Page 436 - 6-8
P. 436
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Rûyunda çıkdı cânân gör hatt-ı pâdişâhî
Bahtın açıldı oldun âşıkların penâhı
Pars Bey-Emîr Bedreddîn
Amasya emîr-i kebîri Gümüşlüzâde Taceddîn Mahmûd Çelebi’nin kölesidir. Emîr-i
müşârün-ileyhin zamân-ı ikbâlinde kethüdâsı ve mu’âvin-i emâreti olup servet ü nüfûz edindi.
Ba’dehû ümerâdan olup 727’de Timurtaş Bey’in Mısır’a [570] firârında Efendisiyle beraber
Mısır’a gitdi.
Timurtaş Bey’in Mısır’da i’dâmı üzerine bunlar diğer rufekâsıyla beraber İskenderiye
zindânında habsedildi. 732’de afv ü ıtlâk edilip Amasya’ya avdet etdikde ihtiyâr-ı tekâ’üd
eyledi.
736’da da Timurtaş Beyzâde Şeyh Hasan Bey’in kıyâmında Torumtayzâde Şerefeddîn
Ya’kûb Şâh ile beraber olup âna mû’in oldu. Eski nüfûz ve ikbâlini elde etmeğe çalışdı. Fakat
744’de Sultân Eretna-Şeyh Hasan Beyler arasında açılan muhârebede mün’adim oldu.
Paşa Ahmed Çelebi-Alparslanzâde
Caniklidir. Oranın emîri bulunan Hüseyin Bey’in mahdûmudur. 831’de Yörgüç Paşa’nın
gönderdiği kuvvetle Canik zabt ve pederi Rûmeli’ne i’zâm edildikde buna ze’âmet verilip
Amasya’da ikâmet etdirildi.
Ba’dehû sadâkatle hizmet edib 855 sâline doğru fevt oldu. Oğulları Mahmûd, Osmân
Beylerdir. Evlâdına Paşa Beyzâdeler denirdi. Bunlardan Hasan [571] Bey bin Osmân Bey Canik
sancâğı beyi olmuşdu.
Paşa Çelebi-Gıyâseddîn İbrâhim Çelebi
Amasyalıdır. Şâmîzâde Mevlânâ Kutbeddîn Mahmûd bin Nûreddîn Hamza-i Şâmî
mahdûmu ve tercemesi yukarıda yazılan Ak Şemseddîn Mehmed Çelebi bin Hamza-i Şâmî’nin
birâderzâdesidir. Pederi meşâhîr-i şu’arâ ve meşâyihden Kutbî Mahmûd Çelebi’dir.
Amasya’da Mevlânâ Şemseddîn Ahmed Cendî’den ulûm-i Arabiyye ve âliyeyi tahsîl ve
ikmâl edib İstanbul’a gitdi. Orada Hâcezâde Musliheddîn Mustafa Efendi’ye mülâzemet edib
ders-i âm ve fazlına Hâcezâde şehâdet eylediğinden Molla Güranî Medresesi’ne müderris oldu.
Ba’dehû Beypazarı ve Ankara’da Seyfiye Medreselerine müderris olup ricâsına binâen
Amasya’da Hüsâmiye Medresesi müderrisliği ile vatanına avdet ve Hâce Sultân Zâviyesi şeyhi
olan Cemâleddîn Mehmed Çelebi Halîfe Hazretlerinin sohbetine mülâzemet ve diğer taraftan
neşr-i ulûma himmet etdi.
On yıldan ziyâde Amasya’da kalıp 911’de Şehzâde [572] sünnet düğününde tekevvün
eden dedikodulardan dolayı Edirne’de Çelebi müderrisliğine nakl edildi. Ba’dehû Bursa’da
Sultâniyye müderrisi ve 918’de Sahn-ı Semâniye müderrisi olduysa da senesinde bu
müderrisliği terk edib Ebû Eyyûb Medresesi müderrisliğini ihtiyâr ederek civâr-ı Ensârî’de
oturdu.
923 senesi evâhirinde Üçler vak’ası üzerine Amasya’da Sultân Bâyezîd Medresesi
müderrisi ve Amasya müftüsü olarak yine vatanına geldi. Tam üç yıl Amasya’da tedrîs ve iftâ
ile iştiğâl edib 926 senesi evâhirinde Kudüs-i şerîf mollası olduysa da 927 senesi evâ’ilinde
hareket edeceği esnâda mülk-i fenâdan âlem-i kudse intikâl edib vefât etdi.
Amasya şu’arâsından Mevlânâ Münîrî şu tarihi dedi:
Gıyâseddîn-i bahr-i ilm-i tahkîk
Civâr-ı Hakka etdi çünkü rihlet
Du’â edib felekde rûh-i kudsî
Dedi târîhini rûhuna rahmet
435