Page 313 - 6-8
P. 313
Amasya Tarihi Cilt: 10
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Bir gün bana mezkûr mezârlığın cenûb-ı garbîsinde medfûn olan bir zâtın kabrini
göstererek “Burada Ahmed nâmında bir [414] zât-ı şerîf medfûndur. Pek münevverdir. ” dedi.
Ben de “orada medfûn olan zât-ı şerîf, kibâr-ı Halvetiyyeden Memî Dede demekle meşhûr eş-
Şeyh Muhyiddîn Mehmed Efendi’nin hulefâ-yı kirâmından kutb demekle meşhûr eş-Şeyh
Ahmed Efendi Hazretleridir” dedim. Pek mahzûz oldu. Kaddesallâhu Sirrahu’l-azîz.
Süleyman Efendi-Ilısulu Hâfız
Amasya vilâyeti dâhilinde Ilısu nâhiyesinden Hüseyin bin Süleyman’ın mahdûmudur.
1282’de doğdu. Amasya’da Sultân Bâyezîd Medresesi’nde ikâmet ve hıfz-ı Kur’ân ederek
Köprülü Hacı Hâfız Mustafa Tevfîk Efendi’nin halka-i tedrîsine mülâzemet etdi.
Aralıkta Mecdîzâde Hâfız Abdurrahmân Kâmil, Harpûtî Ali Efendilerin derslerinden de
istifâde ederek 1312’de tedrîse me’zûn ve ders-i âm oldu. Tedrîs-i ulûm etdiği esnâda Aşağı
Pazar’da Eğri Câmii demekle meşhûr Topçuzâde el-Hâc Abdurrahmân Ağa’nın câmi-i şerîfine
imâm oldu. Âlim, sâlih, halûk, tedrîse muktedir, hıfz u kırâ’ati güzel bir zâttır. Amerehullâhu
Te’âlâ.
Süleyman Reşâd Bey
Lâdiklidir. Orada yerleşen Çerkes muhâcirlerinden Hüseyin bin Mehmed’in mahdûmu
olup Câmi-i cedîd Mahallesi’nde 1283’de doğdu. Mahallesi mektebi mu’allimi Hüseyin
Efendi’den kırâ’at öğrenip Rüşdiyye Mektebine girdi 1296’da mektebten şehâdet-nâme alıp
İstanbul’a gitdi.
Orada Ayasofya Câmii ders-i âmlarından Urfalı Vakkâs Efendi dersine mülâzemet ederek
sarf u nahvi gördü. Fars dilini öğrendi. Ba’dehû lisân mektebine girip iki yıl kadar Fransızca
okudu. Ba’dehû 1299’da Adliyye nezâretine girip sicil dâ’iresine yerleşdi. 1305’de hukûk
mektebine girdi.
1309’da me’zûnen ve bâ-şehâdet-nâme mektebten çıkıp 8 Teşrîn-i sânî 1310’da Vize
bidâyet mahkemesi müdde-i umûmî mu’âvini ve 23 Teşrîn-i sânî 1313’de Ortaköy bidâyet
mahkemesi re’îsi ve 16 Eylül 1316’da Midilli müdde-i umûmî mu’âvini ve 1 Mart 1319’da
Aydın bidâyet mahkemesi re’îsi oldu.
6 Nisan 1322’de Aydın vilâyeti merkez bidâyet müdde-i umûmî mu’âvini ve 19 Mayıs
1324’de Beyrût vilâyeti bidâyet cezâ re’îsi, 26 Eylül 1325’de Cezâ’ir-i bahr-i sefîd vilâyeti
istinâf müdde-i umûmîsi olup 10 Haziran 1326’da Hüdâvendigâr vilâyetine nakl edildi.
2 Haziran 1328’de Sivas vilâyeti istinâf cezâ re’îsi, 11 Teşrîn-i sânî 1329’da Kırklareli
istinâf cezâ re’îsi olup ma’aşı üç bin beş yüz kuruşa iblâğ edildi. Orada kaldı.
Ancak muhârebe hengâmesinde İstanbul’a gelip 24 Ağustos 1338’de iki bin kuruşla
Beyoğlu bidâyet mahkemesi a’zâsı, 25 Şubat 1339’da ma’a-tahsîsât altı bin kuruşla Konya
istinâf cezâ re’îsi ve 1 Mayıs 1340’da Konya Cinâyet re’îsi ve 11 Hazîran 1341’de İstanbul
cinâyet mahkemesi a’zâsı ve 22 Hazîran 1928’de ma’a-tahsîsât üç yüz lira ma’âşla terfî’an
mahkeme-i temyîz a’zâsı oldu. Ba’dehû ma’âşı dört yüz liraya iblâğ edildi.
İki yıldan ziyâde mahkeme-i temyîz a’zâlığında ibrâz-ı liyâkat edib 1 Ağustos 1930’da
sinni hasebiyle tekâ’üd edilip 237 lira ma’âşla terfîh edildi. El-yevm Erenköyü’nde aldığı
köşkünde mukîm, muktedir, afîf, müstakîm, dîndâr bir zâttır. [415]
Sinâneddîn Yûsuf-Eftî
Amasya civârında Efte Köyü’nden Ali’nin mahdûmudur. “Efteli” demektir. Asrı
ulemâsından tahsîl-i ilm ü kemâl edib Amasya’da ders-i âm ve müderris-i be-nâm olup 655’de
kibâr-ı müderrisînden görüldü. Ba’dehû merhûm oldu. “Mevlânâ Sinan-ı Eftî” demekle meşhûr
idi. Efteli Sinan Efendi demekti.
306
312