Page 216 - 6-8
P. 216

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                            Rüşdî suhân-şinâs bilir tarz ü şîvesin
                            Birdir edâ-yı şi’r ü edâ bir değilse de

                     Müşârün-ileyhin şu gazeli tab’ımda bir küşâyiş uyandırdığından irticâlen şöyle tahmîs
               eyledim:

                            Birdir gınâ-yı kalb ü gınâ bir değilse de
                            Birdir ziyâ-yı şems ü ziyâ bir değilse de
                            Birdir nevâ-yı zevk ü nevâ bir değilse de
                            Birdir safâ-yı vasl ü safâ bir değilse de
                            Birdir cefâ-yı hicr ü cefâ bir değilse de

                            Zevkin bihâr-ı sevreti âsûde hefveden
                            Aşkın nezîhdir kerem-i feyzi şehveden
                            Kalbim sürûr içinde güzel nâz ü ‘işveden
                            Bâlâ vü zîri bir görürüm fart-ı neşveden
                            Birdir gözümde arz u semâ bir değilse de

                            Zulmetle nûr bir görünür sath-ı cemrede
                            Mümkün değil mi şunları görmek bu ‘ibrede [81]
                            Her dürlü zıd sıfatları her dürlü zümrede
                            Birleşdi reng-i zülf ü benagûş nazrada
                            Birdir bana sabah u mesâ bir değilse de

                            Şâhid değil midir maraz-ı aşka âh-ı serd
                            Her dem figân-ı kalb-i hazînimle rûy zerd
                            Dil istemez ki hâlimi bilsin hezâr ferd
                            Bîmâr-ı aşkım istemem aslâ ‘ilâc-ı derd
                            Birdir yanımda derd ü devâ bir değilse de

                            Asrî bilir şinâver-i deryâ girîvesin
                            Anlar fazîlet ehli güzel şi’r ü bîvesin
                            Takdîr ider meziyet-i vâlâ vü cîvesin
                            Rüşdî sühan-şinas bilir tarz ü şîvesin
                            Birdir edâ-yı şi’r ü edâ bir değilse de

                     Şeyh İsmâ’îl Şirvânî Hazretleri’nin iki mahdûm-ı âlîsi birer haslet-i mümtâzenin timsâli
               idiler. Biri Sadr-ı a’zam Mehmed Rüşdü Paşa, diğeri kadı-asker Ahmed Hulûsî Efendi’dir. Bu
               iki birâder lutf-ı tab’ u sehâvetde, şekl ü sîmâda müsâvî oldukları hâlde her birinin kendisine
               [82] hâs birer haslet-i mümtâzesi vardı.
                     Mehmed Rüşdü Paşa, gâyet fâzıl, muhakkik, her türlü kemâlâtı câmi’ idi. Ahmed Hulûsî
               Efendi de âlim, kâmil olmakla beraber müttakî, müteşerri’, afîf idi. Bunun kerem ü sehâveti,
               aldığı ma’âşı nisbetinde yüksekti. Onun lutf u semâhati kaldırdığı mebâliğ-i azîmeye nisbetle
               azdı.
                     Mahdûmu İsmâ’îl Hakkı Bey kumâr ve müskirâta ibtilâsı yüzünden gençliğinde 1291
               senesi saferinde vefât etdi. Bunun için sâhib-i terceme bilâ-veled dünyâdan gitdi. Hakkı Bey’in
               bir kerîmesini Ahmed Hulûsî Efendizâde Hâlid Ziyâ Bey aldı. Bundan mahdûmu Ahmed Reşâd
               Bey doğdu.





                                                           209
                                                           215
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221