Page 167 - 6-8
P. 167

Amasya Tarihi Cilt: 9
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1129’da sânîyen İstanbul ağası olup 1133’de azl ve Rodos’a i’zâm edilmekle 1134 senesi
               evâsıtında orada vefât etdi. Hâccü’l-harameyn olup zapt u rabt-ı umûrunda şedîd idi. Oğulları                                Derviş Mehmed Bey-Hacı Yûsuf Ağazâde
                                                                           65
               el-Hâc Mustafa, İbrâhim, Süleyman, Abdurrahman Ağalardır.                                                                    Amasya eşrâfından Rahtuvânzâde el-Hâc Ali Bey’in kölesi olan Hacı Yûsuf Ağazâde
                                                                                                                                      Kâsım  Paşa’nın  mahdûmudur.  Pederinin  1223  senesi  evâilinde  şehâdeti  üzerine  kendisine
                     Derviş Mehmed Ağa-Pirîzâde                                                                                       dergâh-ı âlî kapıcıbaşılığı verildi. Ba’dehû Amasya’da ikâmet edib 1247 senesi evâilinde vefât
                     Merzifonludur.  Ömer  Ağa  bin  Pirî  Ağa’nın  oğludur.  [544]  Sipahi  meşâhîrinden  olup                       etdi. Mahdûmu İbrâhim Bey kendisinden evvel vefât eylemişdi.
               mükerreren mahbûs ve ma’füv oldu. Ba’dehû Rus muhârebesinde fedâkarâne çalışıb terakkî
               gördü.  1138’de  Amasya  kethüdâyeri  olup  1141  senesi  hilâlinde  vefât  etdi.  Amcası  Osmân                             Derviş Mehmed Bey-Akhasanzâde
               Ağa’dır.                                                                                                                     Amasya eşrâfından Halîl Bey’in mahdûmudur. Pederinin irtihâlinde Amasya a’yânından
                                                                                                                                      oldu.  1245’de meclis âzâsından görüldü. Devehâne Mahallesi’nde Kağnılı  Pazarı önündeki
                     Derviş Mehmed Efendi-Koca Vâiz el-Hâc                                                                            hânesinde ikâmet ederek 1258 sâlinden sonra vefât etdi. Oğlu Ahmed Kâmil Efendi 1298’de
                     Amasyalıdır.  Kudâtdan  olup  1066  senesi  şevvâlinde  vefât  eden  İğnecizâde  Mehmed                          vefât eyledi. Oğulları İsmail Sıdkı, Mehmed Bahaeddîn Efendilerdir. Sıdkı Efendizâde Ali Rıza
               Efendi bin Derviş Mehmed Efendi’nin mahdûmudur. Sekiz yaşında yetim kalıb hattât ve vâiz-                              Efendi İstanbul’da otelcidir.
               i meşhûr Fazlullah Efendi’nin vesâyetinde büyüdü.
                     Hızır Efendi’nin dâmâdı el-Hâc Osmân Efendi’nin dâru’l-ifâdesinde tahsîl-i ulûm edib                                   Derviş Mehmed Efendi-Hâfız
               ders-i  âm  ve  1106’da  ikâmet  etdiği  Helkis  Mahallesi  mecsidine  imâm  ve  Fâzlızâde  Hasan                            Amasya’nın Üçler Mahallesi’nden Ahmed Ağa’nın oğludur. [548] 1233’de doğdu. Hıfz-
               Efendi’ye dâmâd oldu. İbtidâ mescid-i mezkûra ba’dehû Hâtunîye Câmiine vâiz olup altmış yıl                            ı Kur’ân etdikden sonra Caniklizâde el-Hâc Mehmed Hilmî ve İbikli el-Hâc Hasan Efendilerden
               kadar tedrîs ve tezkîr ile iştigâl ve 1145’de seksen yedi yaşında irtihâl etdi.                                        ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm oldu.
                     Âlim, fakîh, koca vâiz demekle meşhûr, müfessîr, muhaddis, gâyet müteşerri’, zâhid bir                                 Tedris-i ulûm etdiği esnâda Şirvânî el-Hâc Mustafa Efendi’nin tefsîr ve hadîs dersine de
               zât-ı sutûde-simât [545] idi. Mahdûmları Hasan, Abdurrahim, Ali Efendilerdir. Hasan Efendi                             mülâzemet ederek hayli istifâde etdi. Sofular Mahallesi’nde iştirâ etdiği hânesinde ikâmet ve
               genç iken vefât edib mahdûmu Abdurrahman Efendi’dir. Abdurrahim Efendizâde es-Seyyid                                   Şirvânî Hacı İsmail Efendi’nin tilmîz ve halifesi Hacı Hamza Nigari Efendi’den inâbe eyledi.
               Derviş Ali Efendi ve Ali Efendizâde Derviş Mehmed Efendi’dir. Bunlara Koca Vâiz oğulları                                     Hitâm-ı ömrüne kadar ramazânlarda Sultân Bâyezîd Câmi-i şerîfinde halka vaaz ü nasihat
               dendi. Kerîmesi Ayşe Hâtun olup dâmâdı Fazlızâde Abdurrahim Efendi’dir.                                                ve zikr ü ibâdete muvâzabet edib 1305’de dâr-ı bekâya rihlet etdi. Âlim, müteşerri, pâk-ı i’tikâd,
                     Cedd-i  a’lâsı  İğnecizâde eş-Şeyh Safiyüddîn  el-Halvetî  Hazretleri olduğundan türbesi                         kısa  boylu,  tıknaz,  müşekkel,  endâmı  mütenâsib,  vâiz-i  meşhûr  idi.  Oğulları  ulemâdan
               vakfına mütevellî idi. Ba’dehû oğulları mütevellî olmuşlardı. Akifzâde es-Seyyid Abdurrahim                            Abdulaziz Efendi 1340 senesi rebîülâhirinde vefât etdi ve Marangoz İsmail Hakkı Efendi’dir.
               Efendi “el-Mecmu’ mine’l-meşhûd ve’l-mesmû” adlı kitabında bunu yazıb târih-i vefâtını tesbit
               etmişdi. Ben de kuyûd-ı vakfiyeden ve sicillât-ı şer’iyyeden topladığım malûmâtı ilâve etdim.                                Dürrî Mehmed Efendi-Müftüzâde eş-Şeyh
                                                                                                                                            Merzifonludur.  Merzifon  müftüsü  el-Hâc  Mehmed  Efendi  ahfâdından  Merzifon
                     Derviş Mehmed Naîmâ Efendi-Koca Vâizzâde el-Hâc                                                                  mahkemesi kâtibi İlyas Efendi bin Nurullah [549] Efendi bin Müftü el-Hâc Mehmed Efendi’nin
                     Amasyalıdır. Tercemesi yukarıda yazılan Koca Vâiz Derviş Mehmed Efendizâde el-Hâc                                mahdûmudur. Amasya’da Merzifonî el-Hâc Mustafa Efendi’den tahsîl-i ulûm edib İstanbul’a
               Ali Efendi’nin mahdûmudur. Evâil-i hâlinde İstanbul’a gidip Bâb-ı âlîye girdi. Orada tahsîl-i                          gitdi. Kara İbrâhim Paşa dâiresine intisâb etdi.
               ilm ü kitâbet edib Zanâlızâde es-Seyyid el-Hâc [546] Ahmed Paşa’nın sadâretinde hâcegân-ı                                    Orada meşâhîr-i fuzalâdan Erzincanî es-Seyyid Ali ve Birgili Kara Halîl Efendilerden
               Divân-ı Hümâyûn’dan oldu. Ba’dehû kethüdâ kâtibi olup ricâl-i kalemiyeden oldu. 1167’de                                ikmâl-i  tahsîl  edib  1094  senesi  şâbânında  İbrâhim  Paşa’nın  kâ’im-makâmlığında  Yarhisarı
                                                                                                                                                                                           66
               sipâhi kâtibi, ba’dehû arpa emîni ve 1173’de sânîyen sipahi kâtibi olduğu halde 1175 senesi                            Medresesi müderrisliği ile silsile-i ulemâya dâhil oldu.
               evâilinde vefât etdi. Mahdûmu Abdurrahim Efendi’dir.                                                                         Fatih Câmi-i şerîfinde ders-i âm olup esnâ-yı tedrîsinde medâris-i mu’tâdenin devrini
                                                                                                                                      ikmâl ederek 1121’de Haleb mollası oldu. Bir yıl sonra ma’zûlen İstanbul’a gelip 1126’da Mısır
                     Derviş Mehmed Ağa-Fazlızâde el-Hâc                                                                               mollası ve bade’l-azl 1129’da Mekke-i Mükerreme mollası olup Hicâz’a gitdi.
                     Amasyalıdır. Abdurrahim Efendi bin Mehmed Efendi’nin oğlu ve Koca Vâiz Hacı Derviş                                     1132  senesi  rebîülevvelinde  İstanbul  kâdısı  olup  1133  senesi  rebîülevvelinde  ikmâl-i
               Efendi’nin  kerîmezâdesidir.  Altmış  dört  cemâatinde  mukayyed  yeniçeri  olarak  İran                               müddet-i örfiyye ederek ma’zûl ve 1138 senesi şevvâlinde Anadolu Kazaskeri oldu. 1139 senesi
               muhârebâtına iştirâk edib esnâ-yı muhârebede serdengeçtiler ağası oldu. İran’dan avdetinde                             şevvâlinde müddet-i örfiyyesinin ikmâliyle ma’zûl olduğunu [550] müteakib Rûmeli sadâreti
               mükerreren  Amasya  serdârı  olup  1185  senesi  şevvâlinde  yine  Amasya  serdârı  olarak  Rus                        pâyesiyle taltîf edildi.
               harbinde isbât-ı vücud etdi. Fedâkârâne çalışıb turnacı-başı pâyesiyle taltîf edildi ve 1188’de                              1143 senesi rebîülevvelinde Sultân Mahmûd Hân-ı Evvel’in cülûsunu müteâkib Rûmeli
               avdetle yine Amasya serdârı olup 1196 hudûdunda vefât etdi. Fazlı oğlu demekle meşhûr idi.                             kazaskeri olup recebinde azledildi. Çünkü Patrona Halîl ve rüfekâsı olan eşkıyânın mesleklerine
               Oğulları Mehmed, Abdurrahman Ağalardır. [547]                                                                          muvâfakat etmemişdi.  Bundan dolayı yıllarca kûşe-gîr-i uzlet oldu.


               65  Defâtir-i resmîyede bunun künyesi “Derviş Mehmed Mustafa Amâsiye” diye yazılı görüldü. Amasya sicillâtı
                 bunu müeyyid oldu. Kassâm-ı defteri görüldü.
                 Sicill-i Osmanî’de diğer Derviş Mehmed Ağa bin el-Hac Mahmud Ağa’nın tercemesini bunun tercemesine                   66  Mehmed Şeyhi Efendi “Zeyl-i Şakâyık”da Kara İbrahim Paşa imâmı, Gürcü Mustafa Efendi’nin tercemesinde
                 katdığı anlaşıldı. Çünkü her ikisi İstanbul Ağası olarak birbirine halef ve selef olmuşlardı. İkinci Derviş Mehmed     Dürrî  Mehmed  Efendi’nin  Kara  İbrahim  Paşa  etbâından  olduğu  ve  1094  şâbânında  Paşa’nın  himmetiyle
                 Ağa Erzurum’dan avdet ederken Karahisâr-ı şarkî dâhilinde Andriyas köyünde 1154 şevvâlinde vefat etdiği                Yarhisarı  Medresesi  müderrisi  olduğu  yazılıdır.  Kara  İbrahim  Paşa  Merzifonî  Kara  Mustafa  Paşa’nın
                 kassâm defterinde görüldü. Bunun oğulları Yakub, Ahmed Çelebilerdir.                                                   kethüdâlığından çıkma Amasyalı bir vezir olduğundan Dürrî Mehmed Efendi ona intisâb etmişdi.

                                                           156                                                                                                                    157
                                                           166
   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172