Page 36 - 6-8
P. 36
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
muharreminde sadrâzam olan Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa’nın zaman-ı sadâretinde ikbâl
yüzü görüb 1102 senesi şa’banında rikâb-ı hümâyûn kâ’im-makâmı olarak İstanbul’a geldi.
1104 senesi şa’banında Merzifonî Hacı Ali Paşa’nın sadâretden azl edildiğinden birkaç
mâh sonra kâ’im-makâmlıktan azl edilib Seddü’l-bahr muhâfazasına iâde edildi. 1105 senesi
cumâdelûlâsında İstanbul kâ’im-makâmı olup geldi. Fakat şevvâlin evâsıtında sâlisen Seddü’l-
bahr muhâfızı olarak iâde edildi.
1106 senesi cumâdelûlâsının ondördüncü günü [89] kâpudan-ı deryâ olup geldi. Ancak
cumâdelâhiresinde tebeddül-i saltanât ve ba’dehû istilâya marûz olan Sakız’ın fethi ve
tahliyesinde Mezamorta Hüseyin Ağa’nın küllî hizmeti sebk eylediğinden ramazân-ı şerîfin
evâhirinde Hüseyin Ağa kapudân-ı deryâ oldukda Sakız muhâfızı olarak gitdi.
1107 senesi şevvâlinde Konya ve Adana vilâyetlerine vâlî olup Rûmeli ordusuna me’mûr
ve 1108 senesi saferinde Belgrad muhâfızı oldu. 1109 senesi saferinde şehîd olan Elmas
Mehmed Paşa’nın yerine rebîülevvelinin ikinci günü sadrâzam oldu.
Tam beş yıl, bir ay, on gün mesned-i sadâretde kalıb devletin menâfiine hâdim olan bir
sulhe muvaffak oldu.
Hayfâ ki Şeyhülislâm Erzurumî es-Seyyid Feyzullah Efendi’nin nüfûz-ı istiklâl
harekâtına mâni olması ve öteden beri esdıkâ-yı muhibbânından olan Kıblelizâde Ali Bey’in
müşârün-ileyhin nüfûzuyla bağdeten katli merakına dokunduğundan 1114 senesi rebîülâhirinin
onikinci günü isti’fâ edib sadâretden çekildi. [90]
Ba’dehû Edirne’den kalkıb hasta olduğu halde Silivri kurbunda vâkî çiftliğine geldi. 1114
senesi rebîülâhirinin selhinde dâr-ı bekâya irtihâl edib na’şı İstanbul’a nakl edilerek Sarâchâne
başında kâin Dârulhadîsi ittisâlindeki türbesine defn edildi.
Sadr-ı müşârun-ileyh gâyet dindâr, âkil, müdebbir, umûrunda basiretkâr âl-i cenâb, kerîm,
sâhib-i hayrât bir zât idi. Bu gibi zevâtın müsâderesi devletce müttehaz olan usûle muhâlif
olduğu halde vefâtından sonra Şeyhülislâm Efendi’nin nüfûzuyla bilcümle emvâl ve emlâki
müsâdere ve etbaı bile habs ve müsâdere edildi.
Ancak sadr-ı müşârün-ileyh, hayatında Sarachâne başında yaptırmış olduğu Dârulhadîs
medrese-i âliyesiyle mescid-i şerîfi ve dârü’l-kurrâsı ve sebili ve türbesi mesâlihine vakf
eylediği emlâki müsâdereden masûn kaldı erkek evlâdı olduğu anlaşılamadı. Kerîmeleri Ayşe,
Sulhiye Hânımlar ve dâmâdı Amasyalı Rus Rıdvan Ağazâde Ahmed Paşa’dır. Eniştesi Ali
Efendi ricâldendir. [91]
Ayşe Hânım, zevci Ahmed Paşa’nın vefâtından sonra Ali Paşazâde İbrâhim Bey’e vardı.
1124’de Süleymaniye civârında güzel bir Dârulhadîs binâ edib emlâkini vakf ederek vakfiyesini
tanzîm etdirdi. 1138’de vefât edib vakfına zevci İbrâhim Bey ve ba’dehû mahdûmu Ahmed Bey
mütevellî oldu.
Hüseyin Ağa-Türedizâde el-Hâc
Amasyalıdır. Saz şâiri ve sipâhi Celâlî Mehmed Ağa bin Hüseyin Ağa bin Kâsım Ağa’nın
oğludur. Sîpâhi iken Defterdâr Ahmed Paşa’ya kendisini sevdirib hazinedârı olarak erbâb-ı
mâliye arasında hayli nüfûzu vardı.
1094’de müşârun-ileyhin vefâtını müteâkib Amasya’ya geldi. Bir müddet kethüdâ-yeri
ve 1098’de Sivas vilâyeti sürsât mukâtaâsı mültezimi oldu. 1099’da sipâhilere tarafdâr
olduğundan Tokat’a nefy edildi. Ba’dehû avdet edib Hicâz’a gitdi.
1103’de meclis-i a’yân âzâsı ve 1112’de baş-a’yân olup Amasya’da büyük bir nüfûz
kazandı. 1113’de [92] Irak ordusuna me’mûren Bağdad’a gidip 1115 senesi evâhirinde oralarda
vefât etdi. Nâfizü’l-kelîm olup Meşâhîr-i a’yândan idi. Mahdûmları Mehmed, Ahmed
Ağalardır. Hacı Mehmed Ağazâde el-Hâc Süleyman Ağa ve Hacı Ahmed Ağazâde Hüseyin
Paşa aşağıda gelir.
25
35