Page 341 - 6-8
P. 341

Amasya Tarihi Cilt: 10
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     923  senesi  cumâdelûlâsında  Mısır’da  yetmiş  bin  akçe  ze’âmete  nâ’il  olarak  a’yân-ı
               Mısriyyeden oldu. 930’da umûr-ı Mısriyyeyi tanzîm için Mısır’a gelen sadr-ı a’zam Makbûl
               İbrâhim Paşa’ya intisâb edib beraber İstanbul’a geldi.
                     Üç yıldan ziyâde müşârün-ileyhin ma’iyyetinde bulunup 935’de Amasya alaybeyi, 937
               senesi şa’bânında Amasya sancâğı beyi olup 938’de Irâk harbine me’mûren ordu-yı hümâyûna
               iltihâk etdi. 939 senesi rebîülâhirinde Ankara beyi olup 940’da ibtidâ-yı fethinde ilk Musûl
               Beylerbeyi oldu.
                     940 senesi zilka’desinin evâhirinde Musûl eyâleti Hüseyin Bey’e verildiyse de 941 senesi
               cumâdelûlâsının yirmi sekizinde sânîyen Musûl Beylerbeyi oldu. 943 senesi rebîülevvelinde
               ma’zûl olup cumâdelâhiresinde [510] Amasya mutasarrıfı olarak geldi.
                     945 senesi rebîülevvelinde Kanûnî Sultân Süleyman’ın şehzâdesi Sultân Mustafa Amasya
               vâlîsi olarak geldikde Vilâyet-i Rûmiyye muhâfızı unvânıyla şehzâde-i müşârün-ileyhin vezîr
               u müsteşârı oldu. 949 senesi recebinde vefât etdi. Müdebbir, sâdık, hâdim-i dîn ü devlet idi.
                     Mahdûmları Abdurrahmân, Mehmed Çelebilerdir. Abdurrahmân Çelebi’nin mahdûmları
               Seydî Ahmed, Muslî, İbrâhim Çelebilerdir. Bunlara “Seydî Paşazâdeler” dendi. Muslî Çelebi
               oğulları  Hatîb-i  Sultân  Bâyezîd  Mustafa  Efendi  ile  Abdullah  Çelebi’dir.  Bunların  evlâdına
               “Hatîbzâde” dendi. İbrâhim Çelebizâde Muslî Ağa meşhûr olup evlâdına “Muslîzâdeler” dendi.
                     Amasya’da  Kâdı  Hamâmı  bunun  ceddi  evkâfından  olduğu  münâsebetle  bu  vakfın
               mütevellîsi idi. Vefâtında evlâdı karnen-ba’de-karn mütevellî olmuşlardı. Sadr-ı esbak Nâ’ilî
               Abdullah Paşa ve birâderi Ebûbekir Vahdetî Efendi bu hamâmın icâr-ı bedelâtından hisselerini
               almışlardı. [511]

                     Seydî Ahmed Bey
                     Amasyalıdır.  A’yân’dan  Mehmed  Paşazâde  Hüseyin  Bey  bin  Ali  Bey’in  dâmâdıdır.
               Meşâhîr-i züamadan iken Amasya alaybeyi olarak Gürcistân ve Kafkâs muhârebâtına iştirâk
               etdi.  Özdemiroğlu  Osmân  Paşa’nın  takdîrini  celb  edecek  yararlıkları  görüldüğünden  991
               hudûdunda mîrlivâ oldu.
                     Sancâkları devr ederek vezâ’if-i harbiyyesini îfâ edib 1003’de Estergon harbinde vefât
               etdi. “Seydî Bey” demekle meşhûr şecî’, cesûr bir emîr idi. Mahdûmları Ali, Mustafa, Mehmed
               Beylerdir. Bunlar Hüseyin Bey’in kerimesi Ayşe Hânım’ın evlâdı olup “Seydî Beyzâdeler”
               demekle meşhûrdur.
                     Ba’dehû  Mehmed  Beyzâde  Kurd  Mehmed  Bey  evlâdı  Hızır  ve  Mehmed  Paşaların
               evkâfına  mütevellî  olup  zamânımıza  kadar  “Kurdzâdeler”  demekle  meşhûr  oldu.  Kurd
               Beyzâdeler Mehmed Paşa’nın evlâd-ı inâsından oldukları mahkeme sicillâtıyla sâbittir. [512]

                     Seydî Ahmed Bey-Çiğdem Beyzâde
                     Amasya  vâlîsi  Şehzâde  Sultân  Mustafa’nın  kurenâsından  Çiğdem  Ali  Bey’in
               mahdûmudur. Bu da züamadan ba’dehû ümerâdan olup 1013 sâlinden sonra vefât etdi. Seydî
               Paşazâde  Seydî  Ahmed  Çelebi  bin  Abdurrahmân  Bey  bin  Seydî  Ahmed  Paşa  da  Amasya
               a‘yânından olup 1017 sâlinden sonra vefât etdi.

                     Seydî Ahmed Bey-Seydî Beyzâde
                     Amasyalıdır.  Mîrlivâ  Ali  Bey’in  mahdûmudur.  Züamadan  olup  sadr-ı  esbak  Kurd
               Ağazâde Bayram Paşa’nın müntesiblerinden olup 1058 sâlinden sonra vefât etdi. Ümerâdan idi.
               Kurd Mehmed Beyle beraber Mehmed Paşa vakfına bir müddet mütevellî olmuşdu.

                     Seydî Ahmed Bey-Kurd Beyzâde
                     Amasya eşrâfından ve meşâhîr-i züamadan el-Hâc Mehmed Bey bin el-Hâc Ahmed Bey
               bin Kurd Mehmed Bey bin Mehmed Bey’in mahdûmu olup gençliğinde sâhib-i tîmâr olarak
               züamadan oldu.  Îrân muhârebâtında yararlıkları  görüldüğünden mîrlivâ olup  [513] 1145’de



                                                           334
                                                           340
   336   337   338   339   340   341   342   343   344   345   346