Page 49 - 6-8
P. 49

Amasya Tarihi Cilt: 9
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1195 senesi cumâdelâhiresinin yirmi sekizinde fetvâdan hacr edilib Caniklizâde Mikdat                                  Hüseyin Efendi-Dizdârzâde el-Hâc
               Ahmed Paşa’nın Amasya’ya mutasarrıf olarak geldiğini müteâkib sene-i mezbûrenin gurre-i                                      Kal’a-i  bâlâ  Dizdârı  el-Hâc  Ahmed  Ağa  bin  Hüseyin  Ağa’nın  mahdûmudur.  Fuhûl-ı
               ramazânında sânîyen Amasya müftüsü oldu. [134] Bu defasında iki buçuk yıl kadar makâm-ı                                fuzalâdan Seküköylüzâde el-Hâc Kâşif Mehmed Efendi’den ve üstâz-ı meşhûr Laz İbrâhim
               fetvâda kalıb 1198 senesi muharreminde vefât etdi. Âlim, fakîh, vâiz, hüsn-i takrîr ve beyâna                          Efendi’den ikmâl-ı tahsîl edib ders-i âm oldu.
               mâlik, vakûr, sâlih, afîf, mutedil bir zât idi. Mahdûmu el-Hâc Osmân Efendi’dir.                                             Talebesine icâzet verdikden sonra bir müddet âlem-i inzivâya çekilib mutâlaat ile iştigâl
                                                                                                                                      etdi. Bu esnâda Halfet Gâzi müderrisliği uhdesine tevcîh edilerek vâ’z ü tezkîre nakl-i hadîs ve
                     Hüseyin Efendi-Hâfız Çelebizâde el-Hâc                                                                           tefsîre mülâzemet etdi.
                     Amasyalıdır. Yukarıda tercemesi geçen “Hâfız Çelebi” demekle meşhûr Şeyhü’l-Kurrâ                                      1205  senesi  Şâbânının  evâsıtında  Müftü  es-Seyyid  el-Hâc  Osmân  Muhlis  Efendi’nin
               Hüseyin  Efendi’nin  evlâdından  Hâfız  Mustafa  Efendi’nin  mahdûmudur.  Çelebizâde  Fâzıl                            azlinde a’yânın ibrâmıyla Amasya müftüsü olup dokuz ay kadar makâm-ı fetvâda kaldı. 1206
               Hüseyin Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib pederinin 1162’de irtihâli üzerine birâderi el-Hâc Hasan                        senesi  rebîülevvelinde  ulemânın  ısrârına  binâen  makâmından  çekilib  Ürgüblü  Hacı  Ahmed
               Efendi ve bunun da vefâtıyla Firûz Ağa müderrisi oldu. 1199’da vefât etdi. Ulemâdan bir vâiz                           Efendi kendisine halef oldu.
               idi.                                                                                                                         1207  senesi  rebîülevvelinde  Ürgüblü  Efendi’nin  hiddet  ve  şiddetine  binâen  azliyle
                                                                                                                                      sânîyen  Amasya  müftüsü  oldu.  Fakat  sene-i  [138]  mezbûrenin  cumâdelûlâsı  evâhirinde
                     Hüseyin Bey-Alay Beyzâde                                                                                         ulemânın taassubâtıyla selefi makâm-ı fetvâya iâde edildiğinden yine kûşe-i inzivâya çekildi.
                     Züamâdan  Mustafa  Bey’in  mahdûmudur.  Züamâdan  olup  Rus  Muhârebelerinde                                           Lâkin 1208 senesi zilhiccesinde nizâm-ı cedîde şiddetle itirâzından dolayı Müftü Ürgüblü
               gösterdiği yararlılıklara binâen 1189’da Amasya Alaybeyi ve 1191’de ma’zûl olup 1201’de                                Hacı Ahmed Efendi azl edilib yine a’yânın ibrâmıyla sâlisen Amasya müftüsü oldu. 1209 gurre-
               vefât etdi. Köprü a’yân-ı meşhûru Dedezâde el-Hâc Hüseyin Efendi bin el-Hâc Mustafa Efendi                             i muharreminde tarz-ı atîk tarafdârı olan Hazinedârzâde Süleyman Bey Amasya mütesellimi
               de bu esnâlarda [135] ve Amasya a’yânından el-Hâc Hüseyin Ağa bin el-Hâc Ömer Ağa da                                   oldukta rebîülevvelinin gurresinde yine kûşe-i inzivâya çekilib selefi iâde edildi.
               1203 hudûdunda vefât etdi. Usûlî oğullarından olmalıdır.                                                                     1209 senesi şevvâlinde a’yânın şikâyeti üzerine Ürgüblü Hacı Ahmed Efendi fetvâdan
                                                                                                                                      hacr edildikte dördüncü defa Amasya müftüsü oldu. Bu defa yirmi bir ay kadar makâm-ı fetvâda
                     Hüseyin Efendi-Ziyârelizâde el-Hâc                                                                               bilâ-muariz kalıb 1211 senesi recebi evâilinde hastalandığından isti’fâ edib mâh-ı mezkûrun
                     Ulemâdan Mustafa Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm                                  yirmi sekizinci günü dâr-ı bekâya rihlet etdi.
               oldu. Bâdehû Ziyare’de Keçioğlu Câmi-i şerîfinde kürsî şeyhi olduğu halde 1205’de vefât etdi.                                Âlim, fakîh, ulûm-ı akliyye ve Arabîyede mâhir, müteşerri’, beşûş, sadûk, mutedil, hüsn-
                                                                                                                                      i idâre-i umûra vâkıf, a’yân ü eşrâfın muhibbi bir zât-ı sütûde-simât idi. Mahdûmları es-Seyyid
                     Hüseyin Ağa-Müjdecizâde es-Seyyid el-Hâc                                                                         el-Hâc Abdullah, Mehmed Ahmed Efendilerdir. [139]
                     Amasyalıdır.  A’yândan  el-Hâc  Yûsuf  Ağa’nın  oğludur.  Türedizâde  Vezîr  Hüseyin
               Paşa’nın ağalarından olup onun irtihâlinde Amasya’ya geldi. Sonra kethüdâ-yı sadr-ı âlî iken                                 Hüseyin Efendi-Zeytûnî Hâfız el-Hâc
               Amasyalı es-Seyyid Hâfız İbrâhim Paşa’ya ve ba’dehû birâderi es-Seyyid Mustafa Paşa’ya                                       Amasya’nın Zeytûn  Kazâsı’nda kâin  Esenlü  Köyü’nden Hasan bin  Habîb’in oğludur.
               intisâb etdi.                                                                                                          İstanbul’da tahsîl-i ulûm edib Uzun Şücâ’ Mahallesi imâmı oldu. Yıllarca imâmet edib oldukça
                     Bunların  sâye-i  ikbâlinde  ba’zı  hidemât-ı  mühimmede  istihdam  edilerek  dergâh-ı  âlî                      servet  edindi.  Köyünde  bu  servetiyle  bir  çeşme  binâ  edib  nukûdunu  1212’de  vakf  ederek
               kapıcı-başılarından  oldu.  1207’de  bir  hizmetle  Hicâz’a  gönderilib  Medine-i  Münevvereye                         1213’de vefât etdi. Sulehâdan şeyhü’l-kurrâ, sesi güzel idi.
               yakın bir yerde vefât etdi. Erbâb-ı cerbezeden idi. Bakkallar içinde bir bâb dükkânını vakf edib
               icâresiyle Eslem [136] Mahallesi Mescidi ittisâlinde yaptırdığı sebile yaz günlerinde kar vaz’                               Hüseyin Efendi-Kâzâbâdî es-Seyyid el-Hâc
               etdi.  Mahdûmu  el-Hâc  Sâdık  Mehmed  Ağa’dır.  Bunun  oğulları  Abdullah,  Hüseyin  Ağalar                                 Tokat’ın  Kâzâbâd  nâhiyesinden  Ali’nin  mahdûmudur.  Amasya’da  Ürgüblü  el-Hâc
               1256’da ber-hâyat olup sonra vefât etmişlerdir. Diğer mahdûmu Hâfız Ali Paşa’dır.                                      Ahmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm-ı meşhûr oldu. Mücîz-i ders-i âmlardan olup
                                                                                                                                      hayli müddet vaaz ü tezkîr ile iştigâl ederek 1214 hudûdunda vefât etdi. Ulemâdan sâlih bir zât
                     Hüseyin Ağa-Mîrâhûr                                                                                              idi.
                     Amasyalıdır. Çolak Hacı Hüseyin Ağa demekle meşhûrdur. İstanbul’a gidip hâs ahûra                                      Diğer ulemâdan Canikli el-Hâc Hüseyin Efendi de Allâme-i müşârün-ileyh Ürgüblü Hacı
               girdi. Orada okuyub yazma öğrendi. Ba’dehû has ahûr ağalarından ve bâ’dehû dergâh-ı âlî                                Ahmed Efendi’den mücâz ve ders-i âm olup Hayriye müderrisi olduğu halde 1216 hudûdunda
               gediklilerinden  olup  saray-ı  sultânîye  intisâb  etdi.  Tedrîcen  tefeyyüz  edib  has  âhûr                         vefât  etdi.  Ulemâdan,  sulehâdan  idi.  Diğer  yeniçeri  serdârı  Cebecioğlu  Hüseyin  Ağa  bin
               kethüdâlığından mîrâhûr-ı sânî olduğu halde 1208 senesi evâilinde vefât etdi. Amasya gedüğü                            Mehmed Ağa [140] da bu esnâlarda fevt oldu. Oğlu Abdullah Ağa’dır.
               tımarı  olan  39067  akçe  saray-ı  atik  teberdârlarından  Amasyalı  Mustafa  Ağa’ya  verildi.
               Amasya’da Dere Mahallesi’nde bir mescidi vardır.                                                                             Hüseyin Paşa-Kutoğlu
                                                                                                                                            Amasya Yeniçerilerinden Alevi Köylü Kut Hasan Ağa’nın oğludur. Bu da yeniçeri olup
                     Hüseyin Ağa-Kazancıoğlu el-Hâc                                                                                   bir müddet Canikli el-Hâc Ali Paşa ma’iyyetinde hizmet etdi. Cerbeze ve şecâatiyle müşârün-
                     Amasya  civârında  Ziyârelidir.  Oranın  ağniyâsından  ve  hânedânından  olup  Keçioğlu                          ileyhin teveccühâtını kazanıb hayli nüfûz ve servet edindi.
               Câmi-i şerîfi vakfı mütevellîsi oldu. Mezkûr câmi-i şerîfin ittisâlinde bir mekteb ve önünde bir                             1203’de Rus Muhârebâtında fedâkârâne ikdâm ve şecâati görüldüğünden ocağa alındı.
               çeşme yaptırdı. Bir bâb dükkânıyla bir kıt’a bağını bunların [137] mesâlihine vakf edib 1210                           1206 zilka’desinde Yeniçeri  Ağası  Amasyalı Kâtipzâde Mehmed Said Ağa’nın himmetiyle
               hudûdunda vefât etdi. Ehl-i hayr idi.                                                                                  muhzır ağası olarak dâhil-i katar olup 1210’da kul kethüdâsı 1212’de yeniçeri ağası oldu.
                                                                                                                                            1212 senesi zilka’desinin evâilinde azlinden beş-on gün sonra bâ-rütbe-i mîr-i mirâni



                                                           38                                                                                                                     39
                                                           48
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54