Page 42 - 6-8
P. 42
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Gençliğinde enderûn sarayına girib seferli odasına kaydedildi. Orada künyesi “Hüseyin
İbrâhim Amâsiyye” diye Enderûn defterlerinde görüldü.
Enderûn mektebinde güzel bir tahsîl ve terbiye gördü. Tefeyyüz ederek rikâb-ı hümâyûn
ağaları silkine girdi.
Bu esnâda bostaniyân-ı hassa oda-başısı bulunan Amasyalı Veli Ağa’ya dâmâd olup 1143
senesi rebîülâhirinde [110] vâki’ tebeddül-i saltanât üzerine taşra çıkarılıb kapıcıbaşı, sonra
kapıcılar kethüdâsı, 1148’de sipâhiler ağası, 1151’de başbâki kulu oldu.
1152’de sadrâzam olan Zanalızâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Paşa’nın sadâretinde
teayyün edib sânîyen sipâhiler ağası oldu. 1155’de sadr-ı müşârün-ileyhin azlinden sonra
ma’zûl olup 1156’da İstanbul’dan gönderilen Şehzâde safı ordusunun kethüdâsı ve nüzül emîni
oldu.
1157’de avdet edib kahve gümrükcüsü olarak yıllarca bu vazîfeyi ifâya devam etdi.
1165’de surre-i hümâyûn emîni olarak Hicâz’a gidip avdetde ihtiyâr-ı tekâüd ve 1170 senesi
cumâdelâhiresinde dâr-ı naîme tesâud etdi.
Müdebbir, tecrübe-dîde, müstakîm bir zât idi. Ne çâre ki tali’i yaver değildi. Mahdûmları
Mehmed, Said, Sadullah Ağalardır. Ocak imâmı Amasyalı Halîl Efendizâde es-Seyyid Mustafa
Paşa bunun kitâbetinden yetişdi. [111]
Hüseyin Efendi-Koca Müftü el-Hâc
Köprülüdür. Ali’nin mahdûmu olup Amasya’da Çorumlu es-Seyyid el-Hâc Hâfız
Mehmed ve Kayyımzâde el-Hâc İsmail Efendilerden vesâir ulemâdan ikmâl-i tahsîl edib
Köprü’de ders-i âm oldu. Yıllarca tedrîs-i ulûm ederek Abdülkerîm Ağa müderrisi oldu.
1153 senesinden itibâren bir kaç defa müftü olup on beş yıl kadar Köprü’de müftülük
ederek fevkalâde iştihâr ve 1171 senesi evâhirinde azm-i dâri’l-karar etdi. Gâyet fakîh,
mute’abbid, tefsîr ve hadîsde mâhir, âlim, vâ’iz, darb-ı nutka kâdir, hazır-cevâb bir zât-ı sütûde-
simât idi.
Hüseyin Efendi-Kürsî Şeyhi
Lâdiklidir. Amasya’da kibâr-ı ulemâdan Kayyımzâde el-Hâc İsmail Efendi’den ikmâl-i
tahsîl edib Lâdik’e avdetle ders-i âm ve orada Sultân Mehmed Hân-ı Râbi Câmii kürsî şeyhi ve
1154’te Hızır Paşa Medresesi müderrisi oldu. Yıllarca tedrîs ve tezkîr ile iştigâl edib [112] 1172
senesi ramazânının onunda dâr-ı naîme irtihâl etdi. Âlim, vâiz, sâlih idi.
Hüseyin Efendi-Kal’a Vâ’izi es-Seyyid
Amasya ulemâsından tahsîl-i ulûm edib kal’a-i bâlâda kâin Dizdâriye Medresesi
müderrisi ve orada Bey Câmii vâizi oldu. Kırklar Dağı’nın otlakiye rusûmu kendisine va’ziye
ü dersiyye vazîfesi olarak tahsîs edilib 1173’de vefâtını müteâkib bu rusûma mâliye vaz’-ı yed
etdi. Sâdât-ı ulemâdan muhterem, sâlih, pek müteşerri’ bir zât idi.
Hüseyin Efendi-Müftü Şeyh
Köprülüdür. Ahmed’in mahdûmu olup Amasya’da Taşabâdî el-Hâc Ahmed, Çorumlu es-
Seyyid el-Hâc Ali Efendilerden vesâir ulemâdan ikmâl-i tahsîl ederek avdetle Gümüş
Kasabası’nda ve 1159’da Halîl Paşa müderrisi oldu.
Ba’dehû Halvetiyye meşâyihinden tekmîl-i sülûk ederek hulefâ-ı Halvetiyyeden oldu. Bir
taraftan tedrîs-i ulûm, diğer taraftan zikr ve irşâd-ı halk ile iştigâl ederek [113] halkın ve eşrâfın
teveccühâtını kazanıb Gümüş müftüsü de oldu. 1174 senesi muharreminin yirmi beşinci günü
dâr-ı naîme irtihâl etdi. Âlim, fakîh, vâ’iz, âbid, müttaki, zâhid bir zât-ı şerîf idi. Mahdûmu eş-
Şeyh Osmân Efendi’dir.
31
41