Page 417 - 6-8
P. 417

Amasya Tarihi Cilt: 7
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               vefâtında Efte’deki zâviyesi şeyhi oldu. Yıllarca halkın tehzîb-i ahlâkına hizmet ederek 900
               hudûdunda vefât etdi. Âlim, sâlih bir pîr-i muhterem idi. Pederinin yanında medfûndur.

                     Burhâneddîn Ahmed Ata-Bâyezîd Atâzâde
                     İlyâs Atâ bin eş-Şeyh Bâyezîd Atâ’nın mahdûmudur. İkinci Burhân Atâ demekle meşhûr
               olup birinci Burhân [511] Atâ’nın hücre-i terbiyesinde tefeyyüz ederek amcasının vefâtından
               bir müddet sonra Şeyh Bâyezîd Atâ Zâviyesi şeyhi oldu. Şî’a ümerâsından Zünnûn Baba’nın
               tesvilâtına karşı durdu. Kurâ halkını Şî’a akâ’idinden korudu.
                     920’de Sultân Selîm Hân’ın mazhar-ı teveccüh ve iltifâtı olup rü’esâ-yı Şî’anın yaktığı
               fesâd  ocaklarını  söndürdü.  933’de  Zünnûn  Baba’nın  tarafdârları  elinde  şehîden  vefât  etdi.
               İnepazarı  nâhiyesinde  büyük  bir  nüfûz  ve  şöhreti  var  idi.  Kâtilleri  salben  i’dâm  edildi.
               Mahdûmu Abdâl Mehmed Ata’dır.

                     Burhâneddîn İbrâhim Efendi-Memi Dedezâde
                     Amasyalıdır.  Meşâyih-i  kirâmdan  Memi  Dedezâde  eş-Şeyh  Hâmid  Efendi’nin
               mahdûmudur. Amasya meşâyihinden fâzıl-ı meşhûr eş-Şeyh Hüsâmeddîn Hüseyin Efendi’nin
               hizmetinde ulûm-i şer’iyye ve me’ârif-i sûfiyyeyi ahzedip hulefâsından oldu.
                     Ba’dehû Hızır Paşa Tekkesi şeyhi olup Torumtay Câmii şerîfinde vâ’iz olarak fevkalâde
               iştihâr etdi. [512] 1071’de Amasya müftüsü Allâme Hızır Efendi’nin felâketinde azl ü nekbet
               gördü. 1073’de Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın sadâretinde İstanbul’a gitdi.
                     Orada bir müddet kalıp sadr-ı müşârün-ileyhin lûtf u himâyesini gördü. 1075’de sâniyen
               Hızır Paşa Tekkesi şeyhi olduğu hâlde avdet edib 1088’de dâr-ı kudse irtihâl etdi. Âlim, şâir, 193
               edîb, sâlih, hoş-sohbet bir zât idi. Mevlevî şeyhi Hasan Kudsî Dede ve Amasya müftüsü Hızır
               Efendi ile mutâyebâtı ve musâhabâtı meşhûrdur.

                     Burhâneddîn Ahmed Efendi-Hâfız
                     Amasya ulemâsından olup 1268 hudûdunda vefât etdi. Hâfız Burhân Efendi demekle
               meşhûr idi. Bunun hafîdi Burhâneddîn Ahmed Efendi bin Mehmed Efendi bin Hâfız Burhân
               Efendi Mustafa İsmet Efendi hulefâsından Nakşîbendiyye şeyhi Tirebolulu eş-Şeyh Süleyman
               Efendi’den inâbe edib hilâfet aldı.
                     Bir müddet kitâbcılık yaptı. Oldukça kazanıp tuhâfiye mağazası açtı. İşi yolunda giderken
               oğlu [513] Mehmed Efendi’nin sefâheti ve kendisinin de kayıtsızlığı yüzünden sermâyeyi izâ’a
               etdi. Şeyhinin halka-i zikr ü tevhîdinde kanâ’atkârâne bir meslek tutdu. 1333 rebîülevvelinde
               şeyhinin vefâtında yerine geçdi. Sâlih, sûfiyye mesleğine âşık, kanâ’atkâr bir şeyh oldu.

                     Bezmî Abdullah Efendi-Topal Kadı
                     Merzifonludur. Derviş Mehmed Çelebi mahdûmudur. Genç iken ilme çalışdı. Amasya’da
               bir müddet tahsîl-i ulûm edib sonra İstanbul’a gitdi. Ramazânzâde Ahmed Efendi’nin halka-i
               tedrîsine mülâzemet ederek ders-i âm oldu.
                     985’de  müşârün-ileyhin  Medine-i  Münevvere’ye  müteveccihen  hareketinde  meslek-i
               kazâya sülûk edib hayli kasabât ve bilâda kadı oldu. Kâh İstanbul’da ve kâh Merzifon’da ikâmet
               ederek Çankırı kazâsından ma’zûlen 1015 sâline doğru vefât etdi. Meşâhîr-i şu’arâdan âlim,
               edîb, Topal Kadı demekle meşhûr idi.

                     Bezmî Mehmed Efendi-Şeyhzâde
                     Amasyalıdır.  Amasya  meşâyih-i  kirâmından  eş-Şeyh  Abdullah  [514]  Halvetî
               mahdûmudur. Şeyh Ya’kûbzâde Mustafa Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl ederek




               193 Zâhîd lakâbıyle eş’âr ve ilâhiyâtı vardır. Aşağıda Zâhid İbrahim Efendi diye gelir.



                                                           416
   412   413   414   415   416   417   418   419   420   421   422