Page 418 - 6-8
P. 418

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               dâmâdı ve ba’dehû Mehmed Paşa Tekkesi şeyhi ve câmii vâ’izi olduğu hâlde 1087’de vefât
               etdi. Âlim, vâ’iz, sâlih, şâir, bir zât idi. İlâhiyâtı var idi.

                     Besim Mehmed Bey-Hacı Yûsufzâde
                     Amasyalıdır. Rahtuvân  Paşazâde el-Hâc Ahmed Bey’in kölesi el-Hâc  Yûsuf Ağa’nın
               ahfâdından Kâsım Paşa mahdûmudur. Pederinin irtihâlinde dergâh-ı âlî kapıcıbaşılığı ile taltîf
               edilerek devr-i hidemât edib 1247’de vefât etdi.

                     Besim Mehmed Paşa-Dedezâde
                     Merzifonludur.  Hazîne-i  hümâyûn  kethüdâsı  Merzifonî  Ebûbekir  Efendi’nin
               akrabâsından  Hüseyin  Efendi’nin  mahdûmudur.  Gençliğinde  İstanbul’a  gidip  Sarây-ı
               hümâyûna girdi. Orada bir müddet ta’lîm ve terbiye görüp sonra Bâb-ı âlîde kethüdâ kalemine
               çerağ edilerek baş-halîfe oldu.
                     1245’de Ebûbekir Efendi’nin himmetiyle yüzbaşı olup [515] Tophâne’ye me’mûr oldu.
               1247’de binbaşı, 1255’de Miralay ve 1263’de Mîrlivâ olup 1267 saferinde tahvîlen Beylerbeyi
               olarak Rûmeli Sofya mutasarrıfı oldu.
                     1268  senesi  rebiülevvelinde  Niş  mutasarrıfı  ve  şevvâlinde  Belgrad  muhâfızı  ve  1269
               zilhiccesinde ikinci defa Rûmeli mutasarrıfı oldu. Bu havâlîde olan hizmetleri karîn-i tahsîn-i
               âlî olduğundan 1270 senesi cumâdelûlasında rütbe-i vezâretle Yanya vâlisi oldu.
                     1271  senesi  cumâdelûlâsında  Yanya  eşrâfının  şikâyetleri  üzerine  infisâl  edib  1272
               saferinde Kürdistan, ya’nî Diyârbekir, Van vâlisi olarak Diyârbekir’e gitdi. 1274 recebinde
               oradan da infisâl ederek Amasya’ya gelip ikâmet etdi.
                     Sene-i mezbûrenin şa’bânı evâsıtında Hacı İlyâs Mahallesi’nde sâkin olduğu Gürcüzâde
               Deli Mustafa Bey’in konağında hastalandı.  Ramazânın  yirmi yedinci Kadir gecesinde bilâ-
               veled vefât etdi. Abdüllâtîf Efendi Kütüphânesi’nin [516] bahçesinde medfûndur. Müdebbir,
               fikr-i metîn, tab’an hadîd idi. Bilâ-veled öldüğü seng-i mezârında mahkûkdur.

                     Beşîr Efendi-Dereköylü Şeyh
                     Havza’nın Dereköyünden Mehmed oğludur. Havza’da Fîrûz Ağa Medresesi’nde ikâmet
               ederek tahsîl-i ilm edib köyünde Emîr Hacı Velî Câmii şerîfinde imâm ve hatîb ve vâ’iz ve
               zâviyesinde şeyh olduğu hâlde 1131’de vefât etdi. Köylülerin mu’tekad ve mürâca’atgâhı olup
               sulehâdan idi. Mahdûmu eş-Şeyh Mehmed Efendi yerine aynı vezâ’ifle kâ’im oldu.

                     Basîrî Mehmed Çelebi-Nişânîzâde
                     Amasya’da nişâncı olup Molla Câmî akrabâsından olduğu rivâyet edilen Ahmed Çelebi
               bin  Kutbeddîn  Câmî  mahdûmudur.  Fâzıl-ı  meşhûr  Molla  Abdurrahmân  Câmî’nin  tavsiye
               mektûbuyla Amasya’ya gelip cülûsundan mukaddem Sultân Bâyezîd-i Sânî’den hüsn-i kabûl
               gören pederidir.
                     Kendisi  Amasya’da  büyüdü.  Pederi  Şehzâde  Sultân  Ahmed’e  nişâncı  oldukda  sâye-i
               ikbâlinde tahsîl-i edebiyât edib [517] şehzâde-i müşârün-ileyhe kasîdeleriyle tekarrüb ederek
               nedîm ve şâir-i hâssı oldu. Müreffeh bir hayâta erdi.
                     918’de Şehzâde Sultân Ahmed’in ihnâkında menkûbâne Amasya’da ikâmet edib 920’de
               Sultân Selîm  Hân’ın Amasya’yı teşrîfinde Zafer kasîdesiyle nâ’il-i  iltifâtı olarak  İstanbul’a
               gitdi. Burada defterdâr Amasyalı İskender Çelebi’ye çatıp nedîmi olarak Ayasofya vakfının
               fazla-i vâridâtından ulûfe verildi. 940’da vefât etdi.
                     Edîb, şâir, lâtîfe-gû, güleç yüzlü, güzel sözlü, letâ’ifle meşhûr idi. Lâtîfî Çelebi “Tezkire-
               i Şu’arâ”sında diyor ki: Acem serhâddîne karîb yerdendir. Sultân Bâyezîd zamanında Hazret-i
               Şeyh Câmî ve Mevlânâ Nevâyî terbiye-nâmesiyle Rûm’a gelmiş ve “Nevâyî Dîvânı”n Diyâr-ı
               Rûm’a evvel ol getirmişdir.





                                                           417
   413   414   415   416   417   418   419   420   421   422   423