Page 434 - 6-8
P. 434
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Behlûl Baba-Şemseddîn Ebu’l-Fezâ’il
Amasya civârında medfûn olan Baba İlyâs Horosânî birâderi Hüseyin bin Alî bin Ahmed
Horasânî mahdûmudur. Tahsîl-i ulûm edib amcasının hizmetinde kâ’im olarak iktisâb-ı fezâ’il
ü şöhret ve ihrâz-ı hilâfet etdi.
657’de Baba İlyâs’ın irtihâlinde Mes’ûdiyye Zâviyesi şeyhi olup Baba İlyâs’ın
mürîdânını başına topladı. Baba İlyâsoğlu Vezîr Şemseddîn Mahmûd et-Tuğrâî 660’da
vezâretten azledildikde bunun nezdine gelip ihtiyâr-ı tekâ’üd etmişdi. [563]
Sultân Kılıçarslan-ı Râbi’in vezîr-i a’zamı olan Mu’îneddîn Süleyman Pervâne,
Şemseddîn Mahmûd’un Behlûl Baba nezdine gelmesini muvâfık görmedi. Çünkü Baba’nın
nüfûzu büyük, Şemseddîn Mahmûd’un tarafdârânı çoktu. Bununla beraber Sultân’ın bunlara
teveccühü vardı.
Mu’îneddîn Pervâne, kendi mevki’ini tahkîm için sâhib-i tercemeyi Mes’ûdiyye
meşîhatından azlederek Amasya’dan kaldırıp Suşehri’ne gönderdi. Sultân Kılıçarslan orada
kendisine bir zâviye yaptırdı. Mikdâr-ı kâfi arâzi temlîk ve vakfedip teveccühâtını gösterdi.
664’de sultân-ı müşârün-ileyhin şehâdetini ve kendisinin azl ve iclâsını Mu’îneddîn
Pervâne Bey’den bilip Amasya’da Mes’ûdiyye şeyhi olan Pîrdâşı İzzeddîn İbik Baba ile beraber
oldu. 676’da Pervâne Bey’in i’dâmından sonra vefât etdi. Âlim, zâhid, sahî, müdebbir bir şeyh-
i meşhûr idi.
Behlûl Bey-Gâzi
Sonisalıdır. Orada sipâhî Pîrî Bey’in oğludur. [564] Bu da sipâhî olup Amasyalı Şâdî
Paşa’nın ma’iyyetinde hizmet ederek kethüdâsı oldu. Ba’dehû Sivas vâlisi Sinan Paşa’nın
dâ’iresine girdi. Bunun 931’de emîrü’l-hâclığında beraber Hicâz’a gitdi.
933’de Zünnûn Baba’nın istîsâlinde yararlıklar gösterip şark sancâklarına mîrlivâ oldu.
951’de Şehzâde Sultân Mustafa ma’iyyetine me’mûren Amasya’ya gelip yerleşti. 960’da
teka’üd edilip Ziyâre Mahallesi’nde ikâmet ve ba’dehû dâr-ı bekâya rihlet etdi. Mahdûmu
Mehmed Bey de ümerâdandır.
Behlûl Paşa-Gâzi Beyzâde
Amasya’nın Ziyâre Mahallesi’nden ve ümerâdan Mehmed Bey bin Gâzi Behlûl Bey’in
mahdûmudur. Vüzerâdan Deli Zülfikâr Paşa’nın birâderi olup sipâhî ve bir kaç defa Amasya
kethüdâyeri ve ba’dehû birâderinin kethüdâsı oldu.
1023’de birâderinin Erzurum vâliliğinden tekâ’üdü esnâsında Çapakçur sancağı Beyi
olup oranın Kürt Beylerini terbiye etdiğinden 1025’de Malatya sancağı beyi oldu. [565]
1026’da Malatya mutasarrıf-ı sâbıkı Rişvânlı Mustafa Bey, ansızın hânesini basıp yedi
nefer evlâdını katlederek eşyasını talan etdi.
Bunun acısıyla ma’iyyetine aldığı kapısı halkıyla Mustafa Bey’in çiftliğini basıp ahz ve
i’dâmıyla eşyâsını tahlîs ve onun evlâdını esîr ederek İstanbul’a başıyla beraber gönderdi.
1027’de Erzurum Beylerbeyi olup o havâlîdeki mütegallibe gürûhunu sindirdi.
Ba’dehû Revân Beylerbeyi olup Îrân Şâhı Abbâs Mîrzâ ile bir kaç muhârebe etdi.
Sonunda mağlûb olup 1031’de vefât etdi. Gâyet cesûr, şedîd, şecî’ bir merd idi.
Bîcâr Bey-Emîr Hüsâmeddîn
Bayburd etrafından sâkin Yaburlu Türkmen aşîreti beyi Bahtiyar Bey’in oğludur. 640’da
Erzurum’u zabt ve isti’lâ eden Moğol askerinin önünden kabîlesi halkıyla kalkıp Amasya
havâlisine geldi.
647’de Amasya vâlisi olan Seyfeddîn Torumtay [566] Bey’e çatıp Amasya Kal’ası
dizdârı oldu. 655’de Tatar Beyi Zokay vak’asında müsâmahası görüldüğünden 656’da
azledildi.
433