Page 211 - 6-8
P. 211

Amasya Tarihi Cilt: 10
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                            Mâh-ı aşûrâdur ey dil bil cihân ağlar bugün
                            ‘Arş ü ferş ü şems ü mâh u âsumân ağlar bugün

                            Öyle bir gündür bugün kim şâh-ı deşt-i Kerbelâ
                            El-‘ataş-gûyâ olup eyler figân ağlar bugün

                            Ey emîrü’l-mü’minîn gel kândesin imdâd kıl
                            Zâde-i Zehrâ içün fahr-ı cihân ağlar bugün

                            Mürg-i cânım lâne-i tende karâr itmez döner
                            Neylesün netsün ne yapsın ins ü cân ağlar bugün

                            Farz iken ‘âlemde ehl-i beyte hubb u ihtirâm
                            Tîğ-i a’dâdan bedensiz ser hemân ağlar bugün [64]

                            Saht-dil mel’ûn Yezîd ü Şimr ile bin Ziyâd
                            İtdiği ef’âle billâh kudsiyân ağlar bugün

                            Sâmiyâ gördim bu dem çekmiş siyâh pûşideyi
                            Lâ-fetâ sırrına mazhar bî-gümân ağlar bugün

                     Resîm Ahmed Efendi-Bâlîzâde
                     Amasyalıdır. Mumcu Bâlî’nin oğludur. Amasyalı şu’arânın tezkiresini yazan Abdullah
               Paşa  müderrisi  Abdî  Efendi’den  edebiyât-ı  Arabiyye  ve  Fârisiyyeyi  tahsîl  ve  Fazlullah
               Efendi’den hutût-ı mütenevvi’ayı ahz ü temeşşuk etdi.
                     Bir müddet Amasya beytü’l-mâl kâtibi oldu. Ba’dehû Deli Emîr Mehmed Paşa’nın kâtib-
               i dîvânı olup ma’iyyetinde devr-i bilâd etdi. Müşârün-ileyhin vefâtında Amasya’ya gelip Sultân
               Bâyezîd evkâf kâtibi olduğu hâlde 1112’de vefât eyledi. Kâtib, münşî, hattât idi. Şu gazeli Abdî
               Efendi tezkiresinde görüldü:

                            İdüb azm-i sefer cânâ esîr-i mihnet oldum ben
                            Cüdâ düşdüm vatandan mübtelâ-yı firkat oldum ben

                            Kanâ’at eylemezken nazra-i dîdâr ile evvel [65]
                            Değil mektûba şimdi bir selâma hasret oldum ben

                            Sen inkâr eyledin hem-bezm-i ağyâr olduğun ammâ
                            İşitdim mâcerâyı vâkıf-ı keyfiyyet oldum ben

                            Gülistân-ı visâlin güllerini eylemiş çîde
                            Nişân-ı bûse gördüm dâğ dâğ-ı hayret oldum ben

                            Dahî hâlî iken bend oldum ol zülf-i perîşâna
                            Sana ey bî-vefâ sermâye-i cem’iyyet oldum ben

                            Olub âsûde her âşûb-gâh-i bezm-i kesretde
                            Resîmâ sâkin-i künc-i amân-ı uzlet oldum ben





                                                           204
                                                           210
   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216