâb edib 1160’da şeyhinin vefâtı üzerine mezkûr tekke şeyhi ve
1179’da esnâf şeyhi oldu. 1186’da Canikli Hacı Ali Paşa’nın ve mahdûmlarının teveccühlerini
kazanıp iştihâr etdi.
1188’de Hacı Ali Paşa’nın pek zâlimâne ahvâl ü harekâtı [690] bunun yüzünden olduğu
söylenmekle 1193 şevvâlinde Hacı Ali Paşa’nın evlâd ü etbâ’ının firârı üzerine mezkûr tekkenin
meşîhatını halifesi eş-Şeyh Abdüsselâm Efendi’ye kasr-ı yed ve ferâgat etmeğe mecbûr oldu.
1196’da Mikdat Ahmed Paşa’nın avdetinde kendisine teklif edilen meşîhat-ı mezkûreyi
kabûl etmeyip kûşe-i uzlet ve inzivâda zikr ü ibâdet ile meşgûl olduğu halde 1207 senesi
zilka’desinde vefât etdi. Âlim, âbid, müttakî, bir pîr-i mu’ammer idi.
Ahmed Efendi-Yenicelizâde es-Seyyid
Amasyalıdır. Üçler Mahallesi eşrâfından el-Hâc Hüseyin Efendi bin Yeniceli el-Hâc
Hâfız Mehmed Efendi’nin mahdûmudur. Genç iken Enderûn-ı hümâyûna girdi. Seferli
odasında hüsn-i terbiye görüp sesi gâyet güzel olduğundan mü’ezzinân-ı şehriyârîden oldu.
Bir müddet Amasya’ya gönderildi. 1187 zilka’desinde Sultân Abdülhamid Hân-ı Evvelin
cülûsunda afv buyrulup İstanbul’a gitdi. Bâbü’s-sa’âde ağası kalemine girip [691] 1193 senesi
recebinde efendisi olan Cevher Ağa dâru’s-sa’âde ağası olduğunu müte’âkib şa’bânında bâ-
rütbe-i hâcegânî dâru’s-saâde ağası kâtibi oldu.
1195’de, Cevher Ağa’nın ba’zı ahvâl-i müfritası bunun ilka’atına hamledilerek infisâl
etdi. Fakat Ağa’nın ahvâl-ı müfritası devam etdiğinden 1197’de azli üzerine bunun berâ’eti
zâhir olup 1198’de mevkufâtî ve 1201 senesi şevvâlinde top-hâne nâzırı oldu.
1203’de Sultân Selîm Hân-ı Sâlisin cülûsunda ibkâ edilip azl ve tekâ’üde sevk edildi. Beş
yıldan ziyâde mütekâ’idâne yaşayıb 1210’da vefât etdi. Mahdûmu vüzerâdan es-Seyyid
Hüseyin Paşa’nın terceme-i hâli aşağıda gelir. Müdebbir, kâtib, mizac-gir idi.
Ahmed Ağa-Hâfız
Lâdiklidir. Oranın eşrâfından Ali Ağa’nın mahdûmudur. Küçük yaşında enderûn-ı
hümâyûna girip hıfz-ı Kur’ân ve tahsîl-i irfân ederek tefeyyüz edib rikâb-ı hümâyûn ağalarından
oldu. 1200 şevvâlinde [692] rikâbdâr ve zilka’desinde silahdâr-ı şehriyârî oldu.
Ancak Sultân Abdülhamid-i Evvelin rızâsına muvafık hareket edemediğinden 1201
senesi zilka’desinde infisâl edib 1202’de Filibe’de Şehabeddîn Paşa tevliyeti ile çerâğ edildi.
1205’de silahdâr-ı şehriyârî Lâdikli es-Seyyid Abdullah Ağa’nın şefa’âtı ile sânîyen
enderûn-i hümâyûna alınıb hâne-i hâssada pâzârbaşı oldu. 1208’de yine ihraç edilip Sinop’da
Kara Kum tâbyesi muhâfızı olarak Sivas ve tevâbi-i cizyesi kendisine hâs verildi.
1210’da kendi ricâsı ile tekâ’üd edilip İstanbul’a geldi. 1211 zilhiccesinde vefât etdi.
Ayrılık Çeşmesi mezârlığında medfûndur. Umûr-ı âşinâ, müdebbir ise de tab’an haşîn idi. Bu
yüzden terakkî edemedi.
211
215