Page 425 - 6-8
P. 425
Amasya Tarihi Cilt: 7
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Vakfiyesinde evkâfının tevliyeti mahdûmu Sultân Ahmed Hân’ın benâtı evlâdına meşrût
olduğundan ibtidâ Yularkısdı Sinan Paşazâde Mustafa Paşa’nın evlâdına, bunların inkırâzında
Yeğenzâdelere intikâl etdi. Elyevm bunların uhdelerinde idi.
Bülbül Ahmed Çelebi-Hâfız
Amasya’da Sultân Bâyezîd Câmii kayyumlarından Hâfız Alî Çelebi mahdûmudur. Sesi
gâyet güzel, ince ve tîz olduğundan Sultân Bâyezîd Câmii müezzinlerinden oldu. Erbâb-ı
mûsikîden ve şu’arâdan Hâfız Abdullah Çelebi’den ilm-i evtâr öğrendi. Bülbül Çelebi demekle
iştihâr etdi.
Mu’ahharan câmii mezkûrun baş-müezzini olup cemâ’atı ihyâ ederek îfâ-yı vazife
eylerdi. Gâyet muhrik, mevlîd ve Kur’ân-ı Kerîm okur, dinleyenleri ağlatırdı. Nevbetinde sabah
temcîd ü ezânında ve okuduğu ilâhilerinde Amasya’yı cûş u hurûşa getirirdi. Bu insan bülbülü
1099 vak’asında fenâ hastalandı. 1100 senesi muharreminde vefât etdi. Cenâzesi halkı ağlatdı.
[537]
Tab’an latîf, halûk, gâyet dindâr idi. Mahdûmları Hâfız Mehmed, Alî Efendilere ve
evlâdına Bülbüloğulları dendi. Bunlardan Hâfız Ahmed Efendi bin Hâfız Mehmed Efendi ba’zı
cevâmi’e hatîb oldu.
Belîğ Abdullah Efendi-Hacı Hâfız
Malatyalıdır. Halebli Mehmed’in sulbünden 1121’de doğdu. Eyyâm-ı şebâbında
Amasya’ya gelip allâme-i meşhûr Iydîzâde el-Hâc Âkif Mustafa Efendi’nin halka-i tedrîsine
mülâzemetle fünûn-i edebiyyeyi ve ulûm-i şer’iyye ve akliyyeyi ahz ü tahsîl ederek 1153’de
mücâz ve ders-i âm oldu.
Yıllarca tedrîs-i ulûm ederek iştihâr edib 1176’da Halfet Gâzi müderrisi ve ba’dehû
Sultân Bâyezîd Câmiinde Mi’mâr Kâsım Ağa dersiyyesi mutasarrıfı olduğu hâlde 1184 senesi
zilhiccesinde vefât etdi. Fâzıl, ulûm-i Arabiyye ve edebiyyede mâhir, hadîs ve tefsîre vâkıf,
vâ’iz, şâir, talâkat-i lisâna mâlik bir âlim idi. Mahdûmu Sırrî Mehmed Efendi’dir.
Belîğî Mehmed Çelebi-Şermîzâde
Amasya vâlisi Şehzâde Sultân Ahmed şu’arâsından Amasyalı [538] Şermî Osmân Çelebi
bin Mehmed Çelebi mahdûmudur. Amasya’da iktisâb-ı me’ârif edib darphâne kâtibi iken
Şehzâde Sultân Mustafa Amasya’ya vâlî olarak geldikde takdîm etdiği kasîdesini beğenip dîvân
kâtibi yaptı.
On beş yıl kadar müşârün-ileyhin dîvânında kitâbet ve müşârün-ileyhe münâdemet edib
960 senesi şevvâlinde Sultân Mustafa’nın şehâdeti üzerine menkûb ve 961’de Sultân Süleyman
Hân’ın Amasya’yı teşrîfinde Sultân Bâyezîd evkâfı kâtibi oldu.
965’de Şehzâde Sultân Bâyezîd’ın Amasya’ya vâlî olup geldiği zaman nedîm-i hâssı
olduysa da 967’de menkûb ve 969’da merhûm oldu. Şâ’ir, kâtib, savt ü edâsı güzel, lâtîfe-gû,
mûsîkişinâs idi.
Benefşe Hâtun-Emîr
Osmâncık emîri Abdullah Bey bin Emîr Sârımeddîn Ahmed Bey’in kerîmesi olup Hacı
Şâdgeldi Paşa devrinde Abdullah Bey’i sıhriyyetle kendisine bend etmek için bunu mahdûmu
Musliheddîn Mustafa Bey’e alıp tezvîc etdi.
Zevcinin Amasya emîr-i kebîri olduğu esnâda inân-ı idâresini [539] eline alıp emâreti
idâreye kalkışdığından Emîr Hâtun unvânını aldı. 801 senesi şevvâlinde zevciyle beraber
Edirne’ye kaldırıldı. Ba’dehû vefât etdi. Âlime, âkıle, müdebbire bir kadın idi.
424