Page 198 - 6-8
P. 198

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     965  senesi  evâhirinde  Amasya  vâlîsi  Şehzâde  Sultân  Bâyezîd  tarafından  zevci  Molla
               Muhyiddîn Efendi İcâdî Hayreddîn Efendiyle İstanbul’a kerhen i’zâm edilip Sultân Süleyman-
               ı Kânûnî nezdinde icrâ-i sefâret etdiklerinden dolayı Yedikule’de habs ve tevkîf edildiği esnâda
               vâsi’ ve muhteşem olan hânesini Amasya müftülerine vakf edib sonra vefât etdi.
                     Şâ’irât-ı nisâdan, gâyet afîf, edîb dânişli bir kadın olduğundan Amasya vâlîsi Şehzâde
               Sultân [17] Mustafa musâhibelerinden olup zevc-i evveli ümerâdan idi. Mezkûr hâne Iydîzâde
               el-Hâc Mustafa Âkif Efendi’ye müftülüğünde intikâl edib sonra bunun ahfâdından Ürgübîzâde
               el-Hâc Ahmed Necîb Efendi’ye ve bundan sonra da Çaycızâdelere mülkiyetle intikâl etdi.

                     Râziye Hâtun-Kadın
                     Amasyalıdır.  Amasya  vâlîsi  Şehzâde  Sultân  Mustafa  bin  Sultân  Süleyman-ı  Kânûnî
               kerîmesi  olup  Amasya’da  947’de  doğdu.  960  senesi  şevvâlinde  pederinin  şehâdeti  üzerine
               vâlidesiyle birlikte İstanbul’a nakl edilip bir müddet “Beşiktâşî” demekle meşhûr Amasyalı
               Şeyh Yahyâ Efendi’nin hânesinde kalıp orada büyüdü.
                     Çünkü Nev’îzâde Atâyî Efendi’nin yazdığı üzere Sultân Süleyman-ı Kânûnî, Şehzâde-i
               müşârün-ileyhin  vâlidesini  sarâydan  ihrâc  etdiği  gibi  zevcesiyle  bu  kerîmesini  de  harem-i
               hümâyûna kabûl etmemiş, hatta bunların kabûlüne dâ’ir Sultân Süleyman’ın süt birâderi Yahyâ
               Efendi’nin şefâ’atini red ve onu medreseden azl etmişdi. [18]
                     964’de şeyh-i müşârün-ileyhin havâss-ı müntesibânından Amasyalı Kaya Bey’e tezvîc
               edilip 974’de Sultân Selîm-i Sânî’nin cülûsunda musâhibesi Amasyalı Ayşe Hubbî Hâtun’un
               arz u şefâ’ati ile vâlidesiyle birlikte harem-i hümâyûna dâhil olarak zevci beylerbeyi oldu.
                     Mu’ahharan  eş-Şeyh  Yahyâ  Efendi’nin  zâviyesi  civârında  bir  konak  binâsıyla  orada
               ikâmet  ederek  zevcinin  irtihâlinde  çocuklarıyla  beraber  yaşayıp  1005  senesi  zilka’desinin
               evâsıtında  vefât  eyledi.  Hânesi  kurbunda  Yahyâ  Efendi’nin  zâviyesi  ittisâlinde  medfûndur.
               Mahdûmları Mustafa, Mehmed Paşalardır. Bir de kerîmesi var idi. Bunlara “Râziye kadınzâde”
               dendi. Sultân Murad-ı Sâlis’in musâhibesi olup asrı kibârının mahall-i mürâca’atı, zî-nüfûz idi.

                     Râgıb Mehmed Efendi-Mütevellîzâde
                     Amasya  havâlîsinde  Mecidözü  kazâsı  nevâhîsinden  Elvân  Çelebi  nâhiyesinden  Elvân
               Çelebi vakfı mütevellîsi Mustafa bin Mahmûd Ağa’nın mahdûmudur. Sadr-ı esbak Yûsuf Ziyâ
               Paşa’nın dîvân kâtibi olan Halîl Recâî Efendi’nin [19] sevk u ta’rîfi sâyesinde paşa-yı müşârün-
               ileyhin dâ’iresine intisâb edib efendisi 1213’de sadr-ı a’zam oldukta mâliye kalemine yerleşdi.
                     Tedrîcen tefeyyüz ederek mâlikâne ser-halîfesi olup 1223 senesi leyle-i Kadirinde Sadr-ı
               a’zam Alemdâr Mustafa Paşa’nın şehîden vefâtında firâr u ihtifâ eden defterdâr-ı şıkk-ı evvel
               Mehmed  Tahsîn  Efendi  mu’ahharan  âsî  yeniçerilerin  elinde  maktûlen  vefât  eylediğinden
               ma’zûl u muhtefî olup bir müddet sonra Sadr-ı a’zam Yûsuf Ziyâ Paşa’nın himmetiyle eski
               mevki’ine geldi.
                     1226 senesi rebîülâhirinde sadr-ı müşârün-ileyhin azl ü nefyi üzerine mensûblarının da
               azl ü nefyi esnâsında sene-i mezbûre cumâdelûlâsında bu da azledilip Amasya’ya ve buradan
               da vatanı olan Elvân nâhiyesine nefyedildi. Ba’dehû orada Elvân Çelebi vakfı mütevellîsi olup
               1248’de vefât etdi. Elvân Çelebi câmii hazîresinde medfûndur. Mahdûmu Mustafa Efendi de
               mütevellî olup 1275’de vefât etdi. [20]

                     Râgıb Mehmed Efendi-Kâtibzâde es-Seyyid
                     Amasyalıdır.  1215’de  İstanbul’da  vefât  eden  Köse  Hattât  es-Seyyid  Mehmed  Emîn
               Efendi bin Resmî Ahmed Efendi bin Mehmed Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da doğdu.
               Amasyalızâde el-Hâc İbrâhim Reşîd Efendi’nin himmetiyle Bâb-ı âlîde dîvân kalemine girdi.
                      Orada tahsîl ü terbiye görüp pederinin irtihâlinden sonra İstanbul’da kaldı. 1222 senesi
               rebîülevvelinde  Hacı  İbrâhim  Efendi’nin  şehîden  vefâtı  hengâmesinde  kayın  pederi
               Amasyalızâde Sâdık Mehmed Efendi ile ihtifâya mecbûr oldu.



                                                           191
                                                           197
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203