Page 174 - 6-8
P. 174

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               hisse”  diye  yazılı  olup  bâlâsında  “ibtidâdan  babaları  tımârına  mutasarrıflardır”  diye  yazılı
               görüldü.
                     Ba’dehû Lâdik Kazâsında Şıhlı karyesinde 2121 akçe tımâr daha uhdesine tevcîh edilib
               Tunus harbine gitdi. 997’de küffâra esir olduğundan bu tımârı uhdesinden çalındı. Ba’dehû
               ibrâz-ı şecâatle esâretden kurtulub ordu-yı hümâyûna iltihâk eylediğinden Tunus beylerbeyi
               Mehmed Paşa’nın arzıyla 999’da tımâr-ı mezkûr uhdesinde ibkâ edildi.
                     Ba’dehû Estergon harbinde bulunub yararlığı görülmekle 1003’de Amasya’nın Arguma
               Hakala  nâhiyesinde  Karaköy  ve  gayride  on  iki  bin  akçe  tımâr  dahi  uhdesine  tevcîh  edilib
               avdetde Zile voyvadası  ve 1005’de sâbık  Habeş ve Basra vâlîsi  ve Anadolu  müfettişi olan
               Amasyalı Hüseyin Paşa kethüdâsı oldu.
                     1007 senesi cumâdelâhiresinde müşârün-ileyh Hüseyin Paşa’dan edilen şikâyetler üzerine
               bilâ tahkîk azl ve Amasya kalesi zindanında beraber habs ve tevkîf edildi. Sene-i mezbûre [568]
               zilhiccesinde  bir  fırsat  bulub  her  ikisi  de  zindandan  firâr  ederek  Karayazıcı  Abdulhalîm
               ordusuna iltihâk etdi.
                     Bugünden itibâren başına sekiz bin süvâri ve beş bin sekbân toplayıp ihtilâl bayrağını
               kaldırdı.  Devşirme  ve  gayr-ı  Türk  olan  mühtedîlere  karşı  Türklüğü  müdâfaaya  azm  etdi.
               Abdulhalîm Bey’in riyâseti altında hukûk-ı millîyenin istihsâline çalışdı.
                     Çünkü Enderûn mektebine giren gayr-ı Türkler vezâret, Rûmeli ve Anadolu beylerbeyliği
               ve sadâret gibi en yüksek mevkileri kendilerine hasr ve tahsîs ederek Türkleri bu makâmât-ı
               âlîyeden mahrûm etmişlerdi. İhtilâl erbâbı işte bu mahrûmiyetden kurtulub gayr-ı Türklerle
               müsâvî hukûka nâil olmaya azm etmişlerdi.
                     Binâenaleyh: Karayazıcı demekle meşhûr Urfalı Abdulhalîm Beyle ma’iyyetinde bulunan
               milliyetperverlerin aksâ-yı emeli Anadolu’yu istîlâ ederek Âl-i Osmân padişahlarını ve erkân-ı
               devletini maksâdlarının kabûlüne icbâr etmekdi. Tefrîka değildi. [569]
                     Bu emelden inhirâf edib Abdulhalîm Şâh unvânıyla da’va-yı saltanata kıyâm eden reis-i
               cumhûr Abdulhalîm  Beyî  bir yıl zarfında parçalayıb birâderi Hasan Ağa’yı reis  etmişlerdi.
               Hasan Ağa, ma’iyyetinde ağalardan ileri gelenleri birer sancâğın işgâline me’mûr etdiği esnâda
               sahib-i tercemeyi de Amasya’yı işgâle me’mûr etdi.
                     1011 senesi recebinde birinci bâbda tafsil edildiği üzere Amasya sancâğını harben istilâ
               edib Amasya emîr-i kebîri oldu. Livâyı müstakillen idâreye başladı. Fakat ulemâ ve erkân-ı
               livânın  nasihatlerini  ve  Sultân  Ahmed-i  Evvel’in  vaadini  hüsn-i  isgâ  ederek  arz-ı  inkıyâd
               eylediğinden 1012 senesi rebîülevvelinde uhdesine beylerbeyilikle Karahisâr-ı Şarkî sancâğı
               tevcîh edildi.
                     Bu esnâda reis-i cumhûr olan Hasan Ağa’yı ve ma’iyyetindeki erbâb-ı ihtilâl rüesâsını
               nâtıkasıyle tenvîr ve iknâ ederek her birine birer mansıb verildiği esnâda kendisine de terfian
               Mar’aş beylerbeyiliği verildi.
                     1016’da  Haleb  eyâletine  mütevellî  olan  Canboladoğlu’nun  [570]  muhârebesinde
               rüstemâne şecâat ibrâz ederek Canboladoğlu Ali Paşa’yı firâra mecbûr ve ordusunu perişân
               eylediğinden sene-i mezbûrenin recebi evâilinde Konya beylerbeyi oldu.
                     Ba’dehû Sadr-ı a’zam Kuyucu Murâd Paşa’nın ma’iyyetinde Anadolu eşkıyâsıyla harb
               edib avdetde İçil sancâğı beyi ve Teke ve Silifke sancâklarına mütevellî olan Âsi Muslî Çavuşu
               i’dâm  ederek  ser-i  maktûını  Serdâr  Murâd  Paşa’ya  irsâl  eylediğinden  1018  senesi
               rebiülevvelinde vaad-i âlî mûcebince vezâretle Anadolu vâlîsi oldu.
                     1019  senesi  evâilinde  Erzurum’a  vâlî  olup  İran  seferine  me’mûr  oldu.  1020  senesi
               cumâdelâhiresinde Diyârbekir vâlîsi  Nasuh Paşa  sadrâzam  oldukda onun yerine Diyârbekir
               vâlîsi oldu. 1021 senesi şevvâlinde azl edilib 1022 senesi evâilinde sânîyen Erzurum vâlîsi oldu.
                     1023 senesi ramazânında sadrâzam olan Öküz Mehmed Paşa’nın sadâretini müteâkib azl
               edilib Amasya’da ikâmete me’mûr olduğu halde 1024 senesi rebîülevvelinde [571] vefât etdi.
               Şecî’,  müdebbîr,  âkil  bir  vezîr  idi.  Ziyâre’de  tamir  etdirdiği  Keçioğlu  Câmii  civârında
               medfûndur.  Oğulları  Mehmed,  Ali  Beyler  ve  kethüdâsı  Ahmed  Ağa  ve  hazinedârı  Yahya



                                                           163
                                                           173
   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179