Page 171 - 6-8
P. 171
Amasya Tarihi Cilt: 9
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
kapısı bâlâsında şu kitâbe yazılıdır: “Hazihi türbetü’ş-şerîfeti’l-muhadderati’s-setreti Sultânü’l-
Devletşâh Kara Tâceddîn hevâtin Devlet Hâtun ve hiye vâlidetü’s-sultânu’l-a’zam Sultân Mehmed bin Bâyezîd Han
Sultân Murâd Hân-ı Evvel’in Ankara’dan çıkarıb Amasya emâretine ilticâ eden Emîr halleda’llâhu mülkehû fî-târihi şehr-i şevvâl li-seneti sitte aşare ve semâni mieti’l-hicriyyeti’l-
Nasıreddîn Bahtiyâr Bey bin Emîr Taceddîn Devletşâh bin İsmail Hân bin Süleyman Padişah hilâliyye.”
bin Nâsıreddîn Devletşâh-ı mezkûrun mahdûmudur. Çelebi Sultân Mehmed Hân 821’de Amasya’ya geldiği esnâda Merzifon’daki zâviye ve
Amasya Emîri Hacı Şâdgeldi Paşa’nın hizmetinde terakkî ederek ümerâdan olup emîr-i imâretinin evkâfını tanzîm ve vakfiyesini [561] tescîl etdirdi. Bu vakfiye mûcebince tevliyeti
müşârün-ileyhin irtihâlinde mahdûmu emîr-i kebîr Devâtdâr Ahmed Paşa’ya inkiyâd etdi. vâlide kethüdâsı Sinâneddîn Yûsuf Paşa’ya ve evlâdına meşrût olduğundan Yûsuf Paşa
Rûmeli muhârebâtında Yıldırım Sultân Bâyezîd Hân’ın ordusunda isbât-ı vücûd ederek mîr- mütevellî oldu.
livâ olmuşdu. [558]
Ancak Çorumlu sancağında eşkıyâvârî hareket ederek köyleri basıb yağma ve ğâret etdiği Devlethan Bey-Cebeci
Yıldırım Sultân Bâyezîd’a şikâyet edildiğinden bâ-fermân-ı âlî te’dîbine Amasya vâlîsi Amasyalıdır. Oğuz Beyzâde Hasan Bey bin Kubâd Bey bin Oğuz Bey bin Ahmed Şâh
Devâtdâr Ahmed Paşa me’mûr oldu. Ahmed Paşa yanına aldığı kuvvetle Çorum şehrini bin Hoca Ali Şâh bin Kutlu Bey’in mahdûmudur. Neslen Baba İlyas Horasânî evlâdındandır.
muhâsara eylediğinden kaçıb Kâdı Burhan’a ilticâ etdi. Sultân Fâtih devrinde cebeci olup bu lakabla iştihâr etdi.
Bundan sonra yanında bulunan hayli Tatar askeri ile aralık aralık Tokat’a hücûm eder, 889’da abâ ü ecdâdından kendisine intikâl eden Kolay ve Fidân çiftliklerini Kilârî
köyleri basar, halka zâlimane iz’âc ederdi. Devâtdâr Ahmed Paşa kendi lutfu sayesinde tahsîl-i Süleyman Ağa’ya bey edib o da vakf etdi. Bunun mukâbilinde ümerâdan olup 900 sâlinden
emâret eden bu şerîrin muhârebesinde şehîd oldu. sonra vefât etdi.
804 senesi zilhiccesinde Topal Timur’un galebesine hizmet eylediğinden dolayı nüfûz ve Oğulları Hasan, Kubad Beylerdir. Kubad Beyzâde Devlethan Bey ve birâderi Hasan Bey
itibara nâil olup Timur Hân tarafından Amasya vâlîsi edilerek i’zâm edildi. Bütün kuvvetiyle de ümerâdandır. Hasan Beyzâde Ali, Halîl Ağalar olup bunların mecmûuna ve evlâdına
gelip Amasya’nın şimâl boğazı önünde kâin Hakala Kasabası havâlisine indi. Cebecioğulları dendi. Evlâdı el-yevm vardır. [562]
Çelebi Sultân Mehmed Hân tarafından Amasya vâlîsi olan Yâkût Paşa’ya Amasya’nın
erkân ü halkı fevkalâde [559] müzâheret eylediğinden Amasya’ya giremedi. Ba’dehû Amasya Devlethan Bey-Cebecizâde
halkı kendisinin mezâlim ve seyyiâtından Timur Hân’a şikâyet etmekle 805 senesi Amasyalıdır. Züamâdan Kubad Bey bin mezkûr Devlethan Bey’in mahdûmudur.
rebîülevvelinde Amasya emâretinden azl edildi. Meşâhîr-i züamâdan olup Veli Paşa’nın ma’iyyetinde Ankara muhâfazasında kaldı. 963’de
Fakat başında bulunan on iki bin kadar kuvvetle her tarafı târâc ve iz’âc etmekde iken Ankara Alay Beyi, 971’de Kırşehir Beyi görüldü. Ba’dehû vefât etdi. Oğlu Hasan Bey’dir.
Amasya erkânının davetiyle Bolu’dan gelen Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın ma’iyyetindeki beş
yüz kadar fedâkârânın şiddetle hücûmuna karşı kendisi maktûl ve ordusu münhezim ve perişân ONBİRİNCİ FASIL
oldu. Ahvâl ü seyyiâtı birinci bâbda ber-tafsîl yazıldı. Oraya mürâca’ât.
Amasya Târihi’nin ikinci bâbından on birinci faslı adlarının evvelinde noktalı “zal
Devletşâh Bey-Aydınoğlu (ذ)” harfi bulunan zevâtın terâcim-i ahvâl ve ensâbını ve malum olduğu kadar târihen
Amasyalıdır. Devâtdâr Ahmed Paşa zamanında ümerâdan olan Melik Ahmed Bey bin şâyân-ı ibret cihetlerini muhtasaran kayd ü zabt eder. Zâldan sonra gelen harfler hece
Hüsameddîn Hasan Bey’in mahdûmudur. Çelebi Sultân Mehmed Hân’a kemâl-i sadâkatle tertîbi üzere yazılır.
hizmet ederek teveccühâtını kazandı. Müşârün-ileyh tarafından ba’zı livâya emîr olup hayli
servet ü sâmân edindi. Geldiklân nâhiyesinde Sazdoğmuş karyesinde bir câmi-i şerîf yaptırdı. Zâtî Mehmed Çelebi-Şeyhoğlu
Sazdoğmuş ve Gûşdoğmuş nâmındaki çiftliklerini bu hayrâtının mesâlihine vakf ederek 819’da Amasya’nın Hacı İlyas Mahallesi’nden Hasan Çelebi oğludur. Mûsâ Dede demekle
Rûmeli harbinde vefât etdi. [560] Hademesi ve cüz-hânları Amasya muhâsebe defterinde meşhûr eş-Şeyh Muhyiddîn Mehmed Halvetî’ye hizmet ederek tahsîl-i irfân etdi. Sesi güzel,
yazılıdır. mûsikîye âşinâ olduğundan Tekke Bülbülü dendi. Beytülmâl kâtibi olup 1031’de vefât etdi.
Şâir, [563] kâtib idi. İlâhiyâtı, eş’ârı yazılmışdı. Hayfâ ki yandı.
Devletşâh Bey-Oğuzoğlu
Meşâhîr-i züamâdan Kubâd Bey bin Hasan Bey bin Oğuz Bey bin Ahmed Şâh bin Hoca Zâkirî Abdullah Efendi-Zâkirbaşızâde
Ali Şâh bin Kutlu Bey’in oğludur. Meşâhîr-i züamâdan olup Yahya Bey’in kethüdâlığından Aziz Hüdayî Mahmûd Efendi hulefâsından zâkirbaşı Amasyalı Şa’bân Dede bin Ali
mîr-lîvâ olarak 878’de Hasan Tavîl muhârebesinde hizmet ve şecâati görüldü. Ba’dehû vefât mahdûmudur. Amasya’da doğdu. Sonra validesiyle beraber İstanbul’a gidip Üsküdar’da
etdi. Geldiklân nâhiyesinde Sazdoğmuş karyesinde bir câmi binâ edib bu köye vakf etdi. pederinin hânesinde ikâmet ederek Hüdayî Mahmûd Efendi halifesi ve seccâde-nîşîni Muk’ad
Ahmed Efendi’nin hizmetinde tahsîl-i ilm ve tekmîl-i sülûk etdi.
Devlet Hâtun-Sultân İbtidâ şeyh Ahmed Efendi tarafından Manisa’ya halife olarak gitdi. Orada bir müddet
Germiyânzâde Süleyman Bey’in kerîmesi ve Yıldırım Sultân Bâyezîd Hân’ın zevcesidir. neşr-i tarikat edib sonra Şeyh İsmail Efendi’nin işâretiyle İstanbul’a avdet etdi. Bir müddet de
Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın vâlidesi olduğundan Amasya ve Merzifon’da ikâmet ederek Zeyrek Câmii ittisâlindeki tekkenin şeyhi olup sonra Çenberlitaş’da Atik Ali Paşa Tekkesi şeyhi
Sinâneddîn Yûsuf Paşa kethüdâsı oldu. Merzifon’da bir mescid ve yanında mükemmel bir oldu.
zâviye binâ edib 816 senesi rebîülâhirinde oğlunun istiklâlini gördü. Bu esnâda kürsî meşâyihinden olup ibtidâ Kılıç Ali Paşa Câmii vâizi ve 1066’da tekke-i
Bu esnâda Bursa’ya gidip sene-i mezbûrenin şevvâlinde dâr-ı bekâya irtihâl etdi. mezkûre şeyhliği uhdesinde olduğu halde Fatih Sultân Mehmed Câmii kürsî şeyhi oldu. Tezkîr
Bursa’da Çelebi Sultân Mehmed Hân tarafından binâ edilen türbesinde medfûnedir. Türbesi’nin
160 161
170