Page 305 - 6-8
P. 305

Amasya Tarihi Cilt: 10
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1186 senesi cumâdelûlâsında Mercân Ağa’nın vefâtıyla Dârü’s-sa’âde ağası olan Cevher
               Ağa’yı  da  kendisine  uydurdu.  Ağa-yı  müşârün-ileyhin  nâmına  sebb  görülen  ba’zı  ahvâl u
               harekâtında sâ’ik olduğu zann edilerek 1187 senesi zilka’desinin evâhirinde Cevher Ağa azl ve
               Mısır’a nefy edilip bunun hakkında tahkîkâta başlandı.
                     Bu esnâda selefi ve hasmı olan İzzet Mehmed Efendi, şehremîni ve yirmi gün evvel cülûs
               eden Sultân Abdülhamîd-i Evvel’in gözdesi bulunuyordu. Bir ay zarfında hitâm bulan [384]
               tahkîkât aleyhinde netîce verdiğinden 1188 senesi muharreminde i’dâm  ve emvâl ü emlâki
               müsâdere edildi. Kâtib, müdebbir, mümtezic ise de ricâl-i devlete karşı cesûr idi.

                     Süleyman Ağa-Gümüş, el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Ebûbekir’in  oğludur.  Zanalızâde  es-Seyyid  el-Hâc  Ahmed  Paşa’nın
               etbâ’ında  olup  sadâretinde  Enderûn-ı  hümâyûna  dâhil  olup  Bostancı  ocağına  kayd  edildi.
               Burada ta’lîm u terbiyye görüp tefeyyüz ederek halîfe ve 1165’de hâsekî oldu.
                     1171’de Bostâncılar kethüdâsı ve 1175’de bostâncıbaşı oldu. Üçüncü def’a sadr-ı a’zam
               olan  Bâhir  Mustafa  Paşa’nın  kethüdâsı  Amasyalı  Mustafa  Ağa  ile  aralarında  samîmiyyet
               olduğundan 1178 senesi şevvâlinde sadr-ı müşarün-ileyhin azl ü i’dâmı üzerine azl edildi.
                     Fakat hizmetinde bir taksîri olmadığından dergâh-ı âlî kapıcıbaşılığı verilip muvakkaten
               Amasya’ya gönderildi. İki yıl kadar Amasya’da Helkis Bâğçesi’nde ikâmet ü te’ehhül etdi.
               Ba’dehû umûr-ı mühimmede istihdâm edilip [385] 1189’da me’mûren Hicâz’a gitdi. Ba’dehû
               vefât etdi. Mahdûmları Ebûbekir, Ömer Ağalardır. Ömer Ağa’nın oğlu Kahvecibaşı İbrâhim
               Ağa 1262’de ber-hayât idi. Bunlara “Gümüşoğulları” dendi. 102

                     Süleyman Efendi-Uzun Müderris, el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Ya’kûb  Paşa  Câmii  mü’ezzini  iken  1146’da  vefât  eden  Mustafa  bin
               Süleyman bin Halîl’in mahdûmu olup “Mü’ezzinzâde” demekle meşhûrdur. Iydîzâde el-Hâc
               Âkif Mustafa Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl ederek tedrîse me’zûn u mücâz oldu.
                     Taş-âbâdî  el-Hâc  Ahmed,  Akdağlı  el-Hâc  Mustafa,  Çorumlu  es-Seyyid  el-Hâc  Ali
               Efendilerden de ahz-ı ulûm ederek ders-i âm oldu. Yıllarca tedrîs-i ulûm u fünûn ederek iştihâr
               edib 1183’de Ya’kûb Paşa müderrisi oldu.
                     Evâhir-i  ömründe  tefsîr  u  hadîs  tedrîsâtına  hasr-ı  evkât  edib  1192  senesi  şa’bânının
               yedinci günü seksen yaşında irtihâl-i dâr-ı mükâfât etdi. Gâyet fâzıl [386] muhakkik, müfessir,
               muhaddis, usûl ü fürû’da kâmil, vâ’iz, talâkat-ı lisânıyla meşhûr, âbid, menâsıb-ı dünyevîden
               müctenib, “Uzun Müderris” demekle pek ma’rûf, şeyhü’l-ulemâ idi.
                     Mahdûmları Hâfız Mustafa, Abdullah Efendilerdir. Müderrislik bunlara nısfıyyet üzere
               tevcîh  edildi.  Hâfız es-Seyyid  Abdullah Efendi  1193’de vefât  edib  hisse-i  tedrîsi meşâhîr-i
               fuzalâdan Gümüşhâneli es-Seyyid Ebûbekir Efendi’ye tevcîh edildi.
                     Hâfız es-Seyyid Mustafa Efendi de 1208’de vefât edib Ya’kûb Paşa müderrisliğinin nısf
               hissesi oğulları Hâfız Abdullah, Mehmed, Hasan Efendilere verildi. Hâfız es-Seyyid Abdullah
               Efendi 1232’de fevt olup mahdûmu “Sarı Müderris” demekle meşhûr Hâfız Mustafa Efendi
               müderris oldu. Hâfız es-Seyyid Hasan Efendizâde es-Seyyid Mustafa Efendi de 1257’de vefât
               etdi.

                     Süleyman Paşa-Dayızâde
                     Amasyalıdır.  Efte  Köyü  Ağası  el-Hâc  Mehmed  Ağa  bin  [387]  Dayı  Ömer  Ağa’nın
               mahdûmudur. Yeniçeri olup Îrân muhârebesinde ibrâz-ı şecâ’at ederek Erzurum Ağası olan
               Amasyalı Zorluzâde Mehmed Ağa’nın nazar-ı takdîrini celb eylediğinden dâmâdı ve kethüdâsı
               oldu.




               102  Gümüş, fıdda ma’nâsınadır. Camuş ma’nâsına kömüş değildir.


                                                           298
                                                           304
   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309   310