Page 438 - 6-8
P. 438
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya’da binâ etdiği sarâyı, Dârü’s-selâm tesmiye ederek bütün işleri buradan idâre
etdi. Çünkü Sultân Gıyâseddîn on yaşında bir çocuktu. Kendisine muhâlefet eden Babâîler’i
iskât ve Babâîler’in müdebbir-i umûru ve şeyhi olan İbik Baba’yı Mısır’a firâra mecbûr etdi.
Sinop sancâğı kendisine has oldu.
On yıl müstakillâne idâre-i umûr etmekte iken 675’de birçok esbâb-ı siyâsiyyeden dolayı
açılan Mısır Türkleriyle muhârebede Moğol ordusu târ u mâr ve Moğol Beyleri maktûl ve
Anadolu Beyleri de esîr oldu. Ma’hûd İbik Baba, bu mağlûbiyeti sâhib-i tercemenin Mısır
Türkleriyle ittihâdına hamlederek Abaka Hân’ı bî-çârenin aleyhine iğrâ etdi. Ermeni Papazları
da bu iftirâyı canlandırdı. [577]
Bunun üzerine Anadolu’da Moğol nâzırı Gökçe Bahâdır Noyin, Moğol hükümdârı Abaka
Hân’dan aldığı emre binâen sâhib-i tercemeyi kethüdâsı Yağmur, Çavûşbaşı Alakuş,
Çaşnigirbaşı Mengübers Beylerle beraber Aladağ’a celb edib 676 senesi muharreminin on
altıncı günü i’dâm etdi.
Cenâzesi vasiyyeti üzere Amasya’ya nakl edilip el-yevm Pervâne Bey Câmii nâmıyla
meşhûr olan câmiin derûnunda cihet-i şarkiyyede kâin bir köşede mezkûr köleleriyle beraber
defnedildi. Müşârün-ileyhin Amasya’da medfûn olduğu hafîdi Mühezzebeddîn Mes’ûd bin
Pervâne Bey’in 699 tarihli vakfiyesinden anlaşıldı.
Muîneddîn Süleyman Pervâne Bey, âlim, fâzıl, gâyet müdebbir, kâmil, ulemâyı sever,
Mevlevîlere ibrâz-ı muhabbet eder, zâbit, Türklerin hâmî-i yegânesi idi. Zamân-ı hayâtında
aleyhdârları olanlar, vefâtından sonra kendisine tarafdâr olarak ziyâ’ından müteessir
olmuşlardı.
Mahdûmları Alâeddîn Ali, İzzeddîn Mehmed Beylerdir. Köleleri çoktu. Bunlardan
Sencer ve Beytut [578] Beyler Mısır’a kaçtı. Dâmâdı birâderzâdesi olan İzzeddîn Mehmed
Pervâne Bey bin Osmân ile Mecdeddîn Mehmed Bey bin Hüseyin’dir. Amasya’da câmii,
mahallesi ve sarâyı, Kayseriyye’de medresesi, Tokat’da cesîm hânı vesâ’ir âsâr-ı hayriyyesi ve
evkâfı vardır.
Mahdûmlarından Alâeddîn Alî er-Rûmî 675’de Mısriyyûna esîr olarak Mısır’a gidip
orada tahsîl-i ulûm etdi. Meşâhîr-i ulemâdan olup 700 hudûdunda vefât etdi. İzzeddîn Mehmed
Bey, Sinop ve Amasya vâlisi oldu. Tercemesi aşağıda gelir. Buna Müîneddîn Mehmed Bey de
denmişdir. Mahdûmları Mühezzebeddîn Mes’ûd, Şemseddîn Ahmed, Alâeddîn Alî Beylerdir.
Mes’ûd Beyzâde Tâceddîn Ahmed Gâzi Çelebi de meşhûr idi.
Bunlar sırasıyla Sinop ve havâlisinde emâret ve hükûmet etmişlerdir. Gâzi Çelebi bin
Mes’ûd Çelebi’nin 724’de vefâtıyla mahdûmu Alemüddîn Süleyman Bey emîr olduysa da
Candaroğlu Süleyman Paşa bin Timur Bey 736’da Sinop’u işgâl ederek bu emârete hitâm verdi.
[579]
Pervâne Bey-Süleyman
Yukarıda tercemesi yazılan Muîneddîn Süleyman Pervâne Bey ahfâdından ve Amasya
a’yânından Şemseddîn Ahmed Çelebi bin Abdülvehhâb Çelebi bin Haydar Çelebi bin Mehmed
bin emîr-i kebîr Alâeddîn Alî Bey bin Azîzüddîn Mehmed Bey bin sâhib-i a’zam Muîneddîn
Süleyman Pervâne Bey’in mahdûmudur.
Buna Süleyman Pervâne Bey denip sonradan Pervâne Bey demekle iştihâr etdi.
Züamâdan ve erbâb-ı servet ve yesârdan olup müte’addid çiftlikleri var idi. Amasya vâlisi iken
Sultân Bâyezîd-i Sânî’nin teveccühâtını kazanmışdı.
870’de Arguma nâhiyesindeki Buğrâ ve Yenice çiftliklerini Hızır Paşa’ya satmış, o da
vakf edib vakfiyesine bunu dercetdirmişti. Ba’dehû mîrlivâ olup Sinop sancâğı
İsfendiyârîlerden alındıkda oraya sancâk beyi oldu.
878’de Uzun Hasan Harbi’nde bulunup fedâkârâne çalışırken vefât etdi. Meşâhîr-i
ümerâdan nâmdâr bir zât idi. Buna Pervâne Paşa da dendi. Mahdûmları [580] Ahmed, Hasan,
Hamza Beylerdir. Ahmed Bey, ceddînin vakfına mütevellî olmuşdu.
437