Page 217 - 6-8
P. 217
Amasya Tarihi Cilt: 6
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Ahmed Ağa-Genç Alizâde el-Hâc
Amasyalıdır. A’yân-ı züamâdan Ali Ağa’nın mahdûmudur. Enderûn Sarayında
bostancılar ocağına girdi. Orada terbiye görüp tefeyyüz ederek odabaşı 1182’de [693] hasekî
olup 1187 cumâdelâhiresinde bostancıbaşı oldu.
Bir yıldan ziyâde zabtiyye nezâretinde bulunup 1188 recebinde azledildi. Ba’dehû surre
emini olarak Hicâz’a gidip avdetde 1202’de tersâne emini oldu. 1203 recebinde Sultân Selîm-i
Sâlisin cülûsunda ma’zûl olup 1204’de Ortaköy’deki sahîlhânesinde mukîm olduğu mukâta’a
86
defterinde künyesi ile beraber görüldü.
1209 senesi rebîülevvelinde silahdâr-ı şehriyârî Lâdikli es-Seyyid Abdullah Ağa’nın
himmeti ile baş-bâkîkulu olup 1210 senesi cumâdelâhirinde es-Seyyid Abdullah Ağa’nın
azlinden üç ay sonra sene-i mezbûre şevvâlinde azledildi. 1212 senesi evâ’ilinde vefât etdi.
Mahdûmu ricâlden Ali Bey ve birâderi Amasya eşrâfından el-Hâc Mehmed Ağa’dır. Bunun
evlâdından Genç Ali Oğlu, Mustafa Ağa 1316’da vefât etdi.
Ahmed Efendi-Ürgübî el-Hâc
Ürgüblüdür. İcâzet-nâmelerinde kendisinin imzâsı ve evlâdının beyânı üzere Ürgüb
kasabasında Kasab oğlu Hasan bin Mustafa bin İsa mahdûmudur. Takrîben [694] 1133’de
doğdu. İptidâ Hâdim Müftüsü iken 1169’da vefât eden allâme-i zaman Ebû Saîd Mehmed
Hâdimî Efendi’den tahsîl-i ulûm ederek icâzet-nâme aldı.
1165’de Amasya’ya gelip Yörgüç Paşa Medresesi’nde ikâmet ve Amasya fuzalâsından
İydîzâde el-Hâc Mustafa Akif, emîr-i müderris es-Seyyid el-Hâc Ahmed, Laz Hoca el-Hâc
İbrâhim, Lâdik’te Şeyhülislâm Medresesi müderrisi Amedî Mehmed Efendilerden Mevâkıf,
Telvîh, Hidâye, Sünen-i Buhârî ve Müslîm kitâblarını kemâl-i itkân ile kıra’at etdi. Her birinden
icâzet-nâmeler alıp ders-i am oldu.
Esâtize-i müşârün-ileyhimin vefâtında yerlerini tutan bir ders-i âm-ı meşhûr olduğundan
1182’de inhilâl eden Hızır Paşa müderrisliği içinde açılan imtihâna on kadar ders-i âm
efendilerle girip fâzıl-ı meşhûr Seküköylüzâde el-Hâc Mehmed Kâşif Efendi’nin sorduğu
müşkil su’allere verdiği cevaplarını hey’et-i ilmiyyeye beğendirmiş olduğundan Hızır Paşa
müderrisliği uhdesine tevcih edildi. Bununla fazîlet-i ilmiyyesi anlaşıldı.
Meşâhîr-i esâtizeden Mümeyyiz Mehmed Kâşif, Seküköylüzâde [695] Muhaddis el-Hâc
Osmân, Çelebizâde el-Hâc Hüseyin, Uzun Müderris el-Hâc Süleyman Efendiler gibi fuzalânın
vefâtlarından sonra Amasya’da teferrüd edib mükerreren icâzetler verdi. Pek çok ulemâ
yetiştirdi. İlm ü fazlı derecesinde nüfûz ve şöhreti artıp “Üstâzü’l-küll” oldu. Talebe her taraftan
akın akın Amasya’ya gelip medreseler dolup taştı.
1206’da ulemânın ibrâmıyla bu ana kadar istemediği Amasya müftülüğünü kabûl edib
1207 senesi rebîülevvelinde Kadı Ahmed Reşid Efendi’yi bir mes’ele-i fıkhiyyeden dolayı
hânesinde darb etdirdiğinden azledildi. Fakat cumâdelûlâsında yine ulemânın ibrâmıyla sânîyen
Amasya müftüsü olup 1208 zilhiccesinde mütesellim-i livâya hiddet edib azli kabûl etdi.
1209 senesi rebîülevvelinin gurresinde sâlisen Amasya müftüsü olup şevvâlinde ma’zûl
ve 1211 senesi recebinde dördüncü defa Amasya müftüsü olduğu halde 1213 senesi şevvâlinin
on birinci günü seksen yaşlarında dâr-ı kutse intikâl etdi. Hz. Pîr İlyas türbesinin şimâl-i
şarkiyyesinde yol üzerinde üstâdı Laz Hoca İbrâhim Efendi’nin yanında medfûndur. [696]
Tilmizi Akifzâde es-Seyyid Abdurrahim Efendi bin el-Hâc İsmâil Kâmil Efendi “el-Mecmû”
adlı eserinde diyor ki; “Gâyet fâzıl, muhakkik, usûlî bir allâme-i müdakkık olup pek müteşerri’,
âbid, müteverri, zâhid, te’ayyüşü sâde, telebbüsü külfetden âzâde, bünyesi cesîm, orta boylu,
kebîrü’l-imâme, gâyet mehîb, vakûr, mü’eddeb idi.
86 1205 rebîülevvelinde ikinci defa bostancı-başı olup on üç ay da bu defasında emniyet-i umûmîyenin hüsn-i
muhafazasına çalıştı. 1206 rebîülahirinde ma’zûl ve sahilhânesinde mukîm oldu.
212
216