Page 168 - 6-8
P. 168
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Derviş Mehmed Bey-Hacı Yûsuf Ağazâde
Amasya eşrâfından Rahtuvânzâde el-Hâc Ali Bey’in kölesi olan Hacı Yûsuf Ağazâde
Kâsım Paşa’nın mahdûmudur. Pederinin 1223 senesi evâilinde şehâdeti üzerine kendisine
dergâh-ı âlî kapıcıbaşılığı verildi. Ba’dehû Amasya’da ikâmet edib 1247 senesi evâilinde vefât
etdi. Mahdûmu İbrâhim Bey kendisinden evvel vefât eylemişdi.
Derviş Mehmed Bey-Akhasanzâde
Amasya eşrâfından Halîl Bey’in mahdûmudur. Pederinin irtihâlinde Amasya a’yânından
oldu. 1245’de meclis âzâsından görüldü. Devehâne Mahallesi’nde Kağnılı Pazarı önündeki
hânesinde ikâmet ederek 1258 sâlinden sonra vefât etdi. Oğlu Ahmed Kâmil Efendi 1298’de
vefât eyledi. Oğulları İsmail Sıdkı, Mehmed Bahaeddîn Efendilerdir. Sıdkı Efendizâde Ali Rıza
Efendi İstanbul’da otelcidir.
Derviş Mehmed Efendi-Hâfız
Amasya’nın Üçler Mahallesi’nden Ahmed Ağa’nın oğludur. [548] 1233’de doğdu. Hıfz-
ı Kur’ân etdikden sonra Caniklizâde el-Hâc Mehmed Hilmî ve İbikli el-Hâc Hasan Efendilerden
ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm oldu.
Tedris-i ulûm etdiği esnâda Şirvânî el-Hâc Mustafa Efendi’nin tefsîr ve hadîs dersine de
mülâzemet ederek hayli istifâde etdi. Sofular Mahallesi’nde iştirâ etdiği hânesinde ikâmet ve
Şirvânî Hacı İsmail Efendi’nin tilmîz ve halifesi Hacı Hamza Nigari Efendi’den inâbe eyledi.
Hitâm-ı ömrüne kadar ramazânlarda Sultân Bâyezîd Câmi-i şerîfinde halka vaaz ü nasihat
ve zikr ü ibâdete muvâzabet edib 1305’de dâr-ı bekâya rihlet etdi. Âlim, müteşerri, pâk-ı i’tikâd,
kısa boylu, tıknaz, müşekkel, endâmı mütenâsib, vâiz-i meşhûr idi. Oğulları ulemâdan
Abdulaziz Efendi 1340 senesi rebîülâhirinde vefât etdi ve Marangoz İsmail Hakkı Efendi’dir.
Dürrî Mehmed Efendi-Müftüzâde eş-Şeyh
Merzifonludur. Merzifon müftüsü el-Hâc Mehmed Efendi ahfâdından Merzifon
mahkemesi kâtibi İlyas Efendi bin Nurullah [549] Efendi bin Müftü el-Hâc Mehmed Efendi’nin
mahdûmudur. Amasya’da Merzifonî el-Hâc Mustafa Efendi’den tahsîl-i ulûm edib İstanbul’a
gitdi. Kara İbrâhim Paşa dâiresine intisâb etdi.
Orada meşâhîr-i fuzalâdan Erzincanî es-Seyyid Ali ve Birgili Kara Halîl Efendilerden
ikmâl-i tahsîl edib 1094 senesi şâbânında İbrâhim Paşa’nın kâ’im-makâmlığında Yarhisarı
66
Medresesi müderrisliği ile silsile-i ulemâya dâhil oldu.
Fatih Câmi-i şerîfinde ders-i âm olup esnâ-yı tedrîsinde medâris-i mu’tâdenin devrini
ikmâl ederek 1121’de Haleb mollası oldu. Bir yıl sonra ma’zûlen İstanbul’a gelip 1126’da Mısır
mollası ve bade’l-azl 1129’da Mekke-i Mükerreme mollası olup Hicâz’a gitdi.
1132 senesi rebîülevvelinde İstanbul kâdısı olup 1133 senesi rebîülevvelinde ikmâl-i
müddet-i örfiyye ederek ma’zûl ve 1138 senesi şevvâlinde Anadolu Kazaskeri oldu. 1139 senesi
şevvâlinde müddet-i örfiyyesinin ikmâliyle ma’zûl olduğunu [550] müteakib Rûmeli sadâreti
pâyesiyle taltîf edildi.
1143 senesi rebîülevvelinde Sultân Mahmûd Hân-ı Evvel’in cülûsunu müteâkib Rûmeli
kazaskeri olup recebinde azledildi. Çünkü Patrona Halîl ve rüfekâsı olan eşkıyânın mesleklerine
muvâfakat etmemişdi. Bundan dolayı yıllarca kûşe-gîr-i uzlet oldu.
66 Mehmed Şeyhi Efendi “Zeyl-i Şakâyık”da Kara İbrahim Paşa imâmı, Gürcü Mustafa Efendi’nin tercemesinde
Dürrî Mehmed Efendi’nin Kara İbrahim Paşa etbâından olduğu ve 1094 şâbânında Paşa’nın himmetiyle
Yarhisarı Medresesi müderrisi olduğu yazılıdır. Kara İbrahim Paşa Merzifonî Kara Mustafa Paşa’nın
kethüdâlığından çıkma Amasyalı bir vezir olduğundan Dürrî Mehmed Efendi ona intisâb etmişdi.
157
167