Page 44 - 6-8
P. 44

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1145’de devren Merzifon’a geldiği esnâda mukâddemen tevâlî eden şikâyetlerle azl edilib
               Merzifon’da ikâmete me’mûr olarak mensî bir halde beş yıl kadar [117] kaldı. 1150 senesi
               şa’bânında  kethüdâ-yı  sadr-ı  âlî  olan  Zanalızâde  es-Seyyid  el-Hâc  Ahmed  Paşa’nın  arz  ve
               ricâsıyla nâil-i afv-ı pâdişahî olup şevvâlinde Şam vâlîsi oldu.
                     1151’de  Şakî  Sarı  Beyoğlunun  istîsâline  me’mûr  olup  tedbîrsizlikle  muhârebede
               bozulduğundan  azl  edilib  Rodas’a  nefyedildi.  1152  senesi  rebîülâhirinde  sadrâzam  olan
               Zanalızâde Ahmed Paşa’nın himmetiyle afv ve itlâk edilib yine Merzifon’a gönderildi.
                     1153 senesi rebîülâhirinde yine sadr-ı müşârün-ileyhin arz ve himmeti sâyesinde ibkâ-i
               vezâretle  Çıldır  vâlîsi  olup  1155  senesi  rebîülâhirinde  sadr-ı  müşârün-ileyhin  mesned-i
               sadâretden azlini müteâkib azl edilib yine Merzifon’da ikâmete me’mûr oldu.
                     1156 senesi şevvâlinde Diyârbekir ve 1158’de Van ve 1160 senesi cumâdelâhiresinde
               Haleb  ve  1162’de  Adana  vâlîsi  olup  me’mûr  olduğu  vilâyetlerde  inzibâta  aid  harekât-ı
               şedîdesinden  dolayı  şâkîleri  çoğaldığından  1164’de  İçil  Sancağı  [118]  mutasarrıfı  olarak
               Silifke’de hayli müddet oturdu.
                     1175’de Anadolu vilâyeti şedidü’ş-şekîme bir valinin nasbına lüzûm gösterecek ba’zı
               ahvâle marûz kaldığından sene-i mezbûrenin şevvâlinde Anadolu vâlîsi olup Kütahya’ya geldi.
               Vilâyetin  muhtâc  olduğu  sükûnunu  temin  esnâsında  hastalanıb  1176’da  vefât  etdi.  Sâdık,
               müdebbîr, şedidü’ş-şekîme bir vezîr-i zîşân idi. Mahdûmu Ali Bey 1202 recebinde vefât edib
               Üsküdar’da medfûndur. Kethüdâsı Merzifonî Hüseyin Ağa ve kölesi sadr-ı esbak Cenâze Hasan
               Paşa’dır.

                     Hüseyin Efendi-Arabacızâde el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Amasya’da  arabacılık  eden  Çorumlu  Ali’nin  mahdûmudur.  Meşâhîr-i
               fuzalâdan  Hıfzızâde  Hâfız  el-Hâc  Osmân  Fâik  Efendi’nin  halka-i  tedrîsinde  ikmâl-i  tahsîl
               ederek  1143’de  ders-i  âm  ve  1165’de  Pervâne  Bey  Câmii  kürsî  şeyhi  olup  1177  senesi
               zilhiccesinde vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan vâiz, müttâki, sâlih bir zât idi. Mahdûmları el-Hâc
               Ali, Ahmed Efendilerdir. [119]

                     Hüseyin Ağa-Kurucanzâde el-Hâc
                     Merzifonludur. Harmanlar Mahallesi’nden Derviş Mehmed Ağa’nın oğludur. Sâbıkü’t-
               terceme Merzifonî  Hüseyin  Paşa’nın dâiresinde  bulunarak nüfûz ve servet  edindi. Ba’dehû
               müşârün-ileyhin silahdârı olup irtihâlinde Merzifon’a geldi. Harmanlar Mahallesi’nde bir câmi-
               i şerîf ve civârında bir binâ ederek emlâkını bunların mesâlihine vakfedip 1178’de vefât etdi.
               Sâhib-i hayr idi.

                     Hüseyin Efendi-Değirmencizâde Hâfız es-Seyyid
                     Taşâbâd  (Erbaa)lıdır.  Değirmenci  oğlu  Ali  bin  Şa’ban’ın  mahdûmudur.  Amasya’da
               fûzalâdan Çorumlu es-Seyyid el-Hâc Hâfız Mehmed ve Iydîzâde Âkif Mustafa Efendilerden
               ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve 1148’de Hüseyin Paşa kerîmesi Fatıma Hânım’ın yaptırdığı
               Medrese-i Fatımîye’nin ilk müderrisi oldu.
                     Muahharan ba’zı  meşâyih-i  kirâma hizmet  ve tekmîl-i  sülûk ederek 1154’de Selâmet
               Hâtun Tekkesi şeyhi olup tedrîs-i ulûm ve irşâd-ı hâlk ile yıllarca [120] iştigâl ve 1178 senesi
               zilka’desinde dâr-ı naîme irtihâl etdi.
                     Âlim,  tasavvufa  vâkıf,  fakîh,  müteşerri’,  kâmil,  oldukca  hattât  bir  zât  idi.  Fünûn-ı
               mütedâvileye dâir okuduğu kitâblarını kendi yazmış ve kendi imzâsıyla tasarruf etdiği cihâtı
               kayd etmiş olduğu kitâblarının ziyâretinden anlaşıldı.
                     Mahdûmları es-Seyyid Mustafa, Mehmed ve Sâdık Ali Efendilerdir. Es-Seyyid Mustafa
               Akif Efendi, mezkûr tekke şeyhi ve medresenin müderrisi olup 1210’da ve es-Seyyid Mehmed
               Zarif Efendi de Mehmed Paşa kürsî şeyhi olup 1204’de vefât etdiler.




                                                           33
                                                           43
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49