Page 634 - 6-8
P. 634
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Fâzıl-ı müşârün-ileyhin sülâle-i ilmiyyesi Amasya’daki esâtizesinin terâcim-i ahvâlinde
yazılıdır. Abdurrahmân Harputî Efendi’den sülâle-i ilmiyyesi görülen icâzet-nâmesinde
şöyledir: Harputî Abdurrahmân Efendi, Çankırılı Abdullah Efendi, Mar’aşlı Mahmûd Efendi
[518] Ürgüblü Hacı Ahmed Efendi.
Diğer koldan Harputî Abdurrahmân Efendi, Muğlavî Abdurrahîm Efendi, birâderi
Palabıyık Yûsuf Efendi, Güzelhisârî Mehmed Efendi, Nisârîzâde Mehmed Efendi, Akşehrî
Abdurrahmân Efendi, Kayseriyyeli Alî Nisârî Efendi, “Molla Çelebi” demekle meşhûr Âmedî
Receb Efendi ve Karamânî İbrâhim Efendi, Şirvânî Süleyman Efendi, Yahyâ-yı Tebrîzî Mîrzâ
Cân Şîrâzî.
Diğer koldan Harputî Abdurrahmân Efendi, Erzincânî Mehmed Sâdık Efendi, Antakî
Mehmed Münîb Efendi, Konevî İsmâ’îl Efendi, Konevî Abdülkerîm Efendi, Amasyalı Yûsuf
Efendizâde Abdullah Efendi ve Divriğili Osmân Efendi, Kayseriyyeli Nisârî Alî Efendi. Bunlar
da Seyyid Şerîf Cürcânî’ye müntehîdir.
Hasan Efendi-İbikli el-Hâc
Amasya’nın İbik karyesinden Mehmed bin Ahmed mahdûmudur. Amasya’da
mukaddimât-ı ulûmu Abdullah Vecîh Efendi telâmizesinden Mecdî Mustafa Efendi’den görüp
müşârün-ileyhin 1244’de irtihâli üzerine Çorum’a gitdi.
Çorum müftüsü el-Hâc Osmân Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib [519] avdetle Amasya’da
ders-i âm oldu. Hacı İlyâs Mahallesi’nde ikâmet ve Sultân Bâyezîd câmi-i şerîfinde tedrîse
muvâzabet ve pazartesi ile perşembe günlerinde ikindi namâzından sonra câmi-i mezkûrda va’z
ü nasîhat etdi.
Talebesine bir def’a icâzet verip ikinci def’a tedrîse devâm etdi. Bu esnâda Abdullah
Dihlevî Hazretleri’nin hulefâsından Mehmed Cân Efendi’nin halîfesi Malatyalı Sofu Mehmed
Efendi’den inâbe edib tarîkat-ı Nakşibendiyye’den fevka’l-âde isti’fâza etdi.
Aşk-ı Resûlullâh sallallâhu aleyhi vesellem ile bî-karâr olup 1281’de talebesine ikinci
def’a icâzet vererek Hicâz’a gitdi. Sene-i mezbûre zilhiccesinin on üçüncü günü Mekke-i
Mükerreme’de dâr-ı na’îme irtihâl etdi. Cennetü’l-Mu’allâda medfûndur. Âlim, fâzıl, ulûm-ı
akliyye ve nakliyyede mâhir, usûl ü fürû’a vâkıf, vâ’iz, bükâsı gâlib, gâyet muttakî, zâhid bir
zât-ı sütûde-simât idi. Âlûsîzâde Bedreddîn Mahmûd Efendi İstanbul’a giderken Amasya’ya
gelip va’zını dinleyerek beğendiğini ve Kıtmîrzâde dendiğini “Kitâbü’r-Rıhle”sinde [520]
yazıyor.
Sülâle-i ilmiyyesi Hacı Osmân Efendi’den şöyle gidiyor: Çorumlu Hacı Osmân Efendi,
Kayseriyyeli Hacı Hâfız Kâsım Efendi, Akşehirli Hacı Osmân Efendi ve Harputî Hacı Ömer
Efendi vâsıtalarıyla Allâme Ebû Sa’îd Mehmed Hâdimî’ye müntehî olur. Telâmizesi çoktur.
Bunlardan Fâzıl Hâcezâde İbrâhim Efendi pek meşhûrdur.
Mahdûmları Sultân Bâyezîd câmi-i şerîfi imâmı Hâfız Mehmed Efendi, bakkâl
esnâfından Ahmed Hamdî Efendi’dir. Hâfız Mehmed Efendi, mücevvid, sadâsı güzel, meczûb-
meniş, oldukça âlim, sâlih bir kimseydi. 1334’de vefât etdi.
Hasan Efendi-Marıncalı
Merzifon civârında Marınca karyesinden olup Amasya’da Halfet Gâzi müderrisi
Malatyalı Sofu Mehmed Efendi’nin halka-i tedrîs ü feyzinde ikmâl-i tahsîl ve iktisâb-ı hüsn-i
hâl edib ders-i âm ve 1281’de nısfen Torumtay müderrisi oldu. Tedris ü tezkîrle halka
müdâvemet üzere iken mücerred bir hâlde 1288 recebinin sekizinde [521] vefât etdi. Âlim,
vâ’iz, sâlih idi.
628
633