Page 38 - 6-8
P. 38

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Paşa’nın  Amasyalı  olduğu  kuyûd-ı  mâliye  ve  sicillât-ı  şer’iyye  ve  evlâd  ve  akrâbasının
               Amasyalı olmasıyla sâbitdir. Bosnalı değildir. Bosnalı Hüseyin Paşa da başkâdır.
                     Çünkü Hüseyin Paşa, Küçük Ali Bey’in en küçük oğludur. Büyükleri Ahmed, Mehmed,
               Hasan Beylerdir. Bu Ahmed Bey’in mahdûmu Yeğen Ali Bey vezîr [96] müşarün ileyhin hem
               yeğeni, hem dâmâdı idi. Yeğen Ali Bey’in evlâdı bugüne kadar yeğenzâdelikle meşhûrdur.
                     Hüseyin Paşa’nın kızı Fatıma Hânım Amasya’da ikâmet ederek 1148’de Mehmed Paşa
               Mahallesi’nde  bir  medrese  binâ  edib  emlâkını  bu  medrese  mesâlihine  vakfederek  vakfının
               tevliyetini kendisinden sonra Yeğen Ali Beyzâde İbrâhim Bey’e ve bunun evlâdına şart ve
               müderrisliğine de ulemâdan Hâfız Hüseyin Efendi’yi tayin etdiği kuyûd-ı vakfiye ile sâbitdir.

                     Hüseyin Bey-Hacı Ali Paşazâde
                     Merzifonludur. Sadr-ı esbak Çalık el-Hâc Ali Paşa bin Mehmed Ağa’nın mahdûmudur.
               Merzifon’da doğdu. Ba’dehû pederi Merzifonî Kara Mustafa Paşa’nın vezâretinde kethüdâsı
               oldukda İstanbul’a gidip orada tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu.
                     Ba’dehû  İstanbul  müderrisi  olup  esnâ-yı  tedrîsinde  devr-i  medâris-i  mu’tade  ederek
               Dârülhadîs-i Süleymaniye müderrisliğinden de Şam mollası [97] oldu. Bir yıl olan müddet-i
               örfiyyesini ikmâl ederek avdet edib 1125’de dâr-ı bekâya rihlet eyledi. Âlim, asîl, âlî cenâb idi.
                     Amasya a’yânından Mihmanzâde Hüseyin Ağa ile Kelekcizâde Çeri-başı Hüseyin Ağa
               da Meclis-i a’yân azâsındân olup 1126 sâlinden sonra vefât etmişlerdir. Mihmanzâde Hüseyin
               Ağa’nın mahdûmu el-Hâc Ali Ağa’dır.

                     Hüseyin Efendi-Dedezâde el-Hâc
                     Köprülüdür. El-Hâc Mahmûd Ağa bin Büyük Ali Ağa bin el-Hâc Dede Yûsuf Ağa’nın
               mahdûmudur. Küçük yaşında İstanbul’a gelip Amcazâde Hüseyin Paşa’nın dâiresine intisâb
               ederek tahsîl-i maârif etdi.
                     1102’de  Hüseyin  Paşa’nın  rikâb-i  kâ’im-makâmlığında  dâiresi  kethüdâsı,  1105’de
               kapıcıbaşı, 1107’de şehir emîni olup 1108’de bâ-rütbe-i mîr-i mirâni Bozok sancâğı mutasarrıfı
               oldu.  1109  senesi  rebîülevvelinde  efendisinin  sadâretinde  celb  edilerek  bâ-rütbe-i  hâcegânî
               defter emîni [98] vekili oldu.
                     1110’da mektubî-i sadr-ı âlî olup Paşa’nın mahrem-i hâss ve müsteşârı olarak teayyün
               etdi.  1114  senesi  rebîülâhirinde  Paşa’nın  isti’fâsı  ve  müteâkiben  irtihâli  üzerine  hayli
               müzâyakaya duçâr oldu. Bir müddet sonra muhâsebeci olarak istihdâm edildi.
                     Bu  esnâda  Köprülüzâde  Numan  Paşa  dâmâd-ı  şehrîyârî  olduğundan  ona  intisâb  edib
               1121’de Hatice Sultân kethüdâsı oldu. Altı yıl kadar müşârün-ileyhânın dâiresini hüsn-ü idâre
               ederek teveccühâtını kazandığı halde 1127 senesinde vefât etdi. Eyüb’de medfûndur.
                     Âlim, kâtib, sâlih idi. Köprü’de birkaç dükkân vakf ve halîlesi Emine Hânım için eczâ-yı
               şerîfe vaz’ etdi. Birâderleri Mehmed, Mustafa, Ali Ağalar olup el-Hâc Mehmed Ağazâde Yahya
               Ağa vakfına mütevellî ve bunun birâderi Sâlih Efendi de dâmâdı oldu. Diğer yeğenleri Ahmed
               Ağa bin Ali Ağa 1141’de ve Hasan Ağa bin Mustafa Ağa da 1146’da vefât etdiler. [99]

                     Hüseyin Efendi-Hacı Müftü
                     Köprülüdür. Köprü kasabasından Yûsuf oğludur. İstanbul’da tahsîl-i ulûm edib ders-i âm
               olduğu esnâda Bursa’nın âb ü havası tab’ına hoş geldiğinden oraya gidip tavattun ve tedrîs-i
               ulûma muvâzabet etdi.
                     Yıllarca  ders-i  âm  olduğu  esnâda  Bursa  medâris-i  mu’tadesini  devrederek  Sultânîye
               müderrisi ve 1123’de Bursa müftüsü oldu. 1125’de ma’zûl ve 1126’da sânîyen Bursa müftüsü
               olup 1128’de vefât etdi. Kibâr-ı ulemâdan, fâzıl, müteşerri’ bir zât idi. Bu tercemesi “Vezâif
               defteri”nden anlaşıldı.





                                                           27
                                                           37
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43