Page 637 - 6-8
P. 637
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Ancak âdet-i ulemâya ri’âyeten Hacı Hamza Efendi’den bir yıl kadar Kâdı Mîr kitâbını
okuyub bir icâzet aldı. Bundan dolayı sülâle-i ilmiyyesi müşârün-ileyh Hacı Hamza Efendi’den
i’tibâr edildi. Asıl sülâlesi aşağıda Şirvânî Sirâceddîn Efendi’nin tercemesinde görüleceği üzere
Şerîf Mehmed Samsûnî Efendi’den mu’teberdi.
Ulûm-ı akliyyede vâsıl olduğu rütbe-i fazl ü kemâli tedrîs-i ulûm ederek ma’lûm-ı enâm
olduğundan Şirvânîzâde Mehmed Rüşdü Paşa’nın evâ’ili sadâretinde 200 kuruş ma’âş tahsîs
edildi. Tullâb-ı ulûm rihle-i tedrîsine mülâzemet etdiğinden Hacı Hamza Efendi’nin Amasya’da
ihdâs eylediği Aleviyyet mes’elesinde i’tidâl-i demini muhâfaza ederek şöhret-i fazlı her tarafa
şâyi’ oldu.
1302’de Hacı Hamza Efendi’nin Harput’a i’zâmında beraber [529] gidip 1304
muharreminde cesediyle beraber geldi. Tekrâr Amasya’da Hacı Hamza Efendi’nin türbesi
ittisâlinde tedrîs-i ulûma ibtidâr ve şiddetle takiyye izhâr ederek Alî-Mu’âviye mes’elesi
hakkında ketm-i hissiyât etdi.
Bundan dolayı ba’zı ulemâ ve fuzalâ tedrîsâtından fevka’l-âde istifâde edib icâzet-
nâmeler aldılar. Ancak mürîdân arasında Hacı Hamza Efendi’nin sağlığında hilâfet-nâme
verdiği ba’zı zevâtı kendilerine şeyh nasb ederek Hacı Hamza Efendi’nin üzerine yapılacak
türbe ve ittisâlinde bir câmi-i şerîf inşâsına emîn olması fikri kuvvetleniyordu.
Bu esnâda Hacı Hamza Efendi’yi rü’yâda görüp kendisine hilâfet verdiğini iddi’â ederek
müşârün-ileyhin halîfesi ve Hamzaviyye şeyhi olduğunu i’lân etmekle mes’ele-i emânet halledildi.
Şirvân’dan gelen mebâliğ-i azîme kendisine tevdî’ edilerek türbe ve câmii inşâsına mübâşeret etdi.
1312’de türbe ve câmiin hitâm-ı inşâsında akâ’id-i Hamzaviyyeyi mübeyyin “Tevellâ vü
Teberrâ Risâlesi”ni yazıp hâfiyyen Şirvân’a gönderdiği duyuldu. 1314 recebinde Amasya
mutasarrıfı [530] olup gelen İstanbulî Mehmed Kemâl Bey erbâb-ı tarîkattan ve âl-i abâ
muhibbânından olup kendisini ve ilm ü fazlını takdîr ü tebcîl etdiği münâsebetle mevki’i
yükseldi.
Fakat Amasya müftüsü Gürcü Hacı Osmân Efendi, “Tevellâ vü Teberrâ Risâlesi”ni bir
tâkım fedâkârlık ihtiyâriyle bulup reddiyyesi hakkında güzel bir şerh ve edille-i şer’iyesiyle
risâle münderecâtını redd ü tezyîf ederek bir nüshasını sâhib-i tercemeye gönderdi ve cevâb
istedi. Cevâb yerine 1317 senesi saferinin yirmi birinci günü müftî-i müşârün-ileyhe Mutasarrıf
Kemâl Bey tarafından fetvâdan azli teblîğ edildi.
Fakat risâle münderecâtı beyne’l-ulemâ fenâ bir te’sîr uyandırdığından risâleden adını
kaldırmağa mecbûr oldu. Azl-i müftî, nüfûz u i’tibârını ulemâ ve erkân arasında i’lâ etdiğinden
dersânesi merci’-i enâm olacak derecede ehemmiyet kazandı. Kendisini ziyâret etmek oldukça
düçâr-ı su’ûbet oldu.
1321 senesi recebinin onaltıncı günü Amasya mutasarrıfı Kemâl Bey’in azl ü nefyine
binâ’en mevki’i bir derece sarsıldı. Aylarca hastalandı. Sonra oldukça iyileşti. Nihayet [531]
1323 senesi recebinin gurresi olan leyle-i Regâ’ibde akşam namâzından sonra Hacı Hamza
Efendi’nin türbesi başında murâkabe hâlinde iken füc’eten vefât etdi.
Ertesi Cum’a günü namâzı Hacı Hamza Efendi’nin türbesi önünde ba’de’l-edâ mezkûr
türbede şeyhinin yanına def’ini murâd eden yeğeni Hâşim Efendiyle sâ’ir ihvana Mahmûd
Efendizâde Veysî, Mehmed, Ahmed Efendiler fuzûlî mu’âraza etdiklerinden iki taraf arasında
oldukça hararetli münâkaşa oldu.
Amasya mutasarrıfı Ahmed Cevdet Bey’in müdâhalesi bu münâkaşayı haklı bir sûrette
hallederek cesedi türbede Hacı Hamza Efendi’nin mahdûmu Sirâceddîn Efendi’nin yanına
defnedilerek üçüncü oldu.
İki tilmîz-i fâzılı olan Amasya müftüleri Mecdîzâde Hâfız Abdurrahmân Kâmil ve Hacı
Hâfız Mustafa Tevfîk Efendiler derlerdi ki, merhûm-ı müşârün-ileyh ulûm-ı akliyyede cidden
fâzıl, muhakkik, usûl-i fıkıh ve kelâmda felsefe ve hikmet-i atîkada mâhir, zekî, hâzır-cevâb,
serîü’l-intikâl bir üstâd-ı kâmil, tefsîr ü hadîse vâkıf idi. [532]
631
636