Page 635 - 6-8
P. 635

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Hasan Efendi -Köprülü
                     Amasya’nın  Köprü  kazâsından  Mehmed  oğludur.  Mukaddimât-ı  ulûmu  Köprü  ve
               Amasya’da tahsîl etdikten sonra İstanbul’a gidip südûr-ı ulemâdan İmâmzâde Ahmed Es’ad
               Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve müderris oldu.
                     Sultân Fâtih câmi-i şerîfinde tedrîs-i ulûm etdiği esnâda medâris-i mu’tâdeyi devr ederek
               talebesine icâzet verdi. Sahn-ı Semâniye râddesinden Dârü’l-Hadîs-i Süleymaniyye müderrisliğine
               kadar terakkî etdiği hâlde 1295’de vefât etdi. Âlim, kâmil, fâzıl olup, meşâhîr-i ulemâ ve kibâr-ı
               müderrisînden idi.

                     Hasan Bey-Hacı Es’ad Ağazâde
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya mütesellimi olup dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından Köprülü el-Hâc
               Es’ad Ağa’nın mahdûmudur. Yeğenzâde es-Seyyid Hasan Bey’in kerîmezâdesi olup Amasya’da
               doğdu. Pederinin irtihâlinde nüfûz u i’tibârına vâris olarak Amasya nüfûs nâzırı, tahrîrât müdürü
               ba’dehû [522] meclis-i idâre a’zâsı oldu. 1296 senesi evâhirinde vefât etdi.
                     Amasya erkânından nâfizü’l-kelim, zî-servet bir zât idi. Mahdûmları Mehmed Hamdî,
               İbrâhim Cemâl, Ahmed Nâfiz, Abdulkâdir Kadrî Beylerdir. Mehmed Hamdî Bey, Üsküdâr
               mutasarrıfı ve rütbe-i bâlâ ricâlinden iken 1327’de İbrâhim Cemâl Bey Polis meclisi a’zâsından
               olup  az  sonra  vefât  etdi.  Ahmed  Nâfiz  ve  Hacı  Kadrî  Beyler  de  1336  ve  1341’de  vefât
               etmişlerdir. Bunların evlâdı vardır.

                     Hasan Paşa-Hicâz Kumândânı el-Hâc
                     Amasya’nın  Karasenir  Mahallesi’nden  Murâd  oğlu  Murâd  bin  Hasan  bin  Murâd’ın
               mahdûmudur. 1242’de asker olup Rus ve ba’dehû Nizib muhârebelerinde ibrâz-ı şecâ’at ederek
               mülâzım-ı evvel oldu.
                     Bir  müddet  Şâm’da  bulunup  Cebel-i  Lübnân  isyânında  yararlıkları  görüldüğünden
               yüzbaşı, ba’dehû kolağası olarak 1265’de binbaşılıkla Hicâz fırkasına me’mûr olup Mekke-i
               [523]  Mükerreme’de  oturdu.  1271’de  Mekke  Emîri  Şerîf  Abdulmuttalib  Efendi  Tâ’if’de
               muhâlefet bayrağı kaldırdı.
                     Şerîf-i  müşârün-ileyhin  ahz  ü  girifti  hakkında  sâdır  olan  Sultân  Abdülmecîd  Han’ın
               irâdesini kemâl-i besâletle infâz ederek Tâ’if’teki konağını ma’iyyetindeki dört bölük fedâkârân
               ile  muhâsara  ve  hayyen  der-dest  edib  1272’de  Cidde’den  İstanbul’a  i’zâm  etdikte  def’aten
               mîrâlây oldu.
                     1273’de  mîrlivâ  olarak  Hicâz  fırkası  kumândânı  oldu.  Yirmi  yıldan  ziyâde  şürefâ-yı
               Mekke’nin ahvâl ü harekâtına nâzır olarak îfâ-yı hizmet etdiğinden 1294’de ferîk olup kadri
               a’lâ ve makâmında temkîn edildi. 1298’de dâr-ı bekâya irtihâl etdi.
                     Gâyet müdebbir, şecî’, zâbit, umûr-ı idâreye vâkıf, sahî, ümmî idi. Otuz sekiz yıl kadar
               Mekke-i Mükerreme’ye hizmeti sebk ederek Harem-i Şerîf ve Ka’be’nin muhâfızı olmuştu.
               Karasenir’deki  câmi-i  şerîfi  i’imâr  ve  Ser-Çoban  Dede’nin  üzerine  bir  türbe  inşâ  etdirdi.
               Amasya ve hâssaten Karasenir hâcılarına ri’âyet eylerdi. [524]

                     Hasan Efendi-Kürd
                     Malatyalıdır. Malatya havâlîsinde meskûn Kürdlerden Mehmed bin Ebîbekr bin Ömer
               bin Yûsuf oğludur. 1254’de doğdu. 1271’de Amasya’ya gelip Hâcezâde İbrâhim Efendi’nin
               halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl ederek mücâz ve ders-i âm oldu.
                     Bir müddet ders okuttu. Talebesine icâzet verdikten sonra kûşe-i inzivâyı ihtiyâr ederek
               mütâla’a ve ibâdetle iştigâl etdiği hâlde 1308 senesi rebîülevvelinin yirmi beşinde vefât etdi.
               Sulehâ-yı ümmetten âlim, beşûş, sâkin bir zât idi.







                                                           629
                                                           634
   630   631   632   633   634   635   636   637   638   639   640