Page 310 - 6-8
P. 310

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Amasyalızâde Hacı İbrâhim Efendi’nin himmetiyle Bâb-ı âlîde mektûbî-i sadr-ı âlî kalemine
               girdi.
                     Orada  tefeyyüz  edib  hulefâdan  ve  ba’dehû  bâ-rütbe-i  hâcegânî  ser-halîfe  oldu.  1223
               senesi  cumâdelûlâsında  Tepedelenli  Ali  Paşa’ya  ihsân  buyurulan  vezâret  menşûrunu  îsâle
               me’mûren Yanya’ya gitdi. Akl ü inşâsını beğenmiş olan Ali Paşa’nın talebi ve Bâb-ı âlînin
               müsâ’adesi üzerine kâtib-i dîvânı olup Yanya’da kaldı.
                     1237’de Ali Paşa maktûlen vefât etdikte Rûmeli vâlîsi Ebû Lebûd Mehmed Paşa’ya dîvân
               efendisi  ve  müsteşâr-ı  [403]  umûru  oldu.  Mehmed  Paşa  mu’ahharan  Mora  ser-askeri  olup
               ordunun  idâresinde  aczi  nümâyân  olduğundan  1239  senesi  şa’bânının  gâyesinde  azliyle
               Dimetoka’ya i’zâm ve emvâli müsâdere edildi.
                     Bunun üzerine paşadan ayrılıp İstanbul’a geldiği anlaşılmağla Kayseriyye’ye sürüldü.
               Ancak mebğûz-ı devlet olan Ali Paşa’nın kitâbetinde bulunduğu esnâda ba’zı tahrîratından ve
               harekâtından dolayı bu da mebğûz olmuşdu.
                     İstanbul’a celbi ve i’dâmı melhûz iken Ebû Lebûd Mehmed Paşa’ya dehâlet ederek onun
               kâtib-i dîvânı olması celb ü i’dâmını vakt-ı âhere ta’lîke bâ’is olmuş ve bu def’a kendi ayağıyla
               İstanbul’a  gelmiş  olduğundan  nefy  ve  arkasından  gönderilen  fermân-ı  âlî  mûcebince
               Kayseriyye’ye  vusûlü  günü  i’dâm  edildi.  Gâyet  kâtib,  münşî,  hoş-nüvîs  olduğunu  “Es’ad
               Efendi Vekâyi’-nâme”sinde yazıyor.

                     Süleyman Efendi-Kara Müftüzâde
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya Müftüsü Çorumlu el-Hâc Kara [404] İsmâ’îl Hâtif Efendi
               bin  Mustafa  Ağa’nın  mahdûmudur.  Ulemâdan  tahsîl-i  ulûm  ederek  pederinin  irtihâlinde
               Sunkurlu Medresesi müderrisi ve ders-i âm oldu. Amasya müftülerinden ba’zılarına müsevvid
               ü emînü’l-fetvâ olup 1240 senesi muharreminde zelzele-i müdhişeden zehre-çâk olarak vefât
               etdi.  Ulemâdan  idi.  Mahdûmu  Uzun  Mustafa  Mahallesi  muhtârı  Mehmed  Muhsin  Efendi
               1261’den sonra vefât etdi. Oğulları Süleyman, İsmâ’îl Ağalar hayli yaşadı.

                     Süleyman Paşa-Alemdâr
                     Amasyalıdır.  İçerişehir  eşrâfından  el-Hâc  Hâfız  Mehmed  Ağa  bin  Tamgacı  el-Hâc
               Ahmed  Ağa  bin  Ömer  Ağa’nın  mahdûmudur.  Evâ’il-i  hâlinde  yeniçeri  olup  Amasya’da
               “Tamgacıoğlu Üçüncü Süleyman Ağa” demekle meşhûr oldu.
                     1203’de  Rus  harbine  gidip  şecâ’ati,  merdâne  hareketi  görüldüğünden  “alemdâr”  ve
               defâ’atle  Amasya  serdârı  oldu.  1224’de  ikinci  def’a  Rus  harbine  gidip  yüz  ağartacak
               hizmetlerde bulunduğundan [405] turnacıbaşı pâyesiyle taltîf edildi.
                     1226’da İstanbul’a gelip ocağa yerleşdi. 1227’de kethüdâyeri, 1228 senesi Muharreminin
               yirmi  ikisinde  muhzırağalığıyla  dâhil-i  katar  oldu.  Ba’dehû  sırasıyla  bi’l-fi’il  turnacıbaşı,
               1229’da seksoncubaşı ve bir kaç ay sonra zağarcıbaşı, 1230’da kul kethüdâsı ve sene-i mezbûre
               zilhicce sinin on sekizinde yeniçeri ağası oldu.
                     1231 senesi cumâdelâhiresinin üçüncü günü azliyle Amasya’ya i’zâm edildi. 1232’de
               Amasya’da tahaddüs eden Yeniçeri-talebe arbedesi fecî’ bir şekle girmeden kavgayı harekât-ı
               serî’asıyla bastırdığından afv ü ıtlâk edilmekle İstanbul’a gitdi.
                     1234’de  bâ-rütbe-i  mîr-i  mîrânî  Çirmen  sancâğı  mutasarrıfı  olup  Rûmeli’ne  gitdi.
               Ba’dehû Niğde sancâğı mutasarrıfı olup Mora harbine me’mûr oldu. Mora muhârebâtında 1240
               senesi şevvâlinde vefât etdi. “Alemdâr Süleyman Paşa” demekle meşhûr, müdebbir, cesûr idi.
               Mahdûmları Mehmed Reşîd, Ahmed Nazîf Beylerdir. [406]
                     Mehmed Reşîd Bey, müderrisînden olup Mahmûd Paşa mahkemesi baş kâtibi, ba’dehû
               nâibi olup 1261 senesi hilâlinde vefât etdi. Ahmed Nazîf Bey’in terceme-i hâli aşağıda gelir.
               Bunun mahdûmu Mahmûd Şevket Bey Çorum müdde-i umûmî mu’âvini iken 1324’de vefât
               etdi. Osmâncık nâibi olduğum esnâda kazâya gelip görüşmüşdüm.




                                                           303
                                                           309
   305   306   307   308   309   310   311   312   313   314   315