Page 430 - 6-8
P. 430

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Ahmed’in maktûlen vefâtında Ayntâb’a gitmişlerdir. Orada Muhyiddîn Mehmed [552] Çelebi
               927’de Muzaffer Çelebi Zâviyesi şeyhi oldu.

                     Bahâeddîn Mehmed Çelebi-Şeyh Paşazâde
                     Amasyalıdır. Tercemesi aşağıda kaydedilen Şeyh Paşa demekle meşhûr olan Mevlânâ eş-
               Şeyh Lütfullâh Bayrâmî bin Sâlih Çelebi bin eş-Şeyh Abdulmennân Çelebi bin eş-Şeyh Şâdî
               Çelebi mahdûmudur. Amasya’da doğdu. Pederinden vesâ’ir ulemâdan ikmâl-i tahsîl edib bir
               müddet  Amasya’da  tedrîs-i  ulûm  etdi. Ba’dehû  Bursa’ya  gidip  orada  ders  okuttu.  Ba’dehû
               İstanbul’un fethinde İstanbul’a gelip mu’allim-i sultânî Bursalı Hocazâde Musliheddîn Mustafa
               Efendi’ye mülâzim ve mu’îd oldu.
                     Hocazâde  nazar-ı  Pâdişâhîden  sâkıt  olup  Bursa’ya  gönderildikde  bu  da  Balıkesîrî’ye
               gönderilip  orada  müderris  oldu.  Ba’dehû  Hocazâde’nin  nâ’il-i  iltifât  olduğu  esnâda  871’de
               Bursa’da  Yıldırım  Bâyezîd  Hân  Medresesi  müderrisi  oldu.  Hocazâde  i’âde-i  îtibâr-ı  ikbâl
               ederek sâniyen kazasker oldukda Fâtîh Sultân’ın da’vetiyle gelip Sahn müderrisi olduğu hâlde
               883’de  Hocazâde’nin  azl  ü  nefyinde  sâniyen  Yıldırım  Han  müderrisliğiyle  Bursa’ya  ve  az
               müddet sonra sâniyen Balıkesîrî müderrisliğine gönderildi.
                     Bu televvünâttan bîzâr olup medreseyi terk ederek ibâdet-i hâlıkla iştiğâl etdiği esnâda
               886’da  Sultân  Bâyezîd-i  Sânî  taht-ı  saltanâta  cülûs  etdi.  Amasya’da ma’lûm-i  pâdişâhî
               olduğundan  cülûsundan  birkaç  ay  sonra  celb  edilip  sâniyen  Sahn  müderrisi  ve  887’de
               Şeyhülislâm Abdülkerîm Efendi’nin vefâtına binâen Şeyhülislâm unvânıyla İstanbul müftüsü
               oldu.
                     888 senesi evâ’il-i muharreminde tanzîm edilen Ya’kûb Paşa vakfiyesi zeylinde şühûd
               kısmında vüzerâdan mukaddem “İftihârü’l-ulemâ’i’r-râsihîn Şeyhülislâm Mevlânâ Bahâeddîn”
               unvanıyla mezkûr olduğu görüldü.
                     Ba’dehû Sultân Bâyezîd Edirne’de kâin medresesini ikmâl etdikde müderrisliğini ibtidâ
               buna tevcîh etdiğinden 891’de Edirne’ye gidip Edirne müderris ve müftüsü olduğu hâlde 895’de
               vefât etdi.
                     Edirneli  Mehmed  Mecdî  Efendi  “Şakâyık-ı  Nu’mâniye  Tercümesi”nde  diyor  ki:
               “Mevlânâ Bahâeddîn hazretlerine Edirne’de bir gün meczûb kimesne rast gelip vakt-i rahîl ü
               zamân-ı rihlet karîb olmuşdur. Şimden gerü umûr-i âhireti tedârik eyle deyû hitâb eyledi. Fâzıl-
               ı müşârün-ileyh eve geldiğinde vasiyyet edib yedi gün hasta olduktan sonra mürg-i rûhu tengnâ-
               yı nâsûttan nüzhetgâh-ı lâhûta revâne oldu.”
                     Âlim, fâzıl, kâmil, müteşerri’ bir zât idi. Pederi gibi tarîkat-i Bayrâmiyyeden olmakla
               vefâtına kadar başından Bayrâmî tâcını çıkarmadı.
                     Mahdûmu  Muhyiddîn  Mehmed  Efendi  Şeyhülislâm  Amasyalı  Zenbilli  Alî  Efendi’ye
               zamân-ı marazında vekâlet etdi. Evlâdı Bahâeddînzâde demekle meşhûr idiler.

                     Bahâeddîn Mehmed Efendi-Cemâlîzâde
                     Amasyalıdır. Cemâleddîn İbrâhim Aksarâyî neslinden Kemaleddîn Ahmed Çelebi bin
               Mehmed Çelebi mahdûmudur. Sultâniyye-i Merzifon müderrisi Mevlânâ Seydî Ahmed Kırımî,
               Amasya müderrisi Mevlânâ Şemseddîn Ahmed Cendî gibi fuzalâdan ikmâl-i tahsîl edib ders-i
               âm ve müderris-i be-nâm oldu.
                     Ba’dehû  meslek-i  kudâta  girip  devr-i  bilâd  etdi.  İki  defa  kâdî-i  Sivas  olup  Amasya
               niyâbetinde  bulundu.  905  sâlinden  sonra  vefât  etdi.  Kibâr-ı  ulemâdan  kâmil  bir  zât  idi.
               Mahdûmu Abdülbâkî Efendi ve hafîdi Kemaleddîn Ahmed Efendi de ulemâdandır. Birâderi
               İstanbul kadısı Kıvâmeddîn Kâsım Çelebi ve diğer birâderi Şeyhülislâm Zenbilli Alî Çelebi’dir.








                                                           429
   425   426   427   428   429   430   431   432   433   434   435