Page 387 - 6-8
P. 387

Amasya Tarihi Cilt: 7
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1040 senesi recebinde Nişâncı Yûsuf Paşa’nın azline binâen yerine efendilikle nişâncı
               olarak Dîvân-ı hümâyûn erkânından oldu. İki sene sonra Mostarî Mustafa Paşa nişâncı oldukda
               kâtib-i serpâdişâhî olarak mâbeyn-i hümâyûnda kaldı.
                     1043  senesi  rebîülâhirinde  sâniyyen  vezâretle  nişâncı  olup  teayyün  etdi.  1046  senesi
               ramazânında kubbe-nişîn olan Lâdikli Kurt Ağazâde Bayrâm Paşa sadrâzam oldukda yerine
               kubbe-nişîn oldu.
                     1049 senesi şevvâlinde Sultân Murâd-ı Râbi’in irtihâli ve Sultân İbrâhim Hân’ın cülûsu
               üzerine azl ve tekâ’üd edildi. Ancak zevci olan Sultân Murâd’ın dâyesi Vâlide Sultân’a ricâ ve
               istirhâm eylediğinden 1052 senesi saferinde üçüncü defa nişâncı oldu.
                     Çünkü bâ’is-i azli Sadr-ı a’zam Kemânkeş Kara Mustafa Paşa [405] idi. Vâlide Kösem
               Sultân, sadrâzamın nüfûzunu kırabilmek için bunu Sultân İbrâhim’e nişâncı yaptırmış, sadr-ı
               müşârün-ileyhe karşı çıkarmışdı.
                     1053  senesi  zilka’desinde  Sadr-ı  a’zam  Kara  Mustafa  Paşa’nın  i’dâmı  üzerine  bunun
               sadâreti kuvve-i karîbeye gelmiş iken Sultân İbrâhim’in arzusu galebe edib Civan Kapıcıbaşı
               demekle meşhûr Sultânzâde Mehmed Paşa sadrâzam olarak Şam’dan geldi.
                     1054 senesi saferinin on dördüncü günü sadrâzamın istirkâbı yüzünden Maksûd Paşa’nın
               yerine  Mısır  vâlisi  olup  gitdi.  Amasya’da  sâkin  ve  mukîm  Bağdâdlı  Mahmûd  Çavûşzâde
               Mevkûfâtî Mehmed Efendi kâtib-i dîvânî olup kendisine refâkat etdi.
                     Çünkü sâhib-i tercemenin sarây-ı hümâyûnda büyük bir nüfûzu olup sadâret namzedi
               sayılırdı. Mehmed Efendi de Sultân Murâd’ın kızı Esmâ Hân Kaya Sultân’ın kethüdâlığında
               fevkalâde  nüfûz  ve  şöhret  kazanmışdı.  Sadr-ı  a’zam  bu  sûretle  her  ikisini  de  İstanbul’dan
               uzaklaşdırmış oldu. [406]
                     Tam iki yıl Mısır vilâyetini hüsn-i idâre etdiği sadr-ı müşârün-ileyhin nazar-ı dikkatini
               celb edib Mısır hazînesinin muhâsebesi İstanbul’da görülmek üzere 1056 senesi saferinin on
               sekizinci günü Mısır’dan azl ve da’vet edildi.
                     Sadr-ı  a’zam  Mısır  hazînesinin  muhâsebesi  şayân-ı  ehemmiyet  olduğunu  Sultân
               İbrâhim’e  arzederek  muhâsebe  fermânını  aldı.  Ta’yîn  edilen  muhâsibler  hesâbâtı  tenkîd
               etdikleri esnâda bîçâre merâkından 1057 senesi evâ’ilinde vefât etdi.
                     Katib, münşî, mizâc-gîr, gâyet müdebbir, hayırhâh bir vezîr idi. Emvâl ü emlâki müsâdere
               edilerek az bir kısmı  mahdûmu  Abdurrahmân  Bey’e kaldı. Abdurrahmân Bey, mu’ahharan
               Amasya’ya gelip Torumtay evkâfına mütevellî oldu.

                     Eyyûb Ağa-Resûlzâde
                     Amasyalıdır.  Ulemâdan  Mehmed  Efendi  bin  Resûl  Efendi’nin  mahdûmu  olup  sipâhî,
               Amasya  kethüdâyeri,  Tokat  voyvadası  ve  Amasya  beytülmâl  emîni  oldu.  1088’de  Gümüş
               Voyvadası ve Ma’deni emîni olup 1094’de [407] Viyana Harbi’nde vefât etdi.

                     Eyyûb Paşa-Hacı Paşazâde
                     Merzifonludur.  Oranın  eşrâfından  Osmân  Bey  bin  Abdülbâkî  Bey  bin  Hacı  Yahyâ
               Paşa’nın  mahdûmudur.  Sadr-ı  esbak  Merzifonî  Kara  Mustafa  Paşa’nın  ta’alukâtından  olup
               1075’de mîrlivâ olarak sancakları devretdi.
                     1087 senesi şevvâlinde Kars Beylerbeyi, ba’dehû Şehr-i Zor vâlisi oldu. 1095’de ma’zûl
               olup sonra Karahisâr-ı Şarkî, Canik gibi sancaklara mutasarrıf oldu. Ba’dehû Bağdâd Harbi’ne
               me’mûr olup isnâd-ı teseyyüble 1113’de maktûl oldu. Birâderi Yahyâ Bey’dir.

                     Eyyûb Efendi-Mütevellî
                     Amasyalıdır. Selâmet Hâtun evlâdından Mehmed’in mahdûmudur. Ba’de’t-tahsîl ders-i
               âm ve ba’dehû Selamet  Hâtun Tekkesi’ne imâm oldu. Selamet Hâtun vakfı mütevellîsi es-
               Seyyid Mehmed Ağa’nın Emîrler Vak’asına karışdığından dolayı 1100’de ref’inden mütevellî
               de oldu. [408]




                                                           386
   382   383   384   385   386   387   388   389   390   391   392