Page 31 - 6-8
P. 31
Amasya Tarihi Cilt: 9
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
1075 senesi cumâdelûlâsında İstanbul’a gidip livânın hesabâtını vermeye davet Hüseyin Paşa-Sarı
edildiğinden yerine diğeri nasb edildi. Verdiği hesabâtda berâat-i zimmeti sâbit olmakla 1076 Merzifonludur. Abaza Dilâver Ağa’nın mahdûmu olup küçük yaşında Enderûn Sarayı’na
senesi muharreminde râbian Amasya mütesellimi oldu. girdi. Orada tefeyyüz ederek has odabaşı ve 1065’de rikâbdâr-ı şehriyâri oldu.
1077 senesi muharreminde müddet-i tesellümü hitâma erdiğinden yine İstanbul’a gidip Ancak Valide Sultân’a müntesib ve yeni sadrâzam [74] Köprülü Mehmed Paşa’nın nazar-
şevvâlinde Sultân Süleyman evkâfı mütevellîsi, ba’dehû emîn-i ğanem olup 1084 senesi ı dikkatini câlib olduğundan 1066 senesi zilhiccesinin on sekizinci günü mîr-livâlıkla Mısır’a
zilka’desinde emvâl ve emlâkını vakfederek bir mâh sonra vefât etdi. gönderildi.
Müstakîm, işgüzâr olup dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından idi. Mahdûmlarından Mehmed Üç yıl kadar orada ibrâz-ı sadakât ederek kendisini sevdirmiş olmakla 1069 senesi
Ağa kendinden evvel vefât etdi. Bunun mahdûmu Abdülhalim Ağa’dır. Tersâne kethüdâsı olup şevvâlinde Cidde Beyi ve 1071 senesi evâhirinde Trablusşam beylerbeyi ve 1075’de vezâretle
mahdûmu Abdülcelîl Ağa 1148’de dergâh-ı âlî çavuşânından görüldü. Haleb vâlîsi oldu.
Hüseyin Ağa’nın diğer mahdûmu Hasan Paşa’dır. Musûl beylerbeyi oldu. Üçüncü 1076’da azl edilib İstanbul’a geldikde Belgrad ve 1080’de sânîyen Haleb, 1082’de Şam
mahdûmu dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından Abdülcelil Ağa olup Musûl hânedânı olan vâlîsi olup 1083’de ma’zûlen İstanbul’a geldi. 1084’de Rus üzerine serdâr ve Hotin muhâfızı
Abdülcelilzâdeler bunun evlâdı [71] kuyûd-ı resmiye ile sâbitdir. olup sûi tedbîrleriyle Hotin Kalesi istîlâya marûz olduğundan 1085 senesi evâilinde ref-i
vezâretiyle Boğazhisarı’na gönderildi.
Hüseyin Efendi-Sevincerli Merzifonî Kara Mustafa Paşa’nın sadâretinde afv edilib 1088 senesi ramazânında ibkâ-i
Amasya civârında Sevincer köyünden Mustafa oğlu olup Amasya’da hıfz-ı Kur’ân ve vezâretle Anadolu Müfettişi ve 1089’da Anadolu vâlîsi ve Babadağı seraskeri ve 1090’da
tahsîl-i ilm ü irfan etdikden sonra ders-i âm oldu. Bir müddet tedrîs ile iştigâl ederek 1071’de sânîyen Şam vâlîsi oldu. [75] 1093’de azledilib 1094’de Peşte muhâfızı olduğu halde gelirken
Fethiye Câmii İmâmı ve kürsî şeyhi olduğu halde 1088 senesi cumâdelâhiresinin onaltıncı günü yolda vefât etdi. Şeci’, âkil ise de tedbîr ve tâli-i harbde âciz idi.
vefât etdi. Âlim, vâiz, halûk bir imâm idi. “Sevincerli Hâfız Hoca” demekle meşhûrdur.
Mahdûmu Hâfız Mustafa Efendi yerine imâm, ba’dehû hatîb olup 1111’de hitâbeti Hüseyin Bey-Hacı Paşazâde
mahdûmu Hâfız Osmân Efendi’ye fâriğ olarak 1141 cumâdelâhiresi dördünde vefât etdi. Diğer Amasyalıdır. Beylerbeyilerden Abdülkerîm Paşa bin Hüseyin Bey bin Hacı Abdülkerîm
mahdûmu Hâfız Ali Efendi de pederinin mahlûlunden imâm olup 1144 senesi cumâdelûlâsında Paşa’nın mahdûmudur. Züamâdan olup Kandiye harbinde şecaati görüldüğünden Amasya
vefât etdi. Hâfız Osmân Efendi de 1141 senesi ramazânında vefât edib mahdûmu Hâfız Alaybeyi ve 1088’de mîr-livâ oldu. 1094’de Viyana muhâsarasında şehîden vefât etdi.
Mehmed Efendi yerine hatîb oldu. Bu da 1156’da hitâbetden feragât etdi. [72] Mahdûmları Mehmed, Abdülkerîm’dir. Ümerâdan idi.
Hüseyin Efendi-Buruklu el-Hâc Hüseyin Paşa-Yeğen
Köprü’nün köylerinden Buruk adlı köyün büyüklerinden Mustafa Ağa’nın oğludur. Merzifonludur. Sadr-ı esbak Merzifonî Kara Mustafa Paşa’nın birâderi el-Hâc Hasan
Amasya’da Uzun Müderris Mehmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek avdetle Köprü Ağa’nın mahdûmudur. Amcasının eyyâm-ı sadâretinde hazinedârı ve müşteşârı olduğundan
kasabasında tedrîse başlayıb ders-i âm-ı meşhûr idi. Kara İbrâhim Paşa’nın iğbirârını kazanmışdı. Amcasının i’dâmında Rûmeli pâyesiyle Şehr-i
Ba’dehû Taceddîn Paşa Câmii kurbunda binâ edilen medresenin müderrisi ve câmi-i Zor beylerbeyi olduğu halde müteâkiben 1095 senesi saferinde maktûlen vefât etdi. Âkil,
mezkûr kürsî şeyhi olup 1085’de Köprü müftüsü olduğu halde 1089’da dâr-ı naîme irtihal etdi. müdebbir idi. [76]
Âlim, fakîh, kâmil bir zât idi. A’yân-ı ulemâdandır. Mahdûmu el-Hâc Mehmed Efendi de
ulemâdandır. Hüseyin Ağa-Kilârî el-Hâc
Amasyalıdır. A’yân-ı züamâdan Sarı Ali Bey’in mahdûmu olup “Sarı Beyzâde” demekle
Hüseyin Bey-Abdullah Paşazâde meşhûrdur. Küçük yaşında Enderûn sarayına girib tefeyyüz ederek kilâr-ı hümâyûn ser-çavuşu
Amasya eşrâfından Abdullah Paşa ve vakfı mütevellisi el-Hâc Mustafa Bey bin Abdî Bey ve 1078’de kilâr kethüdâsı oldu.
bin Veli Bey’in mahdûmudur. Ammizâdesi Hacı Abdülkerîm Paşa’nın vefâtında Abdullah Paşa 1084’de Sadr-ı a’zam Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın nazar-ı dikkatini câlib ba’zı
vakfı mütevellisi olup 1091 senesi evâilinde vefât etdi. Kibâr-ı a’yândan handân bir kimse idi. harekâtı haber verildiğinden kapıcıbaşılıkla enderûndan ihrâc edildi. Ba’dehû 1094’de
Bundan sonra Hacı Paşazâde Hüseyin Bey bin el-Hâc Abdülkerîm Bey bin Veli Bey bin Hacı Amasya’ya gönderilib 1097’de vefât etdi.
Abdülkerîm Paşa mütevelî oldu. [73]
Hüseyin Efendi-Pîrîzâde el-Hâc
Hüseyin Ağa-Kapı Kethüdâsı Amasyalıdır. A’yân-ı ulemâdan Çelebizâde Pirî Mehmed Efendi’nin mahdûmudur.
Amasyalıdır. Esbak Kastamonu deftardârı iken 1043’de maktûlen vefât eden Kara sipâhi Pederinden ve Uzun Müderris Mehmed ve Allâme Hızır Efendilerden ikmâl-i tahsîl edib ders-
Mehmed Ağa’nın oğludur. 1055’de sipâhi olup Girit muhârebesine gitdi. Ba’dehû terakkî i âm-ı meşhûr oldu.
ederek Amasya kethüdâyeri ve 1069’da Abaza Paşa vak’asında Köprülü Mehmed Paşa’ya Yıllarca tedrîs-i ulûm ve fûnûna muvâzabet ederek Hızır Efendi’nin irtihâlinde talebe ve
ibrâz-ı sadakât etdi. ulemânın merci-i yegânesi ve medâris-i adîde müderrisi olup Beydavî tefsîrini [77] hatm etdi.
Bundan dolayı ba’zı vüzerâya kapı kethüdâsı olarak devr-i vilâyât edib Kandiye’nin Bir kaç defa icâzet verib tedrîse mülâzım ve Hızır Paşa medresesiyle mûtekaîd olduğu halde
muhâsara ve fethinde can-siperâne hizmet eylediğinden dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından olarak 1098 senesi leyle-i regâîbinde vefât etdi.
Mora vilâyeti tahsîlâtına memûr olup 1087’de Amasya’ya gönderildi. 1093 hudûdunda vefât Gâyet fâzıl muhakkik, kâffe-i ulûmda kâmil, muhaddis, müfessir, usûl u fürûda mâhir bir
etdi. üstâz idi. Talebesi çok olup Anadolu bilâd-ı ilmiyesinde ve hâssaten İstanbul’da sülâle-i
ilmiyyesi iki asır kadar devam etdi. Bu zât silsile-i âliyyemiz ricâlindendir.
20 21
30